31 AralıkJungkook her şeyi son kez kontrol etti. Bugün biriciğinin doğum günüydü bugün onun hayatı doğmuştu. Taehyung arayıp 10 dakika içinde geleceğini söylediğinde elindeki kutuyu açıp yüzüklere bakmıştı.
Ölümsüz olmak istiyordu. Onunla olmak,ne yaşanırsa yaşansın onun olmak istiyordu. Onu 15 yaşında tanımıştı ama aşk onu geç bulmuştu. Yine de Taehyung ile olmak her şeye değer diye düşünüyordu.
Onunla olmak her şeye değer.
Olduğu yerde kıpırdanırken zilin sesiyle irkildi. Heyecan tüm vücudunu sarmıştı,işleri batırmamak adına hızlıca kapıyı açıp sevgilisine hiç bir şey çaktırmadan "Hoş geldin güzelim" diyerek dudaklarına küçük bir öpücük verdi.
İçeri girdiğinde gözüne ilk çarpan masa olmuştu. Masadaki küçük pastayı görüp hatırlamıştı doğum gününü. Ailesi dışında kimse doğum gününü kutlamadığından aklında bulundurduğu bir gün değildi. Bugün Mingyunun garip haraketlerinden bir şeyler anlayacak olsa da her zaman ki Mingyu demişti içinden ve üstünde durmamıştı.
Yavaşça içeri adımladığında gülümsemeden edemedi.
Bir şeyler söylemek istiyor ama bunu yapacak hali kendinde bulamıyor gibiydi. Mutlu olmuştu,Jungkook Taehyung'un mutluluğuydu."Doğum günün kutlu olsun güzelim" ensesinde hissettiği nefesle birlikte gülümsedi. Gözleri yaşlıydı ve arkasına döndüğünde Jungkook'unda ondan farksız olduğunu gördü. Jungkook ellerini beline,çoğu zaman ait olduğunu düşündüğü yere koymuş bebeğinin suratına aşkla bakıyordu.
"Jungkook ben-" dudakları buluşmuştu. Jungkook biliyordu ki Taehyung bugün düşündüğü şeyleri asla aktaramayacaktı. O utangaçtı ve ilişkileri boyunca ilk kez doğum gününe şahit olmuştu. Bu yüzden ne tepki vereceğini bilemeyen sevgilisinin dudaklarındaki kelimeleri yedi. Öpüşmeleri gittikçe derinleşirken Taehyung uzun zamandır birlikte olmadıklarından ötürü kısık kısık inlemeye başladı.
Dudakları ayrıldığında "her şey için çok teşekkür ederim" dedi Taehyung ve son kez öptü sevgilisini.
Masaya doğru döndüğünde Jungkook hızlı bir şekilde pastayı eline alıp mumları yaktı. Taehyung'un neyi dileyeceğini biliyordu fakat düşünmek istemedi. Düşünürse eğer gerçekleşmeme ihtimali vardı ve bu isteyeceği son şey bile değildi.Mumları üfleyip dudaklarını tekrar buluşturmalarını sağladı Taehyung. Dileği karşısında gözleri dolu bir şekilde bakarken başka bir şeyi dilemesi aptallık olurdu.
Kusurlarına rağmen çok güzellerdi
Pastayı masaya bırakıp Taehyung'un önünde diz çöktü. Somut olarak ilk kez dizleri üzerine çökmüştü ama aslında Taehyung'a karşı hep dizleri çökük bekliyordu.
"Biliyorum daha küçüğüz ve dışarıdan çok mantıklı bir karar gibi durmayabilir ama ben seninle büyümek istiyorum,seninle sonsuz olmak istiyorum ve bunun için herhangi bir yaşta olmama gerek yok. Benimle sonsuz olur musun güzelim?" ikisininde ağlamasına sebep olan cümleler ağzından çıkarken hiç bir tereddüt etmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
scars to your beautiful|taekook
Fanfictiontaehyung kendini beğenmeyen bir çocukken aşka yenik düşmüş ve kendini sevmeyi aşkla öğrenmişti text•