letter 03

126 27 4
                                    

Ben geldim Jeongin, beni özledin mi?

Nasıl özleyesin ki.. Sürekli geliyorum seni ziyarete.

Bu gün dün yazdığım mektubu götürmeye gittiğimde, mezarlığın temizlik işlerini yapan bir adam neredeyse ilk mektubu atmak üzereydi. Çok korktum biliyor musun? Ya okumadıysan henüz? Ya orada kalsın istediysen.. Uyardım onu nazikçe, insanlara karşı kaba olmamı sevmiyordun. "Efendim, lütfen getirdiğim mektupları atmayın. Erkek arkadaşım bu tür şeyleri çok sever, anı olarak kalsın ister." Tuhaf bir bakış attı bana ben bunu söyledikten sonra. Tuhaf mıyım? Ama merak etme, sonra hemen yumuşadı gözleri. Tamam genç adam dedi. Genç olduğumu sanmıyorum, sen gittikten sonra saçlarımda çıkan akları, yüzümdeki kırışıklıkları hissedebiliyorum.

"Kes sesini Hyunjin-ah! Çok güzelsin." Ne zaman sana kendimi beğenmediğimi söylesem bu sözlerle gelirdin bana. Senin için yeterince güzel miydim ki? Yani, dünya üzerinde yüz milyonlarca erkek var ve, onların içinde beni seçtin. Kısa bir süre olsa bile.. Bu bana kendimi çok özel hissettiriyor.

Tozlu piyanomun başına oturdum baharım, ben çalarken hep gelir, kollarını belime sarar dinlerdin. Ellerim panikten titrerdi, yanlış tuşa basardım kalın parmaklarımla.

En sevdiğimiz şarkıları çaldım, söyledim de. Biliyorum, her ne kadar güzel olmasa da sesimi beğenirdin sen.

Hakkımda ne kadar kusur varsa, hepsi senin en beğendiğin şeyler Innie, neden böyle? Acaba aşk gerçekten, kusurlarından sevmek mi? Aşk mıydı ki bizimki?

Öyleydi.. En azından benimki..

Adını çok andım bu gün, umarım huzursuz olmamış, aksine gelip dinlemişsindir beni. Dinledin mi? Duydun mu söylediklerimi?

Kilo verdim, biliyor musun? Asla ihtiyacım olduğunu söylemesen dahi kilo verdim. Bununla beraber her bir yanım pul puldu bu gün. Yüzüm, kollarım, bacaklarım. Karnım göğsüm ve sırtım bile. Duşa girdim ancak.. Çıktığımda krem sürmeme rağmen yine pullandı. Sağlığımla ilgili iyi gitmeyen şeyler var sanırım.

Buna çok üzülmüyorum aslında. Eğer olması gerektiğinden fazla hasarlı yaşarsam.. Hayat çok uzun sürmez. Bir an önce mezarın yanındaki yerimi alırım.

Konusu açılmışken, mezarımı hemen yanına yaptırıyorum sevgilim. Seninki kadar güzel olmasa da bir taş bile diktirdim. Vasiyetime de, (sanki zengin 70 yaşında bir adamım..) eğer ölürsem, beni biriciğimin yanına gömün yazacağım. Böylece beraber uyuyabiliriz değil mi?

O çok sevdiğin gri atkın vardı ya hani, havalar çok soğuk oldu diye onunla dolaşıyorum artık. Aslına bakarsan, sadece atkını kullanmıyorum. Yastığıma kılıf niyetine tişörtünü geçirdim, en çok giydiğin kabanı örtüyorum üstüme. Yattığın yastığa sarılıyorum, bir nebze bir nebze parfümünü sıkıyorum etrafa. Çok korkuyorum bitecek diye.

Bir gün bitecek, değil mi?

Bitecek..

Yorgun hissediyorum, videolarını izleyerek uyumalıyım.

Huzur içinde yat sevgilim.

- Hwang Hyunjin.

letters to lover | hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin