Sonunda eve gelmiştik tüm günü evde tek geçirdim.Müzik dinledim bakım yaptım, yemek yaptım. Şuan yaptığım yemeği Eren e götürmeye karar verdim. Yukarı çıktım kapıyı çaldım kapıyı açtı.
"hoşgeldin"
"Hoş buldum sana yemek getirdim."
"Ne güzel şanslıyım desene, içeri geçsene"
"Peki"
"Hem bugün sen nekadar parlıyorsun.
"Teşekkür ederim". (Dedim utanarak)Yemeği tabağa koydu ve getirdi. 1 çatal aldı.
Yüzünü ekşiterek."Noldu kötü mü olmuş?"
"Çirkin ne kelime ben daha böyle güzel bir yemek yemedim"
"Yalan söyleme dilin bunu söylüyor ama yüzün öyle demiyor."
"Çok mu belli oluyor?"Sinirlenmiştim nasıl beğenmez ya tabağı aldığım gibi söylenerek kapıya yöneldim.
"Sana yemek getirende kabahat bundan sonra yemek getireyim de gör getiriyor muyum"
Tam kapıyı açtım gidiyorken Eren durdurdu.
"Ya tamam dur gitme şaka yaptım."
"Ya böyle şaka mı olur?"
"oluyormuş demi işte, bende sen trip atınca böyle hissediyorum."
"yani trip atmamı diyorsun?"
"hayır sen öyle yapınca ben böyle hissediyorum dedim yapma demedim."
"Şaka bir yana gerçekten yemek çok güzeldi ya."
"Gerçekten mi?"
"Gerçekten."
"Neyse ben gideyim."
"Kalsaydın."
"Yok ya gideyim geç oldu zaten."
"Ee peki madem iyi geceler."
"İyi geceler."...BİRKAÇ GÜN SONRA...
Kumsal'ın Düşünceleri:
Eren'e karşı olan soğuklugum geçiyordu artık onu kendime daha yakın hissediyordum. Aramızdaki duvarları tek tek yıkıyordum.Benim için büyük olan adımı atmıştım ve ona en azından güzel kelimeler, iltifatlar edebiliyordum.
Ben bunları düşünürken kapı çaldı gittim açtım.Eren gelmişti. Ve hemen konuşmaya başladı.
"Hadi sevgilim geç kalıcağız"
"Geliyorum canım."Okulu bu aralar çok boşladık o yüzden okula gidiyoruz okula hiç gitmek istemesem de bu arada annemi soracak olursanız o artık Milano' da beni kendi halime bıraktı. " Senin hayatın kendi hayatını kendin yaşa ben artık karışmıyorum" dedi. Yani ev artık tamamen benim evim annem artık misafir olarak gelecekmiş,Öyle dedi.
Ben bunları düşünürken çoktan okula gelmiştik bile. Arabadan indik elimden tuttu okulun bahçesinden geçerken herkes bize bakıyordu, kafamı öne eğdim sanki bir suçlu gibi. O anda kulaklarımda Erenin sesi yankılandı."Kafanı kaldır"
"Utanıyorum"
"Utanma senin utanmayı gerektirecek birşey yok"Kafamı kaldırdım ve korkusuzca sınıfa girdik, korkuyordum çünküburadakiler bana beni yiyecekmiş gibi bakıyorlardı.Aslinda bıraksalar buradaki birkaç kişiye haddini bildirirdim fakat ben onların seviyelerinde birisi olmadığım için yapmıyordum. Hem eminim Eren buna izin vermez hem ne yani sevgilisi burada kavga ederken orada bön bön bakıcakmıydı asla.
Sınıfa geçtik Eren telefonu eline alıp bir kişiyi aradı ve bana döndü.
"Sevgilim iki dakika beni bekler misin? Burada Hatta hiç bekleme sende gel"
"Nereye gidicez?"
"Arkadaşlarım kapıdalar"
"Yok ben hiç gelmeyeyim sen arkadaşlarınla görüş."
"E iyi peki ozaman"
Eren çıktı gitti o gittikten sonra bende elime telefonumu aldım o anda yüzüğümün olmadığını Eren'de kaldığını hatırladım. Kapı açıldı ve Petek ve Aleyna içeri girdi. Girer girmez Aleyna pis bir sırıtışla laf başladı."Eren'in daha önce sevgilisi olduğunu biliyor muydun?"
Gerçekten bu dedikleri beni sinirlendirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Geldin Ve Evren Değişti
DragosteEren: Olmayan birşeyin hayalini kuruyor gibi hissediyordum kendimi. Ne zaman seni gördüm o buz mavisi gözlerine vuruldum... Seninle öğrendim aşkı, aşık olmayı sevdayı sanki sen öğrettin bana hayatı. Senden önce vu hayat zülüm gördüğün bir cehennem...