Gözümü açtığımda beyaz, işlemeli bir tavan gördüm. Ne olmuştu bana, neredeydim ben? En son çatıda yere yığıldığımı hatırlıyordum. Bizimkiler beni içeriye götürmüş olmalıydı. Fakat burası hiç bizim evimize benzemiyordu. Daha çok saray odası gibi gösterişli ve büyüktü. Ben de bir yatakta idim zaten. Aman Allah'ım! Kaçırılmış olabilir miydim? Kalbim hızla çarpmaya başlarken ayağa kalkmaya çalıştım fakat tekrar başım dönünce düşmek üzereydim ki kolumda bir el hissettim.
"İyi misin?"
Başımı yana çevirdiğimde beni tutan kişiyi gördüm. Önce yüzünü, sonra da tüm bedenini baştan aşağı süzdüm. Gözlerimi kırpıştırdım birkaç kere, herhalde bir rüya görüyor olmalıydım. Yoksa kraliyet kıyafeti giyen bir kız görüp, bu gösterişli odada olmazdım. Evet, evet mutlaka rüya görüyor olmalıydım.
"Merak etme, tüm muhafızlarda oluyor böyle. Pearl'a ilk kez gelen her dünyalıda böyle yan etkiler görülebiliyor."
"Pearl? Muhafız? Bacım ne diyorsun sen? Ya tamam rüya görüyoruz da böyle fantastik olması niye? En son fantastik bir film izleyip de mi uyudum acaba? Ya da kafam güzel, bilemiyorum."
Kız güldü. Yüzü epey de güzelmiş. Tam kraliyet dizilerindeki gibi giyinmiş ama yine de değişik bir tarzı vardı. Nasıl bir rüya görüyorum anlamadım.
"Bekle burada, ben kraliçeyi çağırayım. Seni gördüğüne çok sevinecek. Uzun zamandır seni bekliyorduk."
"Beni mi? Kraliçe mi?" Rüyamda başkalarının kahramanıydım galiba. Yoksa kız bu kadar uçmazdı.
"Her şey çok karmaşık geliyor sana, farkındayım ama kraliçeyi çağırayım, her şeyi anlatacağız."dedi ve kapıdan çıkmadan önce şunu söyledi. "Bu arada hoşgeldin kayıp prensin muhafızı."
Ne dedi, ne dedi o? Kayıp prensin muhafızı mı? Sanırım kendimi cimciklesem iyi olacaktı. Yoksa rüyada mıyım, değil miyim öğrenemezdim.
Ee? Cimciklememe rağmen canım acıdı. Bu demek oluyor ki rüya görmüyorum. Ya da görüyorum ama farkında mı değilim? Kafam allak bullak olurken kapıdan öyle güzel bir kadın girdi ki erkek olsam bu kadar dibim düşerdi herhalde. Ağzım hâlâ açık, kadına bakarken gözleri dolu dolu, gelip sarıldı bana. Daha ne kadar şaşırırım derken yüzüme dokundu ve "Gelmiş, prensimin muhafızı sonunda gelmiş..."dedi.
Kim bu prens yahu!?
Bu kadının üstünde de kraliyet elbiseleri vardı ama daha gösterişli idi. Tam bir kraliçe gibiydi gerçekten.
"Kraliçem, prensimizin muhafızı Dünya'dan yeni geldiği için hâlâ çok şaşkın. Ona bir açıklama mı yapsak?"diye tatlı tatlı gülümsedi o kız.
"Ah, tabi. Çok şaşkınım."
"Şimdi anladııım..."deyince ikisi de bana baktı. "Şu an bir kraliyet dizisi çekiliyor ve ben de yanlışlıkla sete dahil oldum değil mi? Aksi takdirde bunların başka açıklaması olamaz. Kraliyet tımarhanesine düşmedim ya!?"dediğim an ikisi de kahkahalarla gülmeye başlamışlardı.
"Muhafızımızın mizacı oldukça esprili kraliçem."
"Gerçekten öyle Caha."
Caha? Uyansam da şu saçma rüya sona erse? Caha nedir yahu!?
"Gel bakalım, hem sana etrafı gezdirelim, hem de her şeyi anlatalım."deyip koluma girdi o kraliçe dedikleri kadın. Beni kendisiyle birlikte sürükleyip götürürken bir yandan da anlatıyordu. Anlattıklarına mı şaşırayım yoksa gezdiğimiz yerlerin masallardaki gibi olağanüstü olmasına mı çözemedim.
"Burası Pearl. Pearl gezegeni. Ben de kraliçesiyim. Caha benim özel, iki muhafızımdan biri. Bu gezdiğimiz yerler sarayın içi, birazdan dışarıya da çıkacağız, oraları da sana Caha gösterecek. Her yedi yılda bir, yaşını doldurmuş ve dünyadan seçilmiş özel kişiler buraya gelir. Sen de onlardan birisin. Benim oğlumun muhafızısın."
![](https://img.wattpad.com/cover/294501794-288-k616864.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PEARL-KAYIP PRENS
FantasyUzay boşluğunda, uçsuz bucaksız bir galakside evren enerjisinin dengesini sağlayan bir gezegen, Pearl... Gezegendeki canlılar dünya insanına benziyordu, onlar gibi uyuyor, yiyor, içiyor, onlar gibi duygular taşıyorlardı. Tek farkları Pearl halkının...