Tenine tezat dağınık siyah saçlarını umursamadan dağıtıyordu.Az önce içmiş olduğu bira şişesine baktı ve dudaklarını büktü.Bu kadar çabuk biteceğini düşünememişti yada bu kadar bekletileceğini.Birası her ne kadar bitmiş olsada onun müthiş kokusunu hala alabiliyordu ve bu damarlarında adrenalinin daha hızlı atmasına neden oluyordu.Bira şişesine son kez baktı.Her ne kadar gerçek olamayacağını bilsede tekrar dolmasını istiyordu.Sessiz bir şekilde kısa bir küfür etti ve bakışlarını yere çevirdi.
“Lanet olsun Sebastian,beni izlemeyi kes.”
Sebastian beyaz granitlerin arkasından sanki az önce söylenenleri duymamış gibi sakin adımlarla çıktı ve tam önünde durdu.Bir kaç saniye-ki bu ikisi içinde anlamsız birkaç saniyeydi-sessizlik yaşanmıştı.Sebastian’a rahatsız edici tehditkar bakışlarla bakmayı sürdüyordu.Sebastianın siyah omuzlarına gelen saçlarının, karanlığı andıran siyahı takım elbisesinin üzerinde hoş fakat bir o kadar da tehditkar bir şekilde dalgalanıyordu.Sebastian bir çok kızı etkilemeyi başarabilirdi diye düşündü.Tabi kızlar Sebastian’ın gözlerine bakmayı başarabilirse ve en önemlisi Sebastian tarafından seçilirlerse.
“Zamanı öğrenmelisin Orion Duane..”
Orion Sebastian’ın bir anda kouşmasından irkilmişti ama belli etmediği için sevindi.Bu adamın yada her ne haltsa kendinden korktuğunu düşünmesini istemiyordu.
“yada Rory mi demeliyim.”
Sebastian başını tehditkar ve bir o kadarda seksi bir şekilde yana eğdi.Siyaha çalan bordo gözleri parlıyordu.Dudağını ısırırken Orion ile eğlendiği her halinden belliydi.
Orion dudakları gülümsemeyle kıvrılırken Sebastian’ın gözlerine bakmaya devam ediyordu.
“Ne zamandır ölüler zamanı yaşayanlardan daha iyi bilir oldu?”
Sebastian gözlerini kıstı.
“Ölüm karanlıktan çıktığından beri kardeşim.”
Orion Sebastian içinden geçerken sendeledi ve dengesini toparlayamayıp yere düştü.
“Kahretsin Sebastian!!Bu gömlek en sevdiğimdi.”
Nefes nefese kalmıştı ve göğsü acıyordu.Acı artarken Sebastian’a bakmaya çalıştı.Sebastian hiçbir şey olmamış gibi elindeki kanı büyük bir iştahla yalıyordu.Göğsünde kırmızıya dönmüş yırtık gömleğine baktı ve mırıldanmakta olan Sebastian’a döndü.
“İnsanlar …”dedi Sebastian.Baş parmağındaki kanı yalıyordu.
“ölümün çığlığını hissedin….”
Sebastian arkasını döndü.
“çokkk zayııffffff…”
“onunnn olduğunaa eminnn misinnnn…”
Orion beyaz granitlerden birine yaslandı ve onun kiminle konuştuğunu görmek için bakındı.Sebastian ağır adımlarla döndü ve ona baktı.
“Ölüm…-”
Orion Sebastian’ın konuşmasına aldırmayıp “Ne yapıyorsun Sebastian?”diye bağırdı.
“…bir ödüldür…-“
“Ne?”
“…kimi zaman.”
“Ne saçmalıyorsun Sebastian?”
Sebastian kafasını yerden kaldırdı ve ona baktı bordo gözlerinin içinde siyah halka belirmişti.Bu onu daha da çekici yapıyordu.Orion bileğini yırtarcasına kaşırken Sebastian’dan gözlerini ayırmıyordu.
Sebastian parmaklarını şıklattı ve elini ona doğru uzatıp avucunu açtı.Orion umursamaz bir şekilde Sebastian’ın avucuna baktığında 5 farklı cisim gördü.Aldırmaz bir şekilde omuz silkti ve bakışlarını ilerideki uzak bir noktaya sabitledi.
“İçlerinden birini seç Orion Duane.”
Orion bu saçmalığın bitmesini istiyordu ama Sebastian’ın ciddi tavrı birini seçmedikçe bitmeyeceğini anlatıyordu.Gözüne bira şişesi takıldı.Bu işi bitirmeli ve soğuk buzlu bir bira içmeliyim diye düşündü.Her ne kadar Sebastian’ın donuk gözleri içimi dondurmuş olsa bile.
Ellerini üzerlerinde gezdirdi ve birini seçti.Aslında nasıl seçtiğini anımsamıyordu bir anda ellerinde belirmişti.Siyah ,şeffaf ,üzeri tırtıklı kırmızımsı bir sıvıyla kaplı kılıcımsı bir hançerdi.Sebastian’ın avucunda durduğundan daha büyüktü.İçini bir sıcaklık kapladı.Orion’a bakarken Sebastian’ın dudakları kıvrıldı.
“Seçimin…”dedi.
Orion hançerden kafasını kaldırıp şaşırmış gibi baktı.
“Seçimim?..”
Elindeki hançerle Sebastian’ın avucundaki diğer cisimleri işaret etti.
“Bunlardan birini neden seçmek zorundayım?Bu neyi belli edecek?”
Umursamaz bir şekilde hançeri Sebastian’ın avucuna fırlatırcasına bıraktı.Aslında bu havalı olabilirdi tabi bırakırken bileğini kesmeseydi.
“Sadece seç.”dedi Sebastian sesi keskin ve emir doluydu.
“O zaman bu olsun.”dedi Orion.
Az önce elinde tuttuğu hançeri gösteriyordu.Sebastian gülmeye başladı.Elini salladı ve cisimlerin hepsi birden yok oldu.Orion bileğini daha sert kaşımaya başlamıştı.Az önce yanlışıkla kesmiş olduğu için kanamaya başlamıştı ve bu hiç umrunda bile değildi.
“Komik hiçbir şey göremiyorum.”
Sebastian’ın gülmesi kıkırdamaya dönüşmüştü.
“Orion Duane az önce kaderini belirledin.”
“Ee..“ dedi Orion.
“Ben bunda komik ya da önemli bir şey göremiyorum.”
Sebastian birden durdu ve ciddileşti.
“Sana seçmen için gösterdiğim kadar simgeleriydi.Beyaz ,şeffaf ve hafif ve yumuşak olan yaşamdı.Mor,ağır ve parlak olan umuttu.Diğerlerini boş ver.Önemli olduklarını sanmıyorum.En azından benim için varlığı yokluğundan daha kötü.Ve sen..”dedi Sebastian arkasındaki bir şeyi işaret ediyordu.
“Ölümü seçtin.”
Orion arkasını dönüp Sebastian’ın gösterdiği beyaz granite baktı.
İyi bir oğul, kardeş ve arkadaştı
Orion Rory DUANE
1994-Ölüm tarihi bilinmiyor
Orion dehşetle büyüyen gözlerini mezar taşından alarak arkasına döndüğünde Sebastian avucunu Orion’ın alnına bastırdı.Orion şiddetin etkisiyle sarsıldı..Etrafa beyaz ışılar saçılırken acı çoğaldı.Orion konuşabilse bitmesi için yalvarabilirdi.Karanlık ışığı kapladı acı arttı ve ÖLÜM ONU KUCAKLADI.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIK
FantasyKARANLIK DÜNYAYA HAKİM OLDUĞUNDA SİS ORTAYA ÇIKMAK İÇİN GERİ SAYMAYA BAŞLAMIŞTI. KAOS BAŞ GÖSTERDİĞİNDE YIKIM HİÇ BU KADAR BÜYÜK OLMAYACAKTI!.. Karanlık…Dumanlar…Sessiz bir çığlıkla yanan insanlar ve haykırışlar…Dışarıdan gelen ambulans ve itfaiye s...