İlk Tanışma

421 15 3
                                    

7.Bölüm

Bugün haftasonuydu bu yüzden ne kadar geç kalmak istesemde sabahın 9:00'unda kalktım. Annemler daha uyanmamıştı. Bende yatağımda biraz oturup telefonumu kurcalamaya başladım. Faceye girdim ve Buğranın profiline girdim. Gece 1:15 te bi durum paylaşmış. Durumundada
"Insanları kaybetmekten gerçekten yorulmaya başladım" diye. Acaba kaybettiği kişi kimdi ?. Tam o sırada Buğranın ceketi aklıma geldi ve kalkıp masanın üzerinden aldım.
Ceketinin kokusunu içime çektim çok güzel kokuyordu. Sonra sağ cebinde bi kağıt buldum. Numara yazıyordu. Acaba neyin numarası bu ?. Telefonumu özel numaraya çevirip kağıtta yazan numarayı aradım. 3 kez çaldı açmadı. Sonradan açtı sanırım uyandırdım .
"Ne var" dedi
Hiç ses vermedim çünkü anlamıştım kimin olduğunu. Buğraydı...
"Off ya sabahın köründe seninle mi uğraşıcam. Bi siktir git" dedi. Bende gülmeye başladım tabi önce kapattım telefonu. Kağıtta yazan numarayı telefonuma kaydettim.
Acaba neden bi kağıtta numarası yazıyordu. Hemde bana verdiği ceketin cebinde. Amacı neydi bu çocuğun ?. Gerçekten beni sinir ediyordu.
Cansu uyandı ve yanıma geldi. Çok tatlı görünüyordu.
"Günaydın kuzum" dedim
"Günaydın abla"dedi ve yatağıma beraber yattık.
Öyle 1 saat vakit geçirdikten sonra annem ve babam uyanıp hep beraber kahvaltı yaptık. Babamın bize süprizi varmış. O yüzden hızlıca sofrayı toplayıp salona gittik.
"Ee baba süprizin ne ya çok Merak ettik"
"Bekle Güneş söyliycem"
"Hadi ama"
"Biz ve 2 aile olarak. Havuza gideceğiz, rezervasyon yaptırdık bile"
3 ümüzde hep bir ağızhan
"Oo süpermiş '' dedik ve hepimiz babamın boynuna atladık.

Sonra ben ve Cansu hazırlanmak için odalarımıza gittik. Acaba o iki aileninde benimle yaşıt çocukları var mıydı ?. İnşallah vardır yoksa sıkıntıdan ölürdüm. İçime mayomu giydim ve üzerime su yeşili bir tshirt ve altımada kot şort giydim. Yanıma yedek kıyafette almayı unutmadım. Çantamı alıp salonda beklemeye başladım. Annem Cansuyu hazırlıyordu. Onlarda hazır olunca arabaya doğru yürüdük. Bizimle gelecek kişilerle orada buluşacaktık. Arabaya binince 5-10 dakika sonra kulaklığı takıp ''Passenger-Let Her go.'' dinlemeye başladım. Gerçekten bu şarkıyı çok seviyordum.

****

1-2 Saat sonra buluşacağımız yere geldik. Tam arabadan indimki. Allah kahretsin yani. Bu kadar tesadüf olamaz yani. Buğra ve aileside burdaydı. Onu görünce bütün motivasyonum düştü doğal olarak. Hem neden sürekli benim karşıma çıkıyordu ki ?. Gerçekten sıkılmaya başlamıştım. Sonra diğer aileyle tanıştık ve tabii Buğranın ailesiylede. Onunda benim gibi bir kız kardeşi varmış. Hemde aynı yaşıt.

İyide ben Buğranın olduğu bir yerde nasıl havuza felan giricem ki. 'Of Güneş of'

''Güneş canım bir sorun mu var anneciğim?''

''Yok hayır anne bi sorun yok''

''Emin misin?''

''Evet'' dedim kocaman gülerken. Oda olumlu anlamda kafasını salladı.

Ve havuza girme zamanı geldiğinde annemin yanına gidip girmek istemediğimi söyliycektim ki o zaman kesinlikle bişey olduğunu anlar çünkü ben havuzu ve denizi çok severim...

Çok iyide yüzerim. Aman boşver Güneş ya sen neden ondan utanıyorsun ki asıl o senden utansın. Kendi kednime konuşmam bitince üzerimi çıkarıp havuza atladım. Ben atlamadan önce Buğranın bana baktığıı gördüm ve bu yüzden açıkcası korkuyordum. Sonra ben havuza girince oda girdi. Cansu, Ben ve Buğranın kardeşi Şeymayla bide Peri diye bir kızla yüzüyorduk oda bizim yanımıza geldi

''Napıyorsun bakalım'' dedi

''Havuzda napılır abi'' dedi Şeyma ve hepimiz birden güldük. Bende gülerken Buğrayla göz göze geldik ve birbirmize bakıp gülümsedik. Şimdilik herşey yolundaydı. Sonunda. :)

1-2 saat havuzda hep beraber kaldıktan sonra baya acıktık ve havuzdan çıktık. Annelerimizin yanına gidip havlu alıp kurulandık. Buğra çok tatlı olmuştu saçları ıslaktı ve baya yakışıklı görünüyordu. Ona baya baktım oda anlamış olucakki bana bakıp gülümsedi bende karşılık verdim. Heralde ben ona aşık olmaya başladım. Ama o ne hissediyor bilmiyorum.

Hep beraber kafeye gidip oturduk biz çocuklar olarak maalesef ayrı masaya oturduk spariş verdik. Buğra ayısı 2 pizza 1 tost söyledi. Hepsini nasıl yiyecek.

Sparişerimiz geldi ve içimden bir anda Buğraya soru sormak geçti

''Gerçekten onların hepsini yiyecekmisin?''

''Açım kızım evet yiyeceğim. Ben senin gibi 1 pizzayla doymuyorum yani'' dedi ve birbirimize gülümsedik ve yemeklerimizi yemeye devam ettik.

Yarım saat sonra hepsini bitirdik ve şimdide biraz dolaşıcaktık. Buranın çok güzel bir ormanlık alanı varmış hepimiz oraya gittik. Buğrayla mutluyduk aslında çok iyi birisiymiş ve kafa dengi birisi. Birlikte oturduk ve parka gittik. Sanırım hayatımın en romantik anıydı. Beni salıncakta salladı. O kadar mutluydum ki anlatamam. Oda öyleydi yani sanırım.

Hava kararmaya başlamıştı. Arabaya binip evimize doğru yola çıktık. Kısa ama çok güzel bir gündü. Hem yarın pazar belki Mert, Yiğit,Ali,Ben,Meryem ve Hülya birşeyler yaparız...

Eve gittiğimizde saat 23.12ydi. Hemen odama gittim ve yatağıma kendimi atıp uyudum.

*****

Sabah sabah telefonum titremesiyle uyandım ve Mertten mesaj vardı.

''Günaydın kardeşim bugün bizim tayfa toplanıp bişeyler yapıcaz saat 2 de hazır ol almaya gelicem seni''

''Tamam'' diye mesaj attım. Mert çok iyi bir arkadaş çok seviyorum onu yaa. Meryemde aynı şekilde ve diğerleride öyle.

Sabah uyandığımda annem ve babam evde yoktu hemen aradım.

''Nerdesiniz anne?''

''Marketteyiz canım bişeyler alıp gelicez''

''Tamam'' dedim ve kapattık. Bugün hava çok güzeldi. Bayada Güneş açmıştı.

Annemler geldi ve kahvaltı hazırlamada yardım ettim ve ben Cansuyu uyandırmaya gittim.

''Prenses kalk hadi artık saat 11.00 olmuş''

''Yaaa hadi kalksana''

''Tamam sen Cadısın'' dedim ve bana yastık fırlattı.

''Ben Cadı değilim'' dedi ve bende onaylar gibi kafamı salladım. Beraber kahvaltı yaptık ve ben odama gidip Faceyi açtım bakalım neler oluyor.

Buğra durum atmış onu okudum ''Aynı şeylere güldüğün insanları asla kaybetme.'' diye. Acaba ben miyim ki ? Dün baya gülmüştük.

Saat 1.40 tı zaman ne kadarda hızlı geçiyor. Hemen Siyah pantolonumu giydim üzerimede beyaz tshirt yazıyordu üzerinde never (asla) yazan. Saçımıda açık bıraktım. Doğal düzdü saçım zaten. Meryemden mesaj geldi ve dışarı hırkamı alıp dışarı çıktım.

Birbirimize sarıldık ve parka doğru yürüdük. Buğra arkadaşlarıyla futbol oynuyordu beni görünce hiç bişey yapmadı bende yapmadım çünkü. Daha sonra Mert bize dondurma alıp geldi ve beraber yedik.

Yiğit basketbol topu aldı ve bizde futbol sahasının ordaki Basketbol sahasına gittik. Basketbol çok iyi oynarım. Benim takımımda Ben,Ali ve yiğit vardı. Mertin takımındada Meryem ve adını yeni öğrendiğim Ozan vardı. Beraber oynarken dengemi kaybettim ve yere düştüm. Kolumun üzerine,canım acayip bir şekilde acıyordu hemen sitenin içinde bulunan revire gittik ve kolumda kırık varmış alçıya  alındı. Tabii Meryem gitmeden önce anneme ve babama haber vermiş onlarda geldi. Maalesef sol kolum alçıya alınmıştı.

Düştüğümü görünce Buğrada yanıma gelmiş Meryem öyle söyledi. Beni merak etmiş ya tipini yediğim.

Maalesef annemin ısrarı yüzünden arkadaşlarımla vedalaşıp eve gititm. Neymiş efendim 'Alçın çıkana kadar çok dışarı çıkmıycaksınmış' oldu ben mi ? Ahahahah evet öyle cınım.

Bende eve gidince yatağıma yattım ve müzik dinledim. Sonra canım sıkılınca laptopumu alıp film izlemeye başladım.

Zaten saat 22.00 olmuştu pijamalarımı giyip yatmaya gittim ve, aklıma gelen biraz komikte olsa faceye attım ''Pijama bir yaşam tarzıdır'' diye ve uyudum maalesef yarın okul vardı. Hemde ilk ders Matematik.

22.30 ta uykuya daldım.

PlatonikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin