where's my love | taejinkook

lovewave' 5

yatağın altındaki kutu dikkatimizi çektiğinde saat gecenin ikisiydi.

jungkook'la azıcık da olsa konuşabilmek için odasına uğramıştım. yatağına oturduğumda kollarını bana hızla dolamış ve ağlamaya başlamıştı.

gözyaşlarımı içime akıttım taehyung.

jungkook o kadar kötü bir durumdaydı ki ağlamanın bencillik olacağını düşündüm ve güçlü durdum. onu öptüm, saçlarını okşadım, yaşlarını sildim. sakinleştiği sırada ayaklarım yatağın altındaki boşluktan sert bir cisme çarptığında şaşkın bakışlarım jungkook'u bulmuştu.

kutuyu oradan çıkarttık.

çelik, ağır ve şifreli kutu.

gerçi şifreyi sen koyduğuna göre az çok tahmin edebiliyorduk.

1802.

birlikte sevgili olduğumuz tarih.

her şeyin güzel bir masalı andırdığı tarih.

içinden bir mektup bir miktar para ve içinde üçümüzün olduğu yüzlerce fotoğraf çıkınca ellerimiz ilk mektuba uzanıyor.

jungkook yavaşça okumaya başlıyor.

"merhaba,

muhtemelen bunu okuduğunuzda ben yokum yanınızda. ah, düşüncesi bile kalbime acı ekse de dayanmaya çalışıyorum.

sizi ne kadar çok sevdiğimi biliyorsunuz; asla istemem üzülün, kırılın.

elveda etmeyi sevmem ama bunu yapmak zorundayım.

belki seokjin hyung anlamıştır neyden bahsedeceğimi, son zamanlarda saçlarımın ne denli hızla döküldüğünü o da görmüştü.

hastalığımın en kötü evrelerindeyim ve denilene göre geri dönüşü yok.

umut edip sevginize tutunmaya ve iyileşmeye çalıştım.

lakin doktorlar ölüm tarihimi verdiler bile.

aralık, 11.

üzgünüm, yanınızda kalıp sizi kötü etkileyemezdim.

üzülmeniz, ölüyor olmamdan daha acı verici geliyor bana.

sözün kısası..

teşekkür ederim seokjin, teşekkür ederim jungkook.

sizi canımdan çok seviyorum.

tek vasiyetim birbirinizden vazgeçmeyin ve hayata tutunun.

iyi ki varsınız, iyi ki tanıştım sizlerle.

iyi ki karanlık hayatıma ışık oldunuz.

sizi seviyorum,
sizi özleyeceğim.

-sevgilerle,
taehyung.

bulanık görüş alanım telefon ekranındaki tarihi bulduğunda kalbim göğsümden fırlamak üzereydi.

9 aralık.

sadece iki günümüz kalmıştı,
taehyung'a ulaşabilmemiz için.