#9# Dans?

483 58 36
                                    

Hoseok o günün akşamı eve dönmüştü, Yoongi ise mutfakta olan şeylerin etkisinde kalmıştı. Yoongi'nin ani dönüşü yüzünden burun buruna gelen ikili birbirlerine bir süre baktıktan sonra uzaklaşmışlardı ama Yoongi yaşadığı heyecan ile tuvalete gidip kustu. Hoseok ise Yoongi'nin hastalandığını düşünüp peşinden ayılmadı. Yoongi kendisinin iyi olduğunu defalarca söylese de Hoseok buna inanmayıp yemekler ve ilaçlar yaptı. Bir gün daha yanında kalmak istedi ama annesinin araması yüzünden eve geri dönmek zorunda kaldı. Yoongi ise bütün gece kalbinde hissettiği garip acı yüzünden uyuyamamıştı. Sabah duş alıp hazırlandı, okula bir zombi edasıyla gitti. Ölü değildi ama yüz hali yaşıyor denemezdi. Çantasına dokunup öğrenci kartını aldı görevliye gösterip içeriye girdi. Hoseok ise o günden sonra ilk kez okula geldiği için biraz korkuyordu. Kartını gösterip içeriye girdi, etrafa baktığında kimsenin ona bakmadığını fark edince garipsedi. Normalde herkesin ona bakıyor olması lazımdı ama kimse bakmıyordu. Bunun arkasında Yoongi olduğunu bilmiyordu, ama kimsenin ona laf atmaması veya bakmaması hoşuna gitmişti. Rahat hissediyordu. Fakültesine doğru giderken Yoongi'yi gördü ve hızla oraya doğru gitti.

"Yoongi!"

Bağırarak ona yaklaştı ve boynuna atladı.

"Günaydın hyung!"

Yoongi boynuna atlayınca her zamanki donup kaldı, çünkü hala buna alışmamıştı ve uzun bir süre de alışamayacaktı gibi göründü. Hoseok Yoongi'nin bir günde çöken yüzünü görünce kaşlarını çattı.

"Ne oldu sana?"

"Ne olmuş?"

"Yüzün? Çökmüşsün, dün öyle değildin. Hasta mısın?"

"Hayır hasta değilim."

"Hayır hastasın, ateşin var mı?"

Hoseok, Yoongi'nin yüzünü ellerinin arasına aldı ve dudaklarını anlına değdirdi. Amacı ateşine bakmaktı ama bu Yoongi'ye çok absürt gelmişti ve anlına değen dudaklarını hissettiği gibi Hoseok'u ittirdi.

"s-sen ne yapıyorsun!"

" Ateşine baktım hyung... Neden bu kadar tepki verdin?"

Neden bu kadar tepki verdiğini söyleyemezdi. Çünkü kendisi de henüz bilmiyordu.

"Ben, iyiyim..."

Hoseok'un gülen yüzü soldu bir anda, kötü bir şey de yapmamıştı oysaki. Yoongi bunu fark etmişti ama bir şey demedi ve fakültesine girdi. Hoseok neden birden böyle davrandığını anlamamıştı. Üzülmüştü ama biraz düşününce hemen kendine geldi. Aklına gelmişti, Yoongi temastan hoşlanmazdı. Bunun onu rahatsız ettiğini anladı ve peşinden koşup koluna girdi.

"Hyung~"

Sevimlilik yaparak yüzüne yaklaştı."

"Özür dilerim. Unuttum sen sevmezsin tensel teması, ben sadece alıştım dudaklarımla ateşe bakmaya. Ondan, unuttum yani. Kızma bana~"

"Kızmadım sorun yok..."

"Kızdın hissettim."

Önüne geçip yürümesini engelledi.

"Biliyor musun ben yapışkan bir sülük gibiyim. Bana kızarsan sana yapışır ve beni affedene adar peşini bırakmam."

Yoongi bu dediğine gülümsedi 'Peşimi bırakmanı isteyen kim?' diye içinden geçirdi. Yoongi affettiğini söyleyene kadar Hoseok peşinde dolandı.

---------*------------*---------

Olayların üstünden yaklaşık 1 ay geçmişti Hoseok Yoongi'ye daha da bağımlı olmuştu. Her gün yanına gidiyor ve onunla sohbet ediyordu, yemek yiyordu. Yoongi ise günden güne daha da âşık olduğunu hissetti. Hisleri yanlıştı belki ama kendini durduramıyordu. Hoseok'un saflığı, güzelliği onu etkiliyordu. Karşılıklı yemek yerken Hoseok konuştu.

"Hyung bugün benimle dans odasına gelir misin?"

"Neden?"

"Yeni bir dans üzerine çalışıyorum, izle bak bakalım beğenecek misin?"

"Ben anlamam danstan."

"Ya olsun lütfen lütfen."

Yoongi mecbur bir şekilde kafa salladı, Hoseok gülümseyerek alkışladı. Yemeğini yemeğe devam etti. Derslerden sonra Yoongi belki hatırlamaz kaçarım diye düşünürken sınıfın önünde heyecanla bekleyen Hoseok ile karşılaştı. Hoseok Yoongi'nin elini tutarak koştu dans odasına doğru. Yoongi'yi yere oturttu ve kenara gidip üstünü değiştirmeye başladı. Yoongi ise vücudunu süzüyordu.

Pürüzsüz bacakları, ince beli, zarif kolları ve güzel kalçaları. Hemen önüne döndü biraz daha süzmeye devam ederse kötü şeyler olabilirdi baş düşmanı olan küçük Yoongi ile.

Dans etmeye başladığında her hareketini izledi. Danstan anlamıyordu ama dans eden kişi Hoseok olduğunda kuğu gibi süzülen bir vücuttu izlemek güzel gelmişti. Bacaklarını kendine çekerek izlemeye devam etti. Dans bittiğinde hızla alkışladı.

"Anlamam ben ama çok güzel görünüyordun."

Hoseok gülümseyerek yanına geldi. Şişeyi açtı ve birkaç yudum su içtikten sonra elinin tersi ile terlerini sildi. Nefesi düzene girince konuştu.

"Gerçekten beğendin mi?"

"Evet beğendim. Çok güzeldi."

Gülümseyip Yoongi'nin bacak arasına girdi ve vücudunu Yoongi'nin göğsüne bıraktı. Yoongi hafifçe gülümseyerek elini saçlarına daldırdı ve okşadı. 'çok güzelsin Hoseok..'

Dans odasının hafif loş ışığı aynadan yüzlerine vuruyordu. Yoongi ise aynadan kucağında yatan Hoseok'u izliyordu. Müzik değişmiş ve hafif yavaş ritimli bir müzik çalmaya başlamıştı. Hoseok kafasını kaldırıp Yoongi'nin gözlerine baktı. Yoongi de bakışına aynı şekilde karşılık verdi. Hoseok dudağını yalalınca Yoongi'nin ilgisi Hoseok'un dudağına kaydı. Hoseok kalkıp gidecekken yanağında hissettiği ellerine şaşkınca Yoongi'ye baktı.

Yoongi yüzüne yaklaşıp derin bir nefes aldı ve dudaklarını Hoseok'un dudakları ile buluşturdu. Saf ve yumuşak bir öpüşmeydi. Hoseok karışık vermeyince Yoongi geri çekilmek istedi ama Hoseok ellerini Yoongi'nin ensesine götürüp kendine çekti ve öpücük olan bu teması yoğunlaştırarak öpüşmeye dönüştürdü. Bacaklarını iki yana açarak Yoongi'nin kucağına yerleşti ve ikisinde ellerini birbirlerinin saclarına doladı.

- sunShinA

Sizden ricam ağır eleştiri yerine yapıcı eleştiriler yapmanız. Yapıcı eleştirilerinizin hepsine açığım ve her zaman dikkat ederim.

Vote ve yorumlarınız benim için değerli...

Okuduğunuz için çok teşekkür ederim.

Dance With Me || yoonseokHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin