Platonik

İlk Gülüş.

2.Bölüm

"Acaba istek yollasam mı?"
'Yollarsam ya yanlış anlarsa off'. En iyisi yollamamak.
Tabikide yolladım ve oda anında kabul etti. Hiç konuşmadık mesajda göndermedi.
Bende ödevlerimi yapmak için kitaplarımı buldum ve yapmaya başladım ama aklım hep onda kaldı. İçimdem kendi kendime 'Galiba aşık oluyorsunuz Güneş Hanım' dedim ve istemsizce gülümsedim.
Sonra ödevlerime baktım ve bağırdım.
"Ilk günden ödev mi verilir ya ?" Dedim.
Annem duymuş olacakki
"Tabii verilir ne zaman verilmesini arz ederdiniz Güneş hanım ?" Dedi ve birbirime bakıp gülümsedik.
Saat 17:30 oldu ve babam geldi bizde kız kardeşim Cansuyla beraber Tabu oynuyorduk. Sonra akşam yemeği için anneme yardım ettim. Okulun ilk gününü konuştuk. Aslında genel olarak iyi geçmişti.
Yemeğimizi yedik ve oturduk. Tv izledik ve ben uyuya kalmışım.
........

"Güneş hadi artık kalk kızım"
Annemin sesiyle uyandım. 'Off yine neden sabah sabah okula gideriz ki?'
"Güneş uyan artık geç kalıcaksın"
"Tamam Anne ya kalktım"
Kalktım ama kalkmak istemiyodum.
Kalktım ve lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım. Yine herzaman ki gibi okul formacığımı giyip kahvaltı için Mutfağa gittim.
"Günaydın anne"
"Günaydın"
Kahvaltı yaptım ve çıktım. Yolda giderken Meryem'i ve Yiğiti gördüm beraber okula gittik. Okula girdik sıra vardı. Müdür Konuşma yaptı 2 saat onu dinledik. Dalıp gitmişim Meryem kolumu deşecek şekilde sıktı.
"Noluyo lan?"
"Kanka karşı Sınıftaki çocuk seni kesiyo nasıl bakıyo görmüyo musun ?"
"Dikkat etmedim. Hem Banane ya bakarsa baksın."
"Bence çok tatlı. Bekle ben Talha'dan ismini öğrenirim şu çocuğun"
"Hahahah. Deli misin kızım sen?"
Evet anlamında başını salladı. Bizde sınıfımıza girip oturduk. Ben Mertle konuşurken Meryem geldi ve Merti yanımdan kaldırdı.
"Can'mış"
"Ha?"
"Seni kesen çocuğun adı Can'mış"
"Banane kızım gözü kaymıştır belki dikkate alma"
"Öküzün trene baktığı gibi bakıyordu farkındaysan"
"Boşver "
"Iyi peki"
"Trip?"
"Ahahaha. Ben mi saçmalama"
Hoca sınıfa girdi ve ders işlemeye başladık ilk ders İngilizceydi. Herkes uyuyodu çünkü hoca ilk hafta diye serbest bıraktı.
"Off çok sıkıcı ya"
Meryem'in sesiyle irkildim.
"Aynen bencede"
"Noldu sana dalıp gidiyosun?"
"Ha ben mi?. Yok bişey"
"Can'ı mı düşünüyosun?"
"Ahahahah yok artık"
Aslında ben Buğrayı düşünüyodum konuşmam gerek onunla ya sanki konuşunca kendimi rahatlamış gibi hissedicektim.
Okul çıkış zili çaldı ve eve doğru Meryem,ben,Mert,Yiğit gidiyorduk. Gerçekten çok iyiler ya. Arkadan biri bağırdı,hepimiz döndük baktık ,Hülya.
"Benide bekleyin biraz ya"
"Sen çok yavaşsın kızım" dedi Mert
Hülyada ona dil çıkardı. Beraber gidiyoduk. Mert Yiğit'e
"Bugün ki maça geliceksin dimi takım eksik olmasın kanka?"
"Tabi gelcem oğlum"
"Ne maçı bu ?"dedi Meryem
"Diğer okul var ya onla maç yapıcaz bizim sitedeki sahada"
"Hmm bizde gelelim mi?" Dedi Hülya
"Isterseniz"
"Tamam geliriz belki "
Eve geldim ve şu okul formasından kurtuldum. Duşa girdim bugün çok uykum vardı. Ama maçada gitmek istiyodum. Meryem'i aradım ve oda hemen açtı.

"Naber aşk"dedim
"Iyidir canım sen"dedi
"Bende iyiyim ya dışarı çıkalım mı?" Dedim.
"Olur benimde canım sıkılıyordu zaten" dedi.
"Iyi o zaman Park'ta buluşuruz" dedim.
"Tamam görüşürüz"dedi

Üzerimi giymek için Dolabımın karşısına geçtim. Pantolon ,T-shirt ve hırka aldım. Ve çıktım Meryem'de beni bekliyordu. Sonra biraz kamelyalara gidip biraz oturduk ve. Mert beni aradı.
"Efendim ?"
"Maça gelicektiniz"
"Biz parkın ordaki kamelyalardayız"
"Iyi"
"Tamam geliyoruz 5 dkya"
"Tamam görüşürüz"

Kalkıp yürümeye başladık ve Buğrayı gördüm bana bakıp gülümsedi bende öyle. 'Ay çok tatlıydı ya'
Meryem'de bana noluyo der gibi baktı. Bende ona hiç anlamında kafamı salladım.
Maçın olacağı sahaya gittik oturmak için yer arıyoduk ki Hülya bize el salladı. Bizde onun yanına gittik. Mert,Yiğit,Talha bizim sınıftaydı diğerlerini tanımıyodum. El salladılar bize ve bizde ona karşılık verdik.
'Oha karşı tarafta Buğra vardı'
Çok mutlu olmuştum. Maç başladı çok sıkıcıydı ya ben futbolu çok sevmem. Meryem çok seviyormuş ve oynuyomuş. O heyecanla izlerken. Ben Buğrayı izliyodum.
Ve ilk yarı bitti hala 0-0'dı. Mert yorulmuşa benziyordu. Sonra Buğraya baktım göremedim. Ikinci yarı başlıycaktı. Herkes sahaya gitti. Sonradan Buğrayı gördüm. Çok çok sinirli görünüyordu. Maç başladı ve bu sefer her iki takımda çok hızlı ve sert oynuyorlardı.
"Oha yerdeki Talha değil mi Güneş ?"
"Ay evet sanırım o"
"Dudağı kanıyor,şurdaki çocuk varya formasında 8 numara yazıyo onun ayağı geldi"
Döndüm baktım ki Mert'e tekme atan Buğraymış.
Merti sahanın dışına aldılar bizde yanına gittik hemen. Yüzü resmen heryeri kan içindeydi. Suyla ve pamukla yüzünü temizledik ve yarabandı yapıştırdık. Neyseki ciddi bişey yoktu.

Maç bitti ve bizim sınıf arkadaşlarımızın olduğu takım maçı aldı. Haftaya bugün bidaha maç varmış.
"Artık eve gidelim geç oldu" dedi Meryem
"Aynen biz gidelim sizde gidin artık"dedim
Ve eve doğru gittik. Meryem telefonuyla oyunuyodu bende öyle. Benim apartmanımın önüne gelince vedalaştık ve eve girdim
"Hoşgeldin Kuzum"
"Hoşbuldum anne"
"Üzerinin hali ne öyle ? O kanda neyin nesi?"
Üzerime baktım ve Mert'in kanı tshirt'e bulaşmıştı.
"Ha o mu ?. O Mert'in kanı "
"Noldu Mert'e ?"
"Maçta bi çocuk tekme attıda dudağını patlattı"
"Ya öylemi Geçmiş olsun"
"Yüzü kan içindeydi çocuğun ya "
Birbirimize üzgün üzgün baktık ve ben odama gidip yatağa attım kendimi bugün baya yorulmuştum .
Ödev de yoktu yarına. Babam gelince hemen yemek yiyip. Odama geçtim. Face'yi açıp baktım ve grupta konuşmaları okudum. Mert Buğraya sövüyodu resmen. Kapattım bilgisayarı ve kitap okuyup uyudum.