Son kere toprağı sevip ayrıldı mezarlıktan. Evine gidip kendine bir kahve hazırladı. Kapı çalmıştı kahvesini yudumlayıp sigarasını içerken. Açtığında karşısında Minho'yu gördü.
"Günaydın. Belki kahvaltı yapmamışsındır diye geldim."
Hyunjin cevap vermeden içeri geçmesi için yana kaydı. Minho elindeki poşetlerle mutfağa girdi.
"Yapmamışsın gerçektende."
Yarım saat sonra klasik bir kahvaltı masası hazırladı be Hyunjin'i çağırdı. Atıştırmaya başladılar.
"Hyunjin yemek yemiyor musun?"
Cevap alamamıştı.
Minho ben en yakın arkadaşının bu haline çok üzülüyordu. Gözlerinin altı mosmordu, zayıflamıştı, çökmüştü. Minho onu gördüğü her saniye içinde oluşan kötü histen nefret ediyordu. Onu biraz olsun da mutlu etmek için elinden gelen herşeyi yapmaya hazırdı.
"Özledim."
Geldiğinden beri duyduğu ilk sesle kafasını kaldırdı. Onun gidişinden bu yana ilk defa onunla konuşmuştu Hyunjin. Minho arkadaşının narin ses tonunu özlediğini hissetti.
"Çok özledim."
Hyunjin ayağa kalktı. Ondan sonra ise Minho. İkisi de biraz baktı birbirine. Bir anda sarıldı Minho arkadaşına. İkisi de ağlamaya başlamıştı.
Jeongin, Minho'nun da en iyi dostuydu. Onun gitmesiyle beraber boşluğa düşmüştü Minho. Hayatının bir parçası yok olmuş gibiydi. İkisinin beraber çok güzel anıları vardı. Beraberken hep gülmüşlerdi.
Minho da kendine kızıyordu. En yakın arkadaşının mutlu olmadığını fark edememişti. O da kendini suçluyordu. Jeongin'i çok özlemişti.
"Ben de özledim."
İkisi masaya yeniden oturdu. Hyunjin derin bir nefes alıp anlatmaya başladı kendini.
"Fark edemedim sevgilimin üzüldüğünü. Onu da mutlu sandım ben. Bencil biriyim çünkü herkesi kendim gibi sanıyorum."
Kesik nefesler alıp burnunu çekti. Minho elini arkadaşının omzuna attı.
"Sen bencil değilsin Hyunjin."
Hyunjin kafasını kaldırdı. Gözyaşlarını silip derin bir nefes aldı. Artık değişmesi gerektiğinin farkına vardı. Hayatını böyle geçirmesini istemezdi sevgilisi.
"Kuaföre gidelim."
-
Hyunjin o gittiğinden beri ilk kez insan içine çıkmıştı. Dışarıdaki herşey ona eski gelmişti. Uzun zaman önce bu yerlerden onunla geçmişti hep. Önceden mutluydu bu yollardan geçerken, şimdi ise herşey birer yabancı gibi geldi onun gözüne.
Kuaförün kapısında durdurdu Minho.
"Emin misin?"
Hyunjin kafasını salladı.
İçeriye girip herhangi bir koltuğa oturup beklemeye başladılar. Hyunjin karşısında dibi gelmiş uzun sarı saçlarına baktı. Gergindi. O gittiğinden beri saçına ilk defa başka biri dokunacaktı.
Çalışan adama kısaca istediği saçı anlattı ve birkaç saat sonra istediği saça ulaştı. Ücreti ödedi ve oradan ayrıldılar.
Dışarı çıkıp derin bir nefes aldı.
"Bizimkilerle buluşmak istiyorum."
Minho şaşırmıştı onun bu haline. Çok mutlu olmuştu bir yandan da.
Hyunjin telefonunu açıp ortak gruplarına "buluşalım" diye bir mesaj attı.
Yarım saat bile olmadan hep bulundukları kafede toplandılar. Eskiden sekiz kişi olarak güldükleri yerde şimdi yedi kişi sessizce oturuyordu. Hyunjin'in onlarla iletişime geçmesi için çok mutlulardı ama bir kişi eksik olmaları çok acıtıyordu onları.
Bir anda hepsi Hyunjin'e yabancı geldi. Bu yedi üzgün adamın hepsi bir yabancı gibiydi. Sevdiği insanları böyle görmeye alışık değildi Hyunjin.
"Sizi özledim." dedi Hyunjin yere bakarak.
Zaten zor duran gözyaşlarını bırakıp ayağa kalktı Felix. Gidip sarıldı arkadaşına. Onunla konuşmayı o kadar çok özlemişti ki.
İkili ayrılınca teker teker hepsi sarıldı. Hepsi çok özlemişti. Jeongin gittikten beri hepsi ilk kez buluşmuştu. Burada olan tatlı anılarını şimdi acı bir gülümseyle anıyorlardı. Hepsi yıkılmıştı o olaydan sonra. Hepsi kendini suçluyordu.
Birkaç dakika daha konuştular. Hepsi biraz da olsa mutlu olmuştu. Hyunjin ilk defa içten güldüğünü hissetmişti sevgilisinden sonra. İçi huzurla dolmuştu.
Sonunda Chan hepsini üzeceğini bildiği halde konuşmak zorunda olduğu konuyu dile getirdi.
"Hepimiz için zor bir zaman."
Derin bir iç çekti.
"Ama Jeongin böyle olmamızı istemezdi değil mi?"
Hepsi yere bakıyordu. Kafalarını kaldıracak durumda değillerdi.
"Bundan sonra mutlu olmak zorundayız. Hepimiz bir arada olduktan sonra yapamayacağımız şey yok."
Hepsi kafasını salladı.
Hyunjin'se "Ama hepimiz bir arada değiliz." diyebildi kimsenin duymayacağını sanarak.
Hepsi duymuştu..Benim amacım okuyanları ağlatmak ama bence başaramıycam bilmiyorum yani
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Votka, rakı ve şarap•Hyunin✔️
FanficHyunjin her gece ölen sevgilisini çizerdi.. Minific Hyunin