3 "GEÇMİŞ"

3 2 0
                                    

Araftayım sanki hayatımın çıkmaza girdiği anlardan birindeyim. Cidden asya haklı mıydı? Ben deli olabilirmiydim. Hangi insan öz babasını öldürmek isterdiki değil mi. Kızların ilk aşkı hep babaları olur derlerdi. Benim en büyük düşmanım babam.. Bana hayatımın en büyük kazıklarını atan hayatımı mahveden babam..
Elbette babam yanımda olsun isterdim tek bir pişmanlığı ile onu affedebilirdim eskiden, ama artık çok geç ne ben eski 11 yaşında bir kız çocuğuyum nede o eski babam. Artık önüme dünyaları serse onu affedemem bu anneme bana sevdiğim adama ve bana ilk kez babalık şevkatini hissettiren o adama hakaret olur. Belki yaşadıklarımı bilseydi asya bana hak verirdi. Ona göre durmam gerek ama o adamın hayatımı alt üst ettikten sonra rahatça keyfine bakmasına izin veremezdim. Ağlak bir kadın değilim olmadımda insanların bana acımasından nefret ederim bu yüzden asya'ya anlatmadım. Kelimeler tükeniyor içimdeki yangını anlatmaya yetmiyor ki. Her şey annemle babam boşandıktan 4 sene sonra oldu. Mayıs ayının ortaları kabusum başladı ve hala devam ediyor. Sanki karanlıkta debeleniyorum elimi tutanım yok tek başımayım annemin o her zamanki sıcaklığını hissedemiyorum.
Yapayalnızım.. Korkuyorum..

*

Daha yeni evlenmiştim. Yaşım 17, eşim dünyalar iyisi. Sen hayata ne verirsen hayat sana onu verirmiş ya ben hayata ne verdimki hayat onu bana bahşetti. O sabah erken kalktım sağı solu toparladım çünki benim aksime eşim çok titizdi. Kahvaltıyı hazırlayıp onu uyandırmaktı amacım. Ben mutfakta işimi hallederken boynumda sıcacık bir nefes hissettim. Elleri belime sarıldı,
"benim güzel karım ne hazırlıyor"
Dödüm sırtımı tezgaha dayadım hafifçe gülümsedim. Dudaklarıma bir buse kondurdu.
"börek yapacağım en sevdiğinden kıymalı"
"yapabileceğim birşey varmı?"
"şu tepsiyi masaya götürsene"
"hay hay efendim"
Tepsiyi aldı içerideki masaya bıraktı. Bana hep yardımcı olurdu zaten.
"unuttum evde ekmek yok ekmek alırmısın."
"tamam, zaten bir iki işim var yarım saate gelirim sende böreğini yapmış olursun"
"tamam ama fazla oyalanma"
"peki"
Gitti ben ise böreğimi yapmaya koyuldum. O sırada telefonum çaldı. Arayan annemdi görüntülü olarak beni aramıştı. Telefonu açtım.
"nasılsın yavrum?"
"iyidir anne sen"
"iyi ne yapıyorsun"
"börek"
"damadım nerelerde"
"burak ekmek almaya gitti"
"e zaten börek yapmışsın kızım sabahın soğuğunda çıkmasaydı ya"
"burak yemiyor illa ekmek olacak işte"
"tamam bakalım bak sana ne diyeceğim anneannen bizi çağırıyor Bursa'ya gideceğiz. Sende gelsen ne iyi olur"
"bilemiyorum anne burakla konuşayım sonra sana haber ederim."
"tamam yavrum. Bekliyorum akşam yola çıkacağız ona göre"
"tamam tamam ararım seni gamzemi öp"
"ben" dedi büyük kardeşim yeşim
"senide öpüyorum güzelim hadi görüşürüz işlerim var benim
" tamam kızım kapat sen"
El salladı ve kapattım. Harika haberdi tüm arkadaşlarım ordaydı sevdiğim herşey oradaydı. Ailem geçmişim anılarım. Ne olursa olsun burağı ikna etmeliydim.

Zil çaldı kapıyı açtım. Broşür dağıtan bir adamdı. Sonrasında kart dağıtan bir adam her cumartesi bunlar kapıma dadanıyordu. Sinirlenmiştim. Yeniden zil çaldı söylene söylene kapıyı açıp neden koskoca apartmanda hep benim zilime basıldığını soracaktım ama bu kez gelen buraktı.
"hoşgeldin hayatım."
"ne o sinirlisin ne oldu"
"ay sorma sabah sabah durmadan benim zilimi çalıyorlar koskoca apartman neden bana denk geliyorlar"
"kim onlar"
"broşür dağıtanlar"
"onları öldüreyim mi? kaç kişiler resimleri varmı?"
Gülmüştü bana, her zamanki gibi dalga geçmeye başladı. Omzuna vurdum. Onu masaya yönlendirdim. Kahvaltımızı yaptık işlerimi bitirip yanına oturdum.
"annem aradı sabah"
"eee"
"bursaya gidiyorlar akşama bizde gitsek olurmu?"
Burun kıvırdı.
"aşkım bi haftasonu da beraber vakit geçirsek."
İtiraza mahal veremezdim. Madem ikna edemiyorum o halde bende hemen kucağına geçtim dudaklarımı boynunda gezdirdim öptüm. Böyle yapınca ondan istediğim şeyi alabileceğimi biliyordum.
"lütfen hayatım orayı ne kadar çok sevdiğimi ve gitmek istediğimi biliyorsun." dudaklarımı boynuna bastırdım.
"beni tahrik ediyorsun buda hiç adil değil"
Dudaklarımı hareket ettirdim kulağına ulaşıp konuştum.
"amacım kesinlikle o değil sadece gitmek istiyorum seninle." o"hay lanet in tepemden tamam gideriz." dedi zayıf noktasının bu olması üzücü çünki o noktayı hep kullanacağım.
Aşşağı inip hazırlanacağımı söyledim. Onu delirtmek hoşuma gidiyordu. Sızlanarak bana baktı. Arkamı döndüm hazırlanmaya başladım.

ÇİĞ: SIR UTANÇ GÜNAH Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin