Bölüm 4

43 6 3
                                    

Cansel'in Ağzından,

   Derste matematikçi yüzünden canımın sıkılması yetmiyormuş gibi bir de horul hotul uyuyan Öykü'yü görünce canım daha çok sıkılıyordu. Tenefüs zilinin çalmasını sabırsızlıkla bakliyordum. 

   Zil çaldığında hocanın sınıftan çıkmasıyla Öykü'nün kulağının dibinde bağırmam bir oldu.

''Öyküüü.. Uyaaann.. Uyaaann..'' dediğimde kafasını sıradan kaldırması çok komikti. Belli ki korkmuştu ve ben bu duruma kahkaha atarak gülüyordum.

''Yaa kızım senin derdin ney ya? Uyuyan bir insan böyle mi uyandırılır?''

''Canım sıkılmıştı. Senin de horul horul uyuduğunu görünce uyandırmak istedim.''

''İyi bok yedin!''

Öykü'nün Ağzından,

   Cansel'e 'İyi bok yedin.'' dediğim de tatlı görünmeye çalışarak dudak büzmeye başladı.

''Öyle yaparak tatlı olduğunu sanıyorsan yanılıyorsun. Götüne şaplak yemiş maymun gibi oluyorsun.'' dedikten sonra bizi dinleyen kişiler kahkaha atmaya başladılar.

   Bir yandan bu sözün aklıma nereden geldiğini düşünürken diğer yandan da kahkaha atarak diğerlerine eşlik ediyordum.

''Gülmeyin bee!! '' diye cırlayan Cansel'in sesi tüm sınıfı kolayca susturmuştu. ''Her neyse bu kadar güldüğün yeter. Seni uyandırmamın amacı 'Sinemaya gidelim mi?' diye sorucaktım.

''Olur. Hangi filme?''

''Sinema da kararlaştırırız onu.''

''Tamam.'' biraz duraksat-dıktan sonra tekrar konuştum.

''Damla da gelsin bizimle.''

''Farketmez.''

   Son dakika da Cenk Damla'yı aradığında planımıza katılmaya karar vermişti.

   Cenk arabayı zar zor bulduğu boş alana parketmişti. Hep beraber indikten sonra içeri girdik. 'Romantik Komedi' konulu bir film de seçim yapmıştık.

   Film izlerken bir yandan kahkahalarla gülüyor, diğer yandan da romantik anlara şahit oluyorduk fakat bir mesaj sesi tüm dikkatimizi telefonun sahibine vermemize neden oldu. Ses Cenk'in telefonundan gelmişti. Telefonu açıp mesajı okuduktan sonra aceleyle yerinden kalkarak konuşmaya başladı,

''Damlayla benim gitmemiz gerekiyor.'' dedikten sonra Damlayı da yerinden kaldırarak hızlı adımlarla sinema salonundan çıkmaya başladılar.

    Canselle beraber şaşkınlıkla, ne olduğunu anlamayarak birbirimize bakmaya başladık.

''Ne oldu şimdi bulara?''

''Nerden biliyim ben?''

''Tamam be.''

Cenk'in Ağzından,

   Mesajı görür görmez yerimden fırladım. Damla ile beraber hızlıca sinema salonundan çıkarak eve gitmeye başladık.

   Eve yaklaştığımız da bir tane siyah araba evin önünde durduğunu farkettik. 

   Eve girdiğimiz de kapının yanında bir tane bavul vardı. Oturma odasına geldiğimizde onu gördük. Koltukta oturur vaziyette duruyordu. Bizi gördüğün de yüzüne sahte bir gülümseme ekleyerek konuşmya başladı,

''Hoşgeldiniz çocuklar.''

''Neden buraya geldin?''

''Sürpriz yapmak istedim size. Hoşunuza gitmedi mi?''

''Ne istiyorsun?''

''Ne istediğimi biliyorsunu.''

''Buraya gelmene gerek yoktu.'' dediğim de öfkeyle ayağa kalkarak ses tonu yüksek bir şekil de konuşmaya başladı,

''Bana ne yapmam gerektiğini söyleyemezsin!'' dediğinde susup kaldım. Haklıydı. Asıl o bana ne yapmam gerektiğini söyleyebilirdi...

...

Geciktiği için özür dilerim fırsat buldukça yazabiliyorum. 

Son MektupHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin