Bölüm 1 - Giriş

187 7 4
                                    

Kavurucu soğuktu... Ağaçlar bembeyaz, yerler, gökyüzü, her yer bembeyaz... Renkler kaybolmuş... Bir an beklenmedik bir şey oluyor ve beyaz rengi de diğer renkler gibi kayboluyor. Artık hiçbir şey görünmüyor... Sonsuz karanlıktan başka bir şey yok... Hiçbir şey yok... Bu kasvetli atmosfer devam ediyor... Ne kadar zaman geçti acaba? Zaman kavramı kayboldu. Sadece karanlık var... Ne oluyor? Orada, uzakta çok küçük bir beyazlık mı var? Hayır, olamaz, kayboluyor! Umutsuzluğun ortasındaki umut kayboluyor... Bu da ne şimdi? Düşünce yok, duygu yok... Sonsuz boşluk...

Bir an kendime geldim... Bir düşünce kıvılcımı parladı içimde. Ben buraya nasıl gelmiştim? Dahası burası da neyin nesiydi? Ben... ben kimdim? Ben neydim? Tonlarca soru art arda gelmeye başladı. Beynimin çatlamak üzere olduğunu duyumsadım. Tam çığlık atacaktım ki...

Uzaklarda küçücük bir beyazlık belirdi. Daha bu ne diyemeden ışık hızıyla beyazlık büyüdü ve beni yuttu. Bir saniye bile sürmemişti...

Gözlerim acıyordu. O kadar beyazdı ki gözlerimi açamıyordum. Yavaş yavaş gözlerim bu aydınlığa alıştı. Yıllarca karanlıkta kaldıktan sonra ilk kez ışığı görmüş gibiydim. Gözlerimi yavaşça aralıyordum ki bir ses duydum:

-Elif, hey Elif! İyi misin?

Gözlerimi açtım ve hızlı hızlı kırptım. Önümde biri durmuş bana bakıyordu. Yineledi:

-Hey Elif! Sana diyorum! Duymuyor musun? Hayatında ilk defa bir insan görüyormuş gibi bakma lütfen.

-İnsan? , diye tekrarladım. O da neydi?

-Evet Elif, insan. Çok şükür konuştun. Aklın nerede senin? Gerçekten iyi misin?

Bir anda değişik dürtüler belirdi içimde. Fotoğraf kareleri, sesler beynime akın ediyordu. Acıyordu...

-Başım, dedim fısıldayarak.

Boşlukta gibiydim... Arkamda bir baskı hissettim. Bir şey değmişti. Şüphesiz başım kadar ağrımıyordu.

-Elif! İyi misin? , diye bağırdı odadaki kişi. Beni tutmuştu. Son anda başımı çarpmaktan kurtarmıştı. Konuşmaya devam etti:

-Sen iyi değilsin. Neyin var? Doktora gidelim mi?..

Artık ses duymuyordum. Ağzının oynadığını görebiliyordum... Çok sessizdi...

-Oraya gitmek istemiyorum! , diye bağırdım... Karşımdaki telaşla bir şeyler söylüyordu, duymuyordum ama ağız hareketlerinden konuştuğunu anlıyordum. Çok endişeli görünüyordu... Gözümün önüne bir fotoğraf karesi geldi. Güzel bir aile karesiydi... Görüntü karardı, uykum gelmişti...

Zihnimdeki DünyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin