Slim Lady //cm//

Bölüm 2

CHRİSTOPHER MCCORY

Tanrım bu kız bıkmiyordu, dun aksamdan beri aynı muzik ve aynı ses te dinliyordu. Onu apartmandaki lanet olası dairesinden atmamak icin bir sebep yoktu açıkcası , ama bu kızda bisiler vardi. Bilmedigim , veya ogrenmek uzere oldugum birsey. Dumbellerimi yere birakip, uzerime salaş bir tisort gecirdim. Anahtarı delikten cikarip kapiyi kapattim, asagiya yavas adimlarla inerken kendimi barlarin uzun koridorlarinda gibo hissettim. Ses gittikce artiyordu , artiyordu , artiyordu. Beni duyabiliceginden bile emin degildim. Kapısının onunde durdum, ve bass dan girilen bi elektro gitar sesi cikti.

Siktir elektro gitar mi caliyordu? Tanrim belkide bu kiz isini biliyordu.

Kapiyi onun duyabilicegi bir sekilde , agirca vurdum. Ses yok sadece o agir bass sesi ve tiz ses vardi. Bidaha vurdum ... duymadi. Son bir hamleyle uzunca bir sekilde yumruk attim, ses kesildi ve bu tarafa dogru duyulan ciplak ayak sesleri duyuldu. Kapinin kilidini acip, kapiyi agzina kadar acinca,

Sikeyim.

Beyaz salaş dizlerinin ustunde biten sadece bir tisort giymisti, bu cidden ateşli olmasini sagliyordu.

"Ohh mccory"

"Ohh hill"

"Tanrim bu konusmayi yapmak icin gelmedim" dedim.

"Hmm tamam guzel , iceri gelmek ister misin mccory"

"Sıkıntı olmak istemem aslında sana sadece fazla sesli muzik dinledigini ve apartmandan atilabilicegini solemek istemistim"

"Ohh .. B-ben sanırım, biraz abarttım"

"Biraz degil baya hill"

"Birdahakine daha normal muzik yaparim emin ol .. Agh tanrim kimi kandiriyorum, hicbir kurala uyamiorum"

"Uydurtabilirim"

"Senin kurallarina gore yasamak en son isteyecegim sey mccory"

Sinirlenmisti sanirim, alt dudagini disliyordu birsey dusunuyor gibiydi. Ama dusundugu her ne ise bir sure sonra kendine gelip , etrafa bakti.

"Sakin ol şampiyon gidiyorum"

"M-mccory"

"Efendim alexandra"

"İceri gelebilir misin birsey konusmaliyim ama burada degil"

"Uygun mu"

"Ben yanliz yasiyorum mccory, beni ikiletme gir iceri lutfen"

Ellerimi havaya kaldirip yakaladin beni gjbisinden sırıttım ve iceri girdim. İcerisi siyah ve kırmızının bollugundan olusuyordu, bir american mutfak şık bir salon ve anlam veremedigim iki kapi vardi. Sanirim yatak odasiydi. Vede tuvalet.

"Birseyler icmek ister misin"

"Biraz bira fena olmazdi"

Dolaba egilip , iki sise cikarip birini oturdugum koltukta kucagima firtlatti , sonrada koltuga bagdas kurup, birasindan bir yudum aldi.

"Sence ben normal miyim"

Aniden sordugu bu soru bir yerlerimde tuhaf bir yer etmisti, ama anlamamistim. Ne demeliydim simdi bilmiyordum ama bir anda sozler dokuluverdi,

"Bilmem ole durmuyorsun gibi"

"Oyleyim sanirim"

"Sanmiyorum guzel ve yanliz birine gore gayet aklin yerinde gorunuyor"

"Guzel mi hahahah"

Bir anda attigi kahkahalar icimi tuhaf etsede, dedigim gibi bu kizda birseyler vardi. Attigi kahkahalar bende ciddilik hissi uyandiriyordu, tek kasimi yukarj kaldirip ciddi bir ifadeye devam ettim. Sonunda durdu ve yuzumu inceledi, saka falan mi yaptigimi saniyordu, tanrim bu kiz çildirmis olabilir miydi cidden.

"Ben bu bodruma neden geldim Christopher"

"Evsiz oldugun icin veya ailen benim gibi senide istemedigi icin falan mi"

"Evet evsizdim, ailem beni reddetmisti, uzun bir yil boyunca neden kimse beni sevmedi diyordum, aynaya bakmam gerekiyormus. Baktigimda gordugum sey cirkin ordek yavrusundsn baska birsey degildi, ne zaman kendimi gorsem igreniyordum. Ama acikcasi burasi genis ve iyi dizayn ettigimi dusunuyorum"

"Bu sacmalik , sen kendini hapsederek yasiyorsun su siktigimin zirvaliklarini kesmessen olmuyor mu!"

Bir anda gozleri dolucak sandim , ama yapmadi anlamsizca ellerini kafasinin yaninda birlestrdi ve gulmeye basladi.

"Alexandra kendine gel sikeyim"

Yanina gidip kafasini kaldirdigimda, gozlerindeki yaşi farkettim. O guclu kiz gitmis sanki baska biri gelmisti ama yuzundeki tebessum aglamasina ragmen gitmiyordu. Koltuga yaslandim, o anda tahmin etmedigim bir sekilde kafasini gogsume koyup hickirmaya basladi.

"Beni anliyorsun christopher, sanirim seni daha yakindan tanimaliyim"

Gulumseyip , anlayamadigim bir sekilde bas parmagini burnuma surtup optugunde sadece saşırmış bir sekilde ona bakiyordum. Gulumseyip ,

"Sayanora" dedi ve tuvalet sandigim o kapidan iceri girdi.