Oyun oynadık ve sen kaybettin.
Şimdi ise senin ceza vaktin
geldi, yapmazsan neler olacağını anlatmama gerek yok sanırım?
Kalbim tekrardan hızlanmaya başlamıştı. Ve ardından bir mesaj daha geldi.
"Yoksa sen bu oyunu tek taraflı mı sanmıştın ? :) "
------------------------------------------------------------
Aptal kafam. Nasıl olur da her ödülü olan bir oyunun cezasının da olacağını akıl edemedim! Mesajları silip telefonu cebime koydum. Ardından yüzümü yıkayıp aynaya baktım. Bu çocuk... Ne kadar da yorgun gözüküyor. Derin bir nefes verdim.
"Yeter..."
Evet yeter... Artık bitkin bitkin durup solmak, kafamı bir şeye takarak yok olmak istemiyordum. Ceza mı verecek ? Versin. Sonuçta bana aşık biri, zararıma bir şey istemeyecektir. İsteyeceği en ileri şey... Benimle sevişmektir belki ?
Ah lanet olsun midem bulanıyor. Umarım bunu teklif eder de yanına gittiğimde gebertirim onu.
Yüzümü kurutup kendimi topladım. Onun istediği gibi yıkık bir çocuk olmayacaktım. Şuan sevdiğim kişiyle birlikteyim. Eğer ki bana bir daha mesaj atarsa direkt Hyunjin'e söyleyeceğim. Onun kolu çok uzun bu işi halledeceğine eminim.
Gülümseyerek Hyunjin'in yanına gittim. Ardından sohbetimize devam ettik. Bir süre sonra ise benim evime vardık. Her şey bıraktığım gibiydi.
-İstersen banyoya geç ben de etrafı hazırlayayım.
Bana gülümseyerek baktı.
-Tamamdır.
Hyunjin banyoya geçtiğinde ben de çantamdaki saksıyı balkonuma bakan pencereme koydum. Yarından itibaren Hyunjin'le kalacağım, artık güvendeyim. Yarım saat sonra Hyunjin banyodan çıktı ve ona kıyafetlerini verip ardından ben geçtim. Çıktığımda ise Hyunjin karşımda duruyordu. Kıyafetler üzerine neredeyse tam olmuştu birazcık dardı ama olsun... Harika görünüyordu. Ancak o bana anlamadığım derecede sinirli bir şekilde bakıyordu.
-Hyun-
- Jeongin bu kıyafetler kimin ?
Sesiyle istemsizce irkilmiştim. Tanrım onu daha önce hiç böyle görmemiştim. Yoksa gerçekten söylentilerdeki gibi sinirli biri mi ?
-Bir soru sordum Jeongin.
- Abimin onlar. Bazen yanıma kalmaya geliyor.
-Abin mi ?
Bir anda yüzündeki değişim aşırı komiğime gitmişti. Hyunjin'in her zaman açığını bulamazdım, bulmuşken biraz üzerine gideyim bari.
-Abim tabi. Yoksa sen kıskandın mı ? Amanın Hyunjin Bey kıskanmaya mı başladı yoksa?
Hafif kızarmış yanaklarıyla bana bakıyordu. Benim ise kahkaham istemsizce artıyordu. Ancak o da çok uzun sürmedi. Hyunjin hızlı adımlarla bana yaklaştı ve belimden kaldırarak beni sırtına aldı.
-Tanrım Hyunjin ne yapıyorsun indir beni!
Üzerinde debelenirken yumruklarımla sırtına vuruyordum. Beni yatağıma götürüp attı. Ardından kendisi de üzerime çıktı. Kalbim hızlanırken bedenim hafiften yanmaya başlıyordu. Hyunjin şu anda aşırı ciddi ve çekici görünüyordu.
-Hyun..jin
-Evet kıskandım. Aşık olduğum kişiyi kıskanmam normal değil mi ?
Bunu derken boynuma yaklaşmıştı. Şimdi ise tüm sıcak nefesini hissedebiliyordum. Hafifçe boynumdan öpüp fısıltılı konuşmasına devam etti:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
STALKER ♤ Hyunin ♤ ✔
Mystery / Thriller[TAMAMLANDI] Yang Jeongin bir gün evine kadar takip edildiğini fark etti. Sıradan bir sapık olduğunu düşündü ve olayın üstünde durmadı. Ancak zaman geçtikçe o kişinin "sıradan" bir sapık olmadığını anlayacaktı.
