Bölüm 2

116 7 2
                                    

    Gözlerimi rahatsız eden bir parlaklık vardı. Beyazdı... Beyaz bir oda... Pencereden çok güzel, yemyeşil bir bahçe manzarası görünüyordu. Beyaz bir dolap vardı karşıda. Odayı inceliyordum ki bir sandalyeye oturup kafasını koluma yaslamış bir kız gördüm. Beyaz elbiseleri içindeki bir melekti sanki. Yüzü tanıdık geliyordu. Birden önceki gece aklıma geldi, başım yine ağrımaya başladı. Resim kareleri, sesler, videolar gözümün önünden geçiyordu. Bir anlam veremiyordum. Beynime video önbelleği yükleniyormuş gibi bir hisse kapıldım. Üstüme yaslanmış uyumakta olan kıza bir daha baktım. Bakmamla birlikte onunla ilgili tüm hatıralarım geri geldi. Bu da neydi? Hafızamı mı kaybetmiştim? Ama neden?

    Garip hissediyordum... O tanıyamadığım kız benim hayatta en çok değer verdiğim kişi miydi yani? Onu nasıl unutabilirdim? Onunla farklı şehirlerde yaşıyorduk. Yılda bir kere bir araya gelebiliyorduk. Bir yıl boyunca sadece bir hafta... Ve o bir haftada da hafızamı kaybedesim mi tuttu? Şanssızlığa bak! Ama onu hatırlayınca ve yanımda olduğunu bilince ne kadar rahatladığımı anlatamam... Çok huzurlu hissediyordum. Duygularım ve düşüncelerim benimleydi ne de olsa. Ayrıca hatırladığım tek şey onunla, Betül'le geçirdiğim zamanlardı. Başka bir şey hatırlamıyordum, o yüzden Betül'e şu an eskisinden bile çok değer veriyordum. Aslında şimdilik değer verdiğim tek kişi de oydu.

    O kadar rahatlamıştım ki... Keşke şu an uyanık olsa, sarılsam dedim ama çok endişelenmişti. Bütün gece başımda bekleyip uyumadıysa hiç şaşırmam. Onu bu kadar endişelendirdiğime üzüldüm. Ben şu an iyiydim. Dün gece ne oldu bilmiyorum. Tek bildiğim bu olayın hayatımı baştan aşağı değiştireceği. Umarım bu değişim iyi yönde olur. Ne olduğu veya olacağıyla ilgili kafa yorarken uykuya dalmışım...

   Kolumda bir acıyla uyandırıldım uykumdan. Meğer hastanedeymişim. Etrafı incelemekten kolumdaki serumu fark etmemişim. Uyandığımda bir hemşire kolumdaki serumu çıkarıyordu. Onun acısına kalkmıştım anlaşılan. Gözlerimi açar açmaz Betül:

-Elif, çok şükür uyandın. Beni ne kadar endişelendirdiğini tahmin bile edemezsin! Sana bir şey olacak diye çok korktum. Şimdi iyi misin? Dün ne oldu?

Hemşire araya girdi:

-Hastamızın dinlenmeye ihtiyacı var. Lütfen soru sormak için biraz daha sabredin... Elif hanım sadece baygınlık geçirmişsiniz. Ciddi bir şey yok. Kendinizi iyi hissedince gidebilirsiniz.

Ben:

-Teşekkürler... Ben, ben gayet iyiyim. Seni endişelendirdiğim için çok üzgünüm Betül. Bunu istemezdim... Artık buradan gidelim mi?

Betül:

-Olur. Sen kendini iyi hissediyorsan gidelim tabii.

...

Zihnimdeki DünyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin