Natasha Romanoff: *fotoğraf*
Natasha Romanoff: Altında babacık diye inlemek istiyorum Rogers.
Steve Rogers: Natasha!
Steve Rogers: Bana neden yarı çıplak fotoğrafını atıyorsun!?
Natasha Romanoff: Yanlışlıkla gönder tuşuna basmışım :)
natasha romanof...
"Bana ne istediğini söyle. Ne yapmamı istiyorsun?"
"Beni duvara karşı becermeni istiyorum. Beni çok sert becer ve beni gerçekten de senin kızın yap." Bunu söylediğimde sırtım ona dönük bir şekilde beni duvara itti ve elini boynuma doladı. "Yalvarırım. Şimdi." Bu talepkar sesle söyledim. "Lütfen beni becer. Beni gerçekten sert bir şekilde becermene ihtiyacım var." Ardından kıyafetlerimi çıkarmaya başladı.
"Devam et kızıl."
"Lütfen Steve, becer beni. Elini boynuma dolayarak sertçe gitmeni ve elinden geldiğince sert gitmeni istiyorum. Sadece lütfen-" daha cümlemi bitiremeden içime girdi ve çok sert oldu. . Hemen yüksek sesle inlemeye başladım. Hayatımda hiç bu kadar zevk almamıştım. O kadar güzeldi ki başka bir gezegene gidiyormuşum gibi hissettim.
"İstediğin bu mu? Yürüyemeyene kadar seni becermemi mi?" Steve sordu. Cevap veremedim çünkü hala inliyordum. Onu görmezden gelmediğimi belirtmek için başımı salladım.
Boynumda hiç umurumda olmayan aşk ısırıkları bırakıyordu. Derime attığı tokatı çok gürültülüydü ve bu onu sadece daha hızlı gitmeye teşvik. Bu da benim daha yüksek sesle inlememe neden oldu. "Kahretsin! Steve, ben.. sikeyim." Beni çok iyi becerdiği için zar zor bir şey söyleyemedim.
Elini klitorisime doğru hareket ettiriyor ve onu daire içine almaya başlıyor. "Bu iyi hissettiriyor mu? Seni becerirken adımı yüksek sesle haykırman?"
"Evet. Çok iyi hissettiriyor! Kahretsin, çok yakınım!" Midemin kasıldığını hissetmeye başladım, bu da gelmek üzere olduğumun anlamına geliyor. Ben geldikten sonra Steve'in temposu yavaşlamaya ve daha az kaba olmaya başladı. İkimiz de derin nefes alıyorduk ve Steve sol kolunu belime doladı. İkimizin de vücudunun her yerinde ter vardı ama umursamıyorduk. Yavaşça beni çekip yatağımıza götürmeye başladı. Battaniyeyi ikimizin de üstüne örttü ve kollarını bana doladı.
"İhtiyaçlarınızı karşıladım mı Bayan Romanoff?" Sesinde alaylı bir şekilde sordu ki bu beni biraz kıkırdatıyor. "Evet, karşıladınız Bay Rogers." Ona sarılıyorum ve şakağımı öpüyor. "İçinde olduğunu bilmiyordum," dedim hala güçlükle nefes alırken. "Eh, herkesin sandığı kadar masum değilim." diyor sırıtarak.
"Açıkçası belliydi." Gülüyor sonra dudağıma bir öpücük konduruyor.
"Seni seviyorum Romanoff."
"Seni seviyorum Rogers."
Ve dudaklarımız bir kez daha buluşuyor.
~~~~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
