Aqualia

15 6 1
                                    

Şehir sular üzerine kurulmuştu bu yüzden hayranlıkla bakıyordum ama şehre girdikten sonra loncaya gittim mektubu verdim fakat mektubu almadılar onun yerine beni saraya götürdüler neymiş bunu kraliçeye vermem gerekiyormuş, kapıya geldikten sonra yanımdaki askere:

-Majestelerine mektup var.

Kapı açıldı ve içeri girdik kraliçe tahtında oturmuş bizi bekliyordu mektubu yanımdaki görevliye verdim o da onu kraliçeye verdi, kraliçe mektubu okudu sonra bana baktı.

-Askerler!

Askerler hazırlandı. Olamaz sanırım kötü şeyler oldu ve şimdi işimi bitirecekler.

-Dışarı çıkın!

Askerler önce şaşırdılar sonra dışarı çıktılar.

-Elçi dışındaki herkes dışarı çıksın.

-Ama efendim..

-Emrediyorum!

-Emredersiniz.

Herkes dışarı çıktıktan sonra:

-Yüzün antik yazılarda bahsedilen tanrının insan versiyonuna çok benziyor.

O olduğum için olabilir mi! neyse kraliçeye böyle konuşacak seviyede değilim.

-İltifatınız için teşekkür ederim.

-İltifat değildi sen, Tanrıça Uphemia'sın değil mi?

Nasıl bilebilirdi kimseye belli etmedim ki!

-Nasıl?

-Beni anlamamazlıktan gelme ne dediğimi biliyorsun!

Daha fazla zorlamamaya karar verdim yoksa sıkıntı olabilir.

-Peki peki tamam itiraf ediyorum ben oyum.

Kadın gözleri yaşlarla dolmuştu sonra diz çöktü.

-Sizi zorladığım için özür dilerim yüce tanrıça sizi ağırlamak için her şeyi yapacağım.

-Hayır!

-Efendim?

-Bana tanrıça deme!

-Neden?

-Artık tanrıça değilim güçlerimi kaybettim şuan sıradan bir insandan daha güçsüzüm.

-Bu olamaz demek ki söylentiler doğruymuş.

-Ne söylentisi?

-Güçlerinizi kaybedip uykuya dalmanız gerisini bilmiyoruz.

-Demek öyle bu söylentileri yayan kişiyi bulmamız gerek hikayenin tamamı için.

-Nasıl sizde mi bilmiyorsunuz?

-Evet, uymadan önceki kısımları hatırlamıyorum. (Hafızamda sadece son anılarım bulanık.)

-Anlıyorum o zaman size hizmet etmeme izin verin.

-Olmaz şuan dünyada bunu bilen tek kişisin kimliğim ortaya çıkarsa peşime düşenler olabilir.

-Haklısınız.

-Bu arada benim kimliğimi nasıl öğrendin?

-Loncadan gelen mektupla, sizden isminizden dolayı şüphe duymuşlar o yüzden kontrol etmemi istediler.

Sanırım loncayla biraz işim olacak.

-Sonuç?

-Kimliğinizi gizlemek için yanlış bilgi vereceğim.

-Teşekkür ederim.

-Teşekkür etmenize gerek yok yapmam gereken buydu.

-Peki öyle olsun.

-Bu arada Lonca büyü gücünüz sıfır olduğunu söyledi.

-Lütfen hatırlatma şunu.

-Bir çözümüm var.

-Nedir?

-Buradaki Oktagram'ın su parçasını alabilirsiniz.

Sanırım  söylemedim Efsanevi Tanrısal yıldız Oktagram denen bir eşya var bu eşya parçalanmış halde şehirlerde bulunuyor tüm parçaları toplayabilirsem eski gücüme kavuşabilirdim önceki şehirde de bir parça bulunuyordu ama alabilmek için Katedralle uğraşmam gerekiyordu bu yüzden sonra yapmaya karar vermiştim.

-Emin misin?

-Evet sonuçta siz tanrıçasınız bu sizin.

-Peki.

Elini kaldırdı ve tavandaki parça yere indi, açıldı içinde Oktagram'ın ilk parçası bulunuyordu, elimi uzattım ve hemen hareketlenip elime geldi sonrada içime girdi sonra elimde parçanın işareti oluştu.

O sırada güçlendiğimi hissettim sonra elimi kaldırıp:

-Su, oluştur!

Mavi ışıklar saçarak elimde bir su küresi oluştu.

-Evet atık büyü kullanabiliyorum bu şekilde o şerefsizden intikam alabilirim.

-Tebrikler.

-Şimdi sırada diğer parçalar var.

-Diğer parçalar mı?

-Evet gücüme ulaşmak için gerekli.

-O zaman cevap mektubunu hazırlayıp vermeliyim hemen.

-İyi olur.

Mektubu aldıktan sonra elime büyük bir kese altın verdi.

-En azından bunu yapmama izin verin.

-Peki.

Sonra saraydan ayrılıp geldiğim kervana katıldım bir süre sonra Işık şehri Luminary'ye geri döndüm.





GOD Zero Düşmüş TanrıçaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin