bu bolum yari smut diyebilecegim bi bolum yani rahatsiz olanlar okumasin☺
simdi bolume gecelim bakalim🚀💦🔥
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Minho kapıyı kıracakmış gibi çaldığı için küfür ederek elimdeki telefonu kapatıp cebime koymuş ve "Patlama Minho, açıyorum kapıyı." diyerek kapının kilidini açmıştım. Minho da hiç zaman kaybetmeden kilidi açılan kapıyı ittirdiğinde ağzım şaşkınlıkla açılmış ve deminden beri Minho sandığım kişinin aslında Minho olmadığını görmüştüm.
Şaşkınca dona kaldığım sırada en başından beri Minho olduğunu düşündüğüm Hyunjin hızlıca bulunduğum tuvalet kabinine girip az önce benim açtığım kapıyı kilitlemişti.
Şokla açılan gözlerim eşliğinde izlediğim Hyunjin kilitlediği kapıya sırtını yaslayıp bana döndüğünde birleşen gözlerimiz beni fazlasıyla germiş ama sanki hiç gerilmemiş gibi kollarımı önümde bağlayarak tek kaşımı kaldırmış ve 'neden buradasın?' dercesine ona bakmaya başlamıştım.
"Sabahtan beri benden kaçıp tuvalette saklandın ve en sonunda da tuvalette yakalandın."
Yüzündeki alaycı ifadesi eşliğinde konuşan Hyunjin üzerine sanki sabahtan beri kaçan ben değilmişim gibi "Kaçmadım Hyunjin. Sana mesajlaşırken de söylediğim gibi bu tarz şeyleri hiç sorun etmiyorum." deyip kendimden emin bir ifadeyle ona bakmaya başlamıştım.
Hyunjin verdiğim cevaba kısa bir süre güldükten sonra ciddileşen yüz ifadesi eşliğinde "Kanıtla o halde." dediğinde yüzüme yeniden şaşkın bir ifadenin yerleşmesine engel olamamıştım.
Tam olarak neyi kanıtlayacaktım?
Sanki beni duymuş gibi "Böyle şeylerin senin için sorun olmadığını söylüyorsun ya, kanıtla bana. Yakınlaşmamızın ya da aramızda geçen şeylerin seni rahatsız etmediğini, sıradan şeyler olduğunu kanıtla." dediğinde seslice yutkunmuş ve 'sıçtın Jeongin' diye geçirmiştim içimden.
"Nasıl kanıtlayacağım Hyunjin? Saçma sapan konuşma zaten yemeğim soğuyor şu an, kantine gitmeliyim."
Konuşmam üzerine Hyunjin önce göz devirmiş ardından da "Merak etme ben sana yenisi alırım." deyip "Kanıtla derken çok bir şey yapmanı istemiyorum. Sadece ikna olmamı sağla ya da yakınlaşmamızı önemsediğini, senin için hep söylediğininin aksine basit bir şey olmadığını söyle ve ben de senin tuvaletten çıkmana izin vereyim." diye eklemişti.
Bunun üzerine sıkıntılı bir nefes vermiş ve keşke en başından aramızdakileri önemsemiyorum, basit şeyler gururu yapmasaydım diye kendi kendime kızmıştım.
Yine de pes etmeye niyetim olmadığından dolayı yakınlaşmalarımızın beni etkilediğini ve sıradan şeyler olmadığını ona itiraf etme ihtimalimin üzerini direkt çizmiştim. Zaten de benim için sıradan şeylerdi. Yani ona yalan söylediğim falan yoktu...
