taehyung: ding dong
jeongguk: kim o
taehyung: sevgilin olmak isteyen bir bey
jeongguk: üzgünüm, kalbim kapalı
taehyung: o zaman
tık tık tık
jeongguk: kimsiniz
taehyung: odanızın camına tırmanan bir bey
jeongguk: üzgünüm odam kapalı
bir dakika
NE
taehyung sakın bana odamın camına tırmandığını söyleme
taehyung: çoktan söylememiş olsam kesinlikle söylemezdim 🤐
jeongguk: kafayı mı yedin sen çocuk
babamlar evde
taehyung: sence bu benim umrumda mı
jeongguk: ama benim umrumda
babam görürse kötü olur biliyorsun
taehyung: i dont care canim
seni görmeden şuradan şuraya gitmem
jeongguk: sen ölmeyi bayılmak mı sanıyorsun kim
yarın okulda görüşeceğiz zaten niye geldin ki durduk yere
taehyung: yarın diş randevun olduğu için sabah yoksun...
sabah öpücüğümü erken almaya karar verdim ben de
jeongguk: of
ciddi ciddi odamda mısın şu an
taehyung: evet <3
jeongguk: bekle orada geliyorum
ses çıkarma sakın
taehyung: tmmmm
jeongguk: ön taraftan geldin dimi
taehyung: niye ön taraftan geleyim|
evet ön taraftan geldim <3
jeongguk: tamam
arkada annem çiçeklerini suluyordu gerçi görse şimdiye bağırırdı hırsız var diye
seni gördüyse kötü olur
taehyung: az önce bağırmasının nedeni oydu demek|
e bu beni tanıyo niye hala yanıma gelmediler|
jeongguk çabuk gel
korkuyorum
beni öldürme planı mı yapıyor ki bu herif|
jeongguk: geliyorumm
karanlıktan mı korktun
taehyung: daha çok karanlık geleceğimden|
hıhı
koş
uçarak gel hatta
+
"Ah!" Mesaj yazdığı sırada poposuna atılan taşla bir elini malum yerine götüren Taehyung, tedirginlikle kendisini kimin taşladığına baktı. Tam da tahmin ettiği kişi, kendini bitirmeye gelmişti anlaşılan.
"Senin ne işin var yine burada?! Jeongguk'la daha fazla arkadaşlık etmeyeceksin demedim mi?"
"Bakın beyefendi, insanlarla onları taşlayarak iletişim kuramazsınız. Bu hiç sağlıklı olmaz. O yüzden lütfen elinizdekileri bırakın öyle konuşalım, neticede ben bir çocuğum siz de benim büyüğümsünüz." Taehyung olabileceği en beyefendi haliyle tutunduğu pencereden yaptığı güzel açıklamaya rağmen, aşağıdan ona bakan adamı etkileyememişti.
"Yine yer miyim bu numaranı? Geçen sefer de böyle diyip üzerime saldırdın, ailen rica etmese çoktan polise vermiştim seni!"
"Ama bey amca, üzerime saldıran ilk kişi sizdiniz. Neyse bıktım bunu açıklamaktan. O yüzden siz elinizdekileri bırakın, ben de aşağı ineyim. Yoksa pencereyi açıp oğlunuzun odasına girerim."
Bunun üzerine orta yaşlı adam kaşlarını çatarak elindeki taşları yere bıraktı. "Bıraktım, in hadi!"
Taehyung, odaya giren Jeongguk'u görmesiyle gülümsedi ve çaktırmadan aşağıda inmesini bekleyen adama iniyormuş gibi yaparak pencerenin açılmasını bekledi. O öpücüğü ne olursa olsun alacaktı, buraya boşuna gelmemişti.
Jeongguk önce odanın ışığını, ardından da garip bir tedirginlikle bekleyen Taehyung'un bulunduğu pencerenin camını açtı.
Ve her şey, bu andan sonra saniyeler içerisinde gerçekleşmişti.
Taehyung, camı açan minik sevgilisinin yanağına hızlıca bir öpücük kondurduktan sonra, çıkarken kullandığı ağaç dallarına basarak inmiş ve kendini kovalamak için harekete geçen adama orta parmak çekerek kahkahalar eşliğinde kaçmaya başlamıştı.
Minik sevgilisi ise olanları arkasından şaşkın bir şekilde izlemekle kalmıştı.