*5*

2.1K 113 37
                                    

Meraktasınız değil mi ? :) Biraz daha merakta kalın cancağızlarım :D



*


Hande, arabayı iri bahçe kapısından içeri sokar sokmaz bahçe kapısı tekrar aracın geçişinin ardından cızırtılı bir şekilde kapandı. Hafifçe yağmur çiselemeye başlamıştı. Zehra, arabanın camını kapatıp kapısını açarken Hande çoktan arabadan inmiş arka koltuktan yol üstünde markete uğrayıp aldıkları poşetleri çıkarıyordu. Zehra araçtan inerken Hande ona göz ucuyla ciddi bir ifadeyle baktı.

"Üstün hafif beni bekleme, Süleyman efendiye çıkarlarken kapıyı açık bırakmalarını söyledim eve gir sen."

Zehra, daha bir cevap bile veremeden Hande arkasını dönüp arka bahçeye doğru yürüdü.

"Sen nereye?"

"Aslanı besleyeceğim."

Öyle hızlı gitmişti ki Zehra karanlıkta peşinden yürüse bile ona yetişebileceğini sanmıyordu. Bu yüzden de dönüp arkasına baktı. Evin kapısını sarhoşken gelmesine rağmen hatırlıyordu. Ağaçlarla çevrili çemberin içinden geçtikten sonra kapıya varılıyordu. Zaman kaybetmeden aracın kapısını kapatıp hızlıca çembere doğru yürüdü. Yağmur bastırmıştı, rüzgâr da sert esiyordu. Tam kapıya vardığında Hande peşinden koşarak geldi.

"Islanmışsın."

Baladının dağınık örgüsünün ucundan, alnından damlalar akıyordu. Zehra, elini uzatıp açmak için kapının kolunu kavrayan kızın alnındaki, yanağındaki damlaları sildi. Eve girdiklerinde Hande'nin elindeki poşetlerin birkaçını alarak ondan önce mutfağa doğru yürüdü.

"Aslan köpeğin mi?"

Hande, Zehra'nın peşinden gitti. Elindeki poşetleri tezgâhın üstüne bırakıp sırtını masaya yaslamış, onu izlemekte olan kıza döndü. "Evet" dedi, soğuk bir şekilde. Bu eve olanlardan sonra hiç gelmemişti. Bu yüzden de stresliydi. Zehra'nın yanından geçerek iri mutfak camlarından dışarı baktı. Fırtına başlamıştı. Gök yırtılacakmış gibi gürlüyordu. Kendi kendine mırıldandı Hande, "İyi ki Aslanı içeri aldım. Süleyman efendi onu dışarıda açık bırakmıştı."

Zehra, yavaşça Hande'nin arkasından yanına yaklaştı ve sırtının tam dibinde durdu. Elini ıslak örgüsünün başından ucuna kadar kaydırdı. O esnada banyoya gidip temiz havlu getirmeyi düşünüyordu. Hatırladığı kadarıyla o gece kusarken üst kattaki banyodaydılar ve oradan Hande birkaç havlu ıslatıp onun bedenini soğutmuştu.

"Aslana neden dışarıda bakıyorsun?"

Konuyu değişti. O anları en az Hande kadar Zehra da hatırlamak istemiyordu. Hande'ye fazla temas etmeden elini geri çekti ve yanında sessizce durarak vereceği cevabı bekledi.

"Aslan av köpeği evde durmayı sevmiyor. O yüzden de onun için içine rahat girip çıkabileceği en az ev kadar konforlu bir oda yaptırdım bahçede. Odasını görsen kraliyet ailesinin üyesi gibi yaşıyor içinde paşam."

Hande nihayet gülümsüyordu. Aslandan konuşmak yüzünü güldürmüştü. Omuzu üzerinden dönüp Zehra'ya baktığında genç kız izlediği kahverengi gözlerdeki ifadenin yoğunluğuna dayanamadan yüzünü kapıya döndü.

"Ben sana havlu getireyim, saçların ıslak hastalanacaksın."

Hande hiçbir şey demedi ve sessizce Zehra'nın mutfaktan çıkışını izledi. Bir süre sonra Zehra elinde beyaz bir havluyla geri döndü ve onu hala pencereden dışarıyı izleyen kızın omuzlarına sararak saçlarını içine alıp kurulamaya başladı.

Aşk Çıkmazı / GxG / hanzehHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin