Kötü biri tarafından saldırıya uğrayarak her şeyini kaybeden bir Tanrıça'nın Hikayesi.
Serinin 2. Kitabıdır fakat hikayeye çok bağlanmamıştır tek başına da okunabilir.
Şehirde bir süre yürüdükten sonra katedralin önüne geldik, kapıda iki asker bulunuyordu yanlarına gittik.
-Merhaba.
-Merhaba, neye bakmıştınız?
-Biz iki maceracı katedral ile ilgili bilgi almak için gelmiştik acaba içeri girebilir miyiz?
-Tabi buyurun, Katedral iyi olan herkese açıktır.
Sonra içeri girdik, içerisi aşırı olmasa da kalabalıktı orada bulunan bir rahibe bizi görünce yanımıza geldi.
-Ne istemiştiniz genç maceracılar.
Genç mi, neyse.
-Biz yetkili kişiyle görüşmek istemiştik.
Başta şüphe ile baktı.
-Peki, sizi Kraliçe Lumine götüreyim.
Rahibeyi takip etmeye başladık, birkaç kat çıktıktan sonra büyük bir odaya geldik, içeride mavi saçlı, zırh giymiş bir kadın vardı, sanırım Kraliçe oydu.(Bu arada Luminary, Katedral tarafından yönetiliyor, Lumine ise şehrin kraliçesi)
-Majesteleri, bu maceracılar sizinle görüşmek istiyor.
-Tamam gelsinler, buraya kadar onlara eşlik ettiğin için teşekkürler.
-Peki, ben çıkıyorum izninizle.
-Sizi dinliyorum maceracılar.
-Konuya girmeden önce yalnız kalmayı tercih ederim.
-Tüm herkes dışarı çıksın!
Herkes dışarı çıktı, odada sadece ben Kria ve Lumine kaldı.
-Evet, dinliyorum.
-Konuşmaya başlamadan önce konuşacaklarım hayati önem taşıyor, bu yüzden konuşmanın buranın dışına çıkmaması çok önemli, bunun için söz verebilir misiniz?
-Söz veriyorum, artık söylesen şu önemli konuyu.
-Tamam başlıyorum, söyleyeceklerim kim olduğum hakkında, ben Düşmüş Tanrıça Uphemia, Güçlerimi kaybettiğim için bu dünyada sıfır güçle uyandım, kendimi geliştirip bana bunu yapandan intikamımı alacağıma söz verdim, bunun üzerine Su şehri Aqualia'ya gittim ve oranın kraliçesine durumu anlattım, bunun üzerine gücümü kazanmama yardımcı olması için Tanrısal Yıldız Oktagramın Su parçasını aldım, sözlerimin doğruluğunu kanıtlamak için Kraliçe Aqua'nın yazdığı mektubu hizmetkarım size verecek.
Kria mektubu Lumine'e verdi, hiç tepki vermeden okudu, sonra ayağa kalkıp diz çöktü.
-Yüce tanrıçam, neden daha önce gelmediniz?
-Yapmam gereken işlerim vardı ve bana tanrıça demeni istemiyorum.
-Neden?
Kaç kere söyleyeceğim ya!
-Artık Tanrıça değilim, olmadığım biri gibi davranamam.
-Anlıyorum.
-Ve sakın yardım yapmaya çalışma, sadece istediklerimi versen yeter bana.
-Peki efendim, ne istiyorsunuz?
-Oktagram'ın Işık parçasını istiyorum.
-Peki efendim, sonuçta asıl sahibi sizsiniz.
Elini havaya kaldırdı ve tavandaki avize parçalandı, düşen parçalar arasında birisi Lumine'in eline geldi, sonrada bana uzattı, elimi uzattım ve parça içime girdi elimde ikinci parçanın izi oluştu.
-Teşekkür ederim.
-Asıl ben teşekkür ederim sizin için daha ne yapabilirim?
-Şimdilik bu yeterli, daha sonra yeniden karşılaşacağız.
-Peki Efendim.
Daha sonra Katedralden ayrılıp sokaklarda yürümeye başladık.
Işık Kraliçesi Lumine:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kraliçe Aqua:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
