Özel Bölüm 1 🍎♥️

393 23 25
                                    

Heeseung'ın Ağzından:

Önümdeki güzel manzaraya bakaraktan düşünüyordum, ne ara mezun olduğumuzu. O gün gelip çatmıştı. Mezun oluyorduk. Mutluydum, üniversiteyi en iyi şekilde bitirmiştim, bitirmiştik.

'Riki ile sen mi konuştun?'

Yanımda beliren kuzenime, Yuta'ya baktım bir süre. Sonra ise evet, diye cevapladım. Verdiğim cevaptan memnun olmadığını belli ederek bir soru daha sordu.

'Neden böyle bir şey yaptın Heeseung?'

'Kız kardeşimin mutlu olmasını istedim Yuta. Üzüldüğünün farkındaydım, mutlu olsun istedim.'

'Yaptığın şeyin iyi mi yoksa kötü mü olduğunu zamanla öğreneceğiz. İyi eğlenceler Heeseung.'

Kısa bir teşekkür mırıldanmış ve gülümsemiştim. O da bir şey söylemeyi unutmuş gibi bana dönmüş ve gülümseyerek konuşmaya başlamıştı. 'Pekte küçük olmayan sırrımızı paylaşma zamanı geldi bence. Bunun için daha fazla geç kalma Heeseung.'

Tekrardan gülümsedim ve giden Yuta'nın ardından baktım. Yuta gözden kaybolduktan sonra olduğum yere doğru ilerleyen arkadaşlarımı görmek beni mutlu etmişti. Yanıma vardıklarında aralarında yabancı simalar olduğunu fark etmiştim. Onlarada küçük bir baş selamı vermiş ve yanımdaki Sunghoon'un kulağına eğilmiştim.

'Birkaç dakika sonra peşimden gel. Küçük kulübenin orada olacağım. Kimsenin peşinden gelmediğinden emin ol ve yanında kimseyi getirme Hoon.'

***

Yazar'ın Ağzından:

Bir süre sonra arkadaşlarının yanından ayrılan Heeseung, kulübenin önünde sessizce ve düşünceli bir şekilde bekliyordu. Birkaç dakika sonra yanına varan Sunghoon ise konuşacakları şeyin ciddi bir konu olduğunun farkındaydı.

Gökyüzüne bakan ve derince bir nefes alan Heeseung, Sunghoon'un yüzüne bakarak konuşmaya başladı.

'Yoora benim kız kardeşim.'

Kocaman açılmış gözler, açık kalan bir ağız ve şok olmuş bir surat. Kesinlikle Sunghoon'un tanımıydı. Karşısındaki geçn çocuğun bir şey söylemesine izin vermeden konuşmaya devam etti, Heeseung.

'Biliyorsun ailelerimiz uzun yıllardır bir arada ve oldukça samimi. Ben, doğduğum zaman ailem daha doğrusu eski ailem tarafından evlatlık verilmişim. Evliliklerinin ilk senesiymiş ve bir çocukları olmasını beklemiyorlarmış, istemiyorlarmış aynı zamanda da. Aile büyüklerini dinleyerek aldırmamışlar bebeği. Doğduğum zaman ise şu anki aileme evlatlık verilmişim. Onlarda birkaç yıllık evli olmalarına rağmen çocuk sahibi olamıyormuş işte. Bunları 6 sene önce öğrendim Sunghoon, inanamadım. Klişe bir kitap okuyormuşsun hissi veriyor değil mi?'

Heeseung gözlerinin dolmasına engel olamamıştı. O kardeşlerinden koparılmıştı, ailesi onu istememişti. Hep böyle söylemişti kendine.
Ne diyeceğini bilemeyen genç çocuk ise zorla birkaç kelime sarf edebilmişti.

'Peki öğrendiğini biliyorlar mı? Neden bu zamana kadar gizli kaldı bu? Heeseung ben-'

'Biliyorlar ama Yoora'ya veya diğer kardeşime söylememe izin vermiyorlar Sunghoon. Sadece Yuta ve Jaehyun biliyor. Onlarda oldukça rastgele bir şekilde öğrendi. Ben ne yapacağımı bilmiyorum.'

İki gençte susmuştu. İkiside gerçeği kabullenmek istemiyordu.

En çokta onları dinleyen genç kız gerçeği kabullenmek istemiyordu. Gözleri dolu dolu beklemekle yetinen genç kız, sessiz olmaya özen göstererek konuşan gençleri dinliyordu.

'Uzun süre önce bir konuyu konuşmuştuk, Yoora'yı dans takımından atılmasıyla ilgili tehdit ediyordu, hatırlıyor musun?'

Küçük bir baş sallama ile hatırladığını belli eden Sunghoon'un ardından konuşmaya devam etti. 'O profesörde her şeyi biliyor. Öz annemin eski arkadaşı yani Yoora'nın annesinin eski arkadaşı olduğu için her şeyi biliyor. Bu bilgiyi kendi yararına kullanmaya çalışıyor, bunu sürekli yapıyor. Yoora'nın bu tarz şeyleri ne olur ne olmaz diye annesine anlattığını bildiği için böyle tehditlerde bulunuyor. Anneside onu susturuyor, ne yaparak kadını susturduğunu bilmiyorum ama bir şekilde yapıyor.'

Heeseung, anlatmaya ve bir şeyleri açıklamaya programlanmış gibi susmadan konuşmaya devam etti. Sunghoon'u şoka sokmaya devam ederekten.

'Niki ile ben konuştum. O da sizinle konuştu. Sunghoon, Niki onu hâlâ seviyordu. Ama ben bencillik ederek, kardeşimin mutlu olmasını isteyerek onunla konuştum. Sizi bir araya getirmesini sağladım. Jay... Ve Jungwon bana önceki yaşanan şeyleri anlattı. Müdahele etmemem gerekiyordu ama dayanamadım. Mutlu olsun istedim. İyi mi yoksa kötü mü olduğunu bilmiyorum ama-'

Sunghoon son duyduğu şeyler ile inanamayarak konuşmaya başladı.

'Heeseung, sen ne yaptım dedin?'

'Niki gerçekleri öğrenmişti, aranızda geçen konuşma yüzünden. Vicdan azabı çekiyordu. Yapmak istedi-'

'Bu hiçbir şeyin doğru olduğunu göstermiyor Heeseung! Mutlu olması için yapmış olsan bile müdahele etmen yanlıştı! Heeseung sen...'

Şoka uğramasının etkisi ile bağıran Sunghoon'un sonlara doğru sesi kısılmıştı. İki gençte susmuş bekliyordu.

'Burada neler oluyor?'

Aniden duydukları ses üzerine irkilmiş ve geldikleri yöne doğru dönmüşlerdi. En önde Jay olmak üzere herkes oradaydı, bir kişi hariç.

'Bağırma sesini duyduk ve buraya geldik. Neler oluyor?'

'Hiçbir şey.'

Dedi Jungwon'a karşı Heeseung. Ardından ise gözlerini buraya gelen arkadaşlarının üzerinde gezdirdi. Fark ettiği eksiklik ile konuşan arkadaşlarını böldü ve söz aldı.

'Yoora nerede?'

'En son buraya doğru ilerliyordu, Sunghoon'dan birkaç saniye sonra-'

'Kahretsin, kahretsin, kahretsin!'

Niki'nin sözünü tamamlamasına izin vermeyen Heeseung, birkaç küfür savurduktan sonra onu, kız kardeşini aramaya gitti.

***

021221

Hiç güzel olmuyor gibimsi...

Kaldırmama son 1

Bu arada HEESEUNG NAPIYOSUN SEN YA

(✅)Given-Taken | (西村 リ キ) EN-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin