Olivia eve vardığında annesinin her şeyden haberi vardı...
Anahtarını cebinden çıkarıp anahtar deliğine sokacağı sırada kapı aniden açıldı. Görünüşe göre annesi onu dış kapıdan girerken görmüş ve ilk defa onu karşılamak için gelmişti. "Beni karşılaması için kötü bi durumda olmam gerekiyormuş demek ki" diye geçirdi içinden . İçeri girmek için adım attı ve annesinin arkasından babası belirdi . Olivia şok olmuştu. Babası bile gelmişti bu o kadar büyük bir olay mıydı. Titremeye başladı. İçeri geçtiler. Babasının aslında flaş i evde unuttuğu için geldiğini öğrendi. Ama sonuç olarak evdeydi ve o da öğrenmişti. Annesi birden bağırmaya başladı "sen ne kadar edepsiz , ne kadar ahlaksız bir kız oldun HİÇ Mİ BİŞE ÖĞRENMEDİN SEN" dedi . Olivia kendini tutamadı ve o da konuşmaya başladı "bişey öğretme zahmetine bile girmediniz! Neyden bahsediyorsun sen ya ! Bana bı kere bile ilgi göstermediniz!" Sözünü tamamlayamadan babası ona sert bir şekilde tokat attı ve "hemen odana git bu saygısızligini affettirmek için birşeyler düşün" dedi .
Olivia odasına çıktı ağlamamak için kendini zor tutuyordu o kadar sinirliydi ki...
Günlüğünü aldı ve yazmaya başladı biraz yazdıktan sonra şu kelimelerle sonlandırdı; "artık hiç bir şeyin önemi kalmadı her şey daha güzel olacak" günlüğü masaya koydu ve yıllardır biriktirdiği parayı üstüne koydu. Olivia 17 yaşındaydı ve 12 yaşından beri para biriktiriyordu. Yatağının altına koyduğu halatı aldı ve bi an duraksadı. Bir hafta önceden odasının köşesinde bulunan minik salıncağı çıkarmıştı ve onu taktıkları kanca oradaydı. Herşey hazırdı. Halatı bağladı ve ...
"Bu garip histe ne sanki düşüyor gibiyim" gözlerini açmaya korkuyordu ve birden garip ve acı dolu bi his ile gözlerini açtı. Çığlık atmaya bile gücü yetmedi. Etrafı Kore festivalletinde yada gösterilerde giyilen eski geleneksel kıyafet giymiş insanlar vardı. Birisi tam yanında birşeyler kaynatıyor gibiydi bardağa koydu ve genç kıza uzattı. Kız o kadar şok olmuştu ki hiç bir şey demeden bardağı aldı ve içti . "Vay tadı baya iyi bitki çayı falan mı acaba " diye düşündü. İçeriye giyimi diğer kişilere göre çok daha iyi görünen biri girdi. Uzun boylu uzun kahverengi saçları ve gözleri vardı. Çokta güzel bir yüzü vardı ve makyajı gibi de durmuyordu.(Arkadaşlar çizim bna ait ve verilen Instagram hesabı bnem. Oradan da takip ederseniz sevinirim ve inanmayanlar Google'dan resimi arayabilir)
(Lesbian panic skjskkjskskss)
Kadının içeri girmesi ile hepsi ayağa kalktı, üstüne çeki düzen verdi. Olivia tam ayağa kalkacaktı ki vücudundaki ağrılar yüzünden kalkamadı. Kadın Olivia'ya baktı ve içeridekilere gitmelerini işaret etti. Artık baş başa kalmışlardı. Güzel kadın konuşmaya başladı; "Ben ji-hye şuan bulunduğun köşkün sahibinin ilk varisi , yani ikinci söz sahibi olan kişi benim öncelikle bunu bil. Kıyafetlerine ve davranışlarına bakılacak olursa buralı değilsin. Kolayca anlaşılıyor." Ardından masayı işaret ederek "kıyafetler orada ve köşede kabin var giyin ve yanıma gel kapıda bekliyorum" dedi. Ve odadan çıktı. Olivia hala şoktaydi. "sanırım reenkarnasyon harbiden gerçekmiş" diye düşündü. Kalktı ve kendisine söyleneni yaptı. Kapıya çıktı,kadın orada onu bekliyordu...YAHHO ✌️Bu bölümde böyle olsun pek istediğim gibi olmuyor ama napalim skjskkjskskss pek kurgulayamadim çünkü rüyamda görmüştüm ve çok hoşuma gitti skjskkjskskss hikaye yapayım dedim anca bu kadar umarım beğeniyorsunuzdur
Oy vermeyi unutmayın plss
(ve yorum yapıp fikirlerinizi belirtirseniz sewinirim)
(♡ω♡ ) ~♪
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMAN VE AŞK
RandomYahho ✌️ ben Emma (tabi ki real değil ehe ) Neyse , bu yazdığım ilk hikaye değil , ancak paylaştığım ilk hikaye umarım beğenirsiniz(◍•ᴗ•◍) ⚠️DİKKAT⚠️ YURİ (girl x girl) ✨ KARAKTERLER✨ ana karakterler; Olivia / ji-hye