51 8 8
                                    

"belki de

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"belki de..."

. . .

derin bir nefes verdim, acaba bu iş için uygun muydum? hu tao'yu başka bir müşteriye gönderip sıyrılmıştım, siparişi sorunsuz bir şekilde (gerçi biraz soğumuştu) zhongli'ye kadar bu sayede götürebildim. şu anda karşımda çorbasını içiyor, mutlu bir şekilde oturuyordu - en azından ben mutlu olduğunu düşünüyordum.

"neden somurtuyorsun, y/n?"

zhongli'ye bakıp derin bir nefes verdim, "hiçbir şeye yetişemiyorum diye söylenmekten elimde biriken işlere bakacak zamanım kalmıyor." diye yanıtladım, "sumeru'ya gitmek istiyorum, belki nereden geldiğimi ve neyde yetenekli olduğumu bulmama yardımcı olur ama ilk önce işlerimi bitirmeliyim."

pir adam çorbasından son yudumunu aldı ve "belki de aradığın cevaplar gözünün önündedir." dedi, bir şekilde çok bilgece ve inanılası gelmişti, tek sorun nasıl yapacağımı bilmememdi. "öyle diyorsan..." cevabını vererek dışarıya göz gezdirdim. sanki derdimi anlamıştı: "bazı cevaplara ulaşmak için kişi sabır ve fırsata ihtiyaç duyar."

güneş batıyordu, buradaki işlerimi bitirmiştim. çorbasını bitiren zhongli tası uzatıp "şef mao'ya benim adıma teşekkür et." dedi, üstünde fatui amblemi olan bir keseyi bana uzattı. bunu bir işaret olarak algılamalı mıydım? bilmiyordum. sadece zhongli'nin bazen çok karışık ve düşündüğümden farklı amaçlarla belli davranışlar sergilediğini biliyordum; onu da liyue'deki konaklama sürecimde öğrenmiştim. saygı ile eğilip "tabii." diyerek her baktığında başka bir detay bulduğun liyue'nin sokaklarına çıktım. beni tanıyan birkaç kişi selam veriyor, birkaç çocuk kovalamaca oynuyordu. fenerlerin ışıkları ile gökteki ejderha şekilli uçurtmalar... sahi, teucer'in istediği uçurtmayı teslim almak için hiç fırsatımız olmamıştı. büyükanne shan'ın tezgahındaki en etkileyici uçurtma olarak öylece harcanmasına izin vermem hoş olmazdı, özellikle de teucer ile geçirdiğimiz günden sonra. belki de...

belki de snezhnaya ziyaretimi öne çekebilirdim.

- büyükanne shan, bu uçurtmayı sipariş edeli çok oluyor ve testlim alınma süresi bir hayli geçti ama hâlâ alma şansım var mı?

madam shan gülümsedi, elini uzattı. yanımdaki kesede ne kadar mora olduğunu kontrol ettim ve avucuma sığmayacak, o kadar çok olmasa da az sayılamayacak miktarda morayı madam shan'a uzatıp boşalmış keseyi kemerime taktım. "istersen uçurtmayı gemiye bindiğinde al evladım, zarar görmesini istemezsin." yorumunu dikkate almayı ihmal etmedim, ilk gemiye bindirilmesi ve sağ salim ulaştırılmasına yetecek miktarda para vermiştim sonuçta. tek yapmam gereken bir bilet almak ve childe'ı bulmaktı.

liyue'de hayat hızlıydı, her şey hızlıydı. verilen kararlar hızlıydı, kontratların süreleri uzun görünür hızlı biterdi, verilen kararlar gibi onların da iyice düşünülüp taşınma sonucunda imzalanması gerekiyordu. bundan bir ders almış mıydım? hayır. az önce bir günlüğüne baktığım çocuğa büyük ihtimalle çoktan unuttuğu uçurtmayı götürmek için günlük kazancımı vermiş ve yola çıkmaya hazırlanmak üzere evin yolunu tutmuştum. belki de bu kadar hızlı yaşadığım için sorularıma yanıt bulmakta zorluk çekiyordum.

belki de o kadar hızlıydım ki önümdeki cevapları göremeden geçiyordum.

şimdi farklı bir ülke ve farklı insanlarla bir maceraya daha atılıyordum. sumeru bir süreliğine bekleyebilirdi. portakal reçeli adamın üzgün ifadesine ve kendisi kadar tatlı kardeşine dayanamamış bir şekilde kuzey doğu'dan esen rüzgar beni nereye iteklerse oraya gidiyordum.

snezhnaya, bekle beni, ben geliyorum!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 21, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

portakal reçeli adam - childe x readerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin