Vuslatadair

17 0 0
                                    

Aylardan temmuz.. Güneş tüm ihtişamıyla aydınlatıyordu İstanbul'u
Temmuz ayının güzelliği , çekilmez istanbul trafiğini bile unutturacak kadar güzeldi. Hafif bir meltem esiyordu. O talihsiz kazadan sonra dönme kararı vermişti Zeynep. Bunda Gül'ün payı büyüktü. Evleniyordu. Düğünü vardı arkadaşının. Lisede tanismislardi Gül ile. Gül gözlüklü içine kapanık ela gözlü ,beyaz tenli güzeller güzeli bir kızdı. Tüm güzelliğini sanki gözlüklerin arkasına saklar gibi bir hali vardı. Birden Zeyneb'in dudaklarında tebessüm olustu.

O yıllara gitti ister istemez.Bahçede öğle teneffüsünde bile test cozerdi Gül.Ne Zeyneb'e ne de İçlal'e benzemezdi. Hayallerinin peşinde kararlı adımlar ile yürürdü. Hele sınav haftalari görünmez olurdu. Şimdi ise tüm emeklerinin karşılığını almışti.Hayallerinin mesleği olan gastronomi bölümünü birincilikle kazanmıştı. Sonrasında da çok çalışmış ünlü otellerin şeflerinden eğitimler almış. En sonunda hayali olan butik pastahanesini açmıştı.

Dostlar pastanesi... Gül'ün her detayi ile ince ince ilgilendiği hayallerinin gerçeğe dönüştü mekandi. Belki de bu yüzden nikahının da burada kıyması için ısrar etmişti. Bir hayali daha gerçeğe dönüyordu bugün; Yavuz'la evleniyordu. Gül'ün tek ve büyük aşkıydi Yavuz. Görür görmez sevmişti Yavuz'u, Yavuz'un gönlünün Gül'e düşmesi de cok uzun surmemisti. onlarin evlenmesi kimse için şaşırtıcı olamisti. Malumun ilani gibiydi bu düğün.

Zeynep pastanenin önüne geldiğinde arabasını park edip indi. İclal coktan gelmiş kapida gelen misafirleri karsiliyordu.Uzerinde siyah hafif dekolteli omuz kisimlarinda dantel detayi olan bir elbise giymişti.Siyah topuklu ayakkabıların üzerinde kuğu gibi süzülüyordu.

Hafif makyaji dağınık topuz saçları ile her zaman ki kadar güzel her zaman ki kadar cekiciydi. Pastanenin girişine sağlı sollu yerlestirilen beyaz vazolarin içindeki rengârenk çiçekler etrafta uçuşan beyaz perdeler masalsi bir hava katiyordu ortama. Ta ki Zeyneb'in bakislari iclalin bakışları ile kesisinceye kadar.. İclal hisimla Zeynep in yanina geldi.Zeynebin bastan ayaga süzdu. Sonra hisimla ayağını yere vurdu."Bu halin ne senin Zeynep"
"Mahallede maca mi gidiyorsun en yakin arkadasinin düğünune mi geliyorsun?"
"Ne diyorsun be o kadar ozendim ben."

" Ozendin mi?Allah askina giyinmen ve evden cikman 4 dk yi gecti mi?"

"Beklemeyi ve bekletmeyi sevmem iclal biliyorsun."

"Keşke giyinmeyi de sevsen. Yürü hadi yürü ben biliyordum bunun olacağını Allah tan tedarikli geldim."

Zeynep şaşırmıştı. Cogu zaman İclal onun bu müşkülpesent hallerine soylense de, soylendigi ile kalir asla müdahale etmezdi. Oysa şimdi ite kaka Zeyneb'i Gül'ün ofisine sokmuştu. Zeynep ofisi gördüğünde küçük bir şaşkınlık daha geçirdi.

"Burayi bu hale sen getirdin di mi iclal. Ay inanmıyorum kizin masasini bir sürü ivir zivirla doldurmuşsun."

"Onlar ivir zivir degil hanimefendi. Ay kime ne anlatiyorum cikar su üstündeki supruntuleri de su elbiseyi giy hemen."

Zeynebin gözleri kocaman acildi."Asla dedi asla bu seyi giymem!"

İclal işaret parmağını Zeynebin burnuna dayadi ve adeta kükredi. "Tam 48 gün önce sen hic bir şeyi düşünme Gül'üm biz bütün hazırlığı yapariz sen yarışmaya odaklan diyerek Gül'ü Belcikadaki yarışmaya yolladin.Tam 48 gündür bu düğüne hazırlık yapıyorum, çiçeklerin tonundan kimin nereye oturacagina kadar her türlü bok pusurla ben uğrastim, sen neredeydin Zeynep?"

"Ben.."

"Sus sus sakin cevap verme yemin ederim seni o gemi maketinin içine sığacak kadar küçük parçalara bolerim."

"Maket degil yalniz yapboz, 10 bin parca"

"Zeynep!"

"Tamam tamam ver giyiyorum."

Arkadaş hem tehdit ediliyorum hemde sacmasapan bir elbise giyiyorum hayır giyince n'olacak yani üstündeki in nesi var özenle gittim Beypazarı dan aldım.

İclal içinden ya sabır çekiyordu. Ve yine kükredi - "içine içine konuşma Zeynep düğün başlamak üzere daha gelin odasına gideceğiz hala o supruntuyu savunuyorsun. Piknikte giy maçta giy ama dugunde giyme Allah aşkına bu arada hakikaten sen 48 gündür neredeydin?"Telefonunda kapalıydı. Ne haltlar yedin sen"

Zeynep ,48 gün öncesini saymak yaşamak istemiyordu. Hız tutkusu başına bela olacaktı.Ve iclalden bir azar daha yemek istemiyordu.Hele hele Gül'ün duymasini asla istemiyordu.İclal daha yeni arabasını görmemişti .Vosvos almıştı çok hız yapamayacagi..Kimsenin canına kastedemeyecegi,pembe kirpikleri olan tatlış bir vosvos. Dalmıştı derinlere. Ama iclal'in onun kadar dalacak vakti yoktu. Direk Zeyneb'e dalmak ister gibi bir hali vardi. Zeynep üzerindeki keten otantik desenlerin hakim olduğu o bol elbiseyi cikarmisti. İclal'in verdigi buz mavisi dizinin altında biten hafif göğüs dekolteli ve yırtmacı olan elbiseyi giymisti.

İclal at kuyruğu yaptığı saclarindaki tokayi bı hısım cikardi.Zeynep ağzını açıp itiraz edecek olmuştu ki iclalin gözlerinden

Adeta alevler çıktığını görünce suklum büklüm durdu.İclal elbisenin altına hafif topuklu şeffaf üzerinde zarif taşlar olan bir ayakkabı da unutmamis.Zeynep artık isyanlardaydi. "Bari babetlerim kalsaydı iço nolur ya bak spor ayakkabı giymedim düğün hatrına."İclal göz devirdi "yok birde converse giyseydin Zeynep biz nedime sayılırız o ayakkabılar giyilecek bak stiletto bile almadım giyemezsin diye kıymetimi bil."

Tamam tamam dedi Zeynep ellerini kaldırdı teslim oluyormuş gibi yaptı. Zeynep'in bu hallerine dayanamadi İclal gülmeye başladı. Sonra Zeynep iclal'i baştan aşağı süzdü hatun tam bir kadındı giyinmesini çok iyi bilirdi. Densiz patronuna da sular seller gibi aşıktı.

İclal işletme ve kamu yönetimini aynı anda okumuştu çift ana dal yapmıştı.İclal pratik bir zekaya sahip. İş bitiren bir kızdı her zaman öyle olmuştu. Ama konu aşk olunca hep afallamistı.Patronu ile bir dargın bir barışık karmaşık bir ilişkiye sahipti. Patronu aynı zaman da Yavuz'un kardesiydi. düğüne gelmeme ihtimali sıfırdı.Zeynep çenesini tutamayip malum soruyu sormaya cesaret etti.

"Sst iço seninki geliyor mu?"

İclal yine gözlerini devirdi- "evet canım Yavuz ile can ciğer kuzu sarması olduklarından yavuz davet etti"malesef geliyor.Zeynep bıyık altından gülüyordu. İclalin neden bu kadar şık ve bu kadar stresli olduğunu anlamış oldu.

ah temmuz senin aşkın da bir başka....

VUSLATADAİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin