•who are you•

1.5K 134 57
                                    

Beğeni ve yorum sayısı ne kadar fazla olursa o kadar çok yazma isteğim geliyor. İyi okumalar^_^
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Peter'ı görünce içime bir miktar da olsa su serpildi. Bi an için gerçekten başka bir yere shiftlendim sanıp korkmuştum. Ama hayır işte orda duruyor ve polislerle durum hakkında konuşuyordu. Aylar boyunca uğraştığım onca emek onca çaba sonunda meyvesini vermişti. Sonunda onunla konuşabilecektim. Peter Parker'la konuşabilecektim.

Peki o zaman neden burda uyandım?

Zihnimi rahatsız eden bu soru beni Peter'a doğru ilerlerken bir anda durdu. Doğru... Neden ben yanan bir binanın önünde uyanmıştım ki? Scripte böyle bir şey yazmamıştım . Kendime ait olan tatlı, küçük,merkezi ama May Hala ve Peter'a yakın olan bir evde kendi yatağımda uyanacaktım. Ama şuan bulunduğum yer kesinlikle bu isteğime uygun değildi. Uygun olmasını bırak yakınından bile geçmiyordu. Aylardır her gün okuduğum scripti unutucak halim yoktu herhalde. Peki o zaman neden burda uyanmıştım ki?

"Belki de ilk defa denediğim için böyle olmuştur? Ya da belki de dün izlediğim filmin bir etkisi olmuş olabilir."

  Dün akşam ailecek her cumartesi yaptığımız gibi bir film izleyecektik. Oy birliği ile aksiyon filmi izlemeye karar verdik. Ben her ne kadar Örümcek Adam izleyelim desem de en sonunda ablam "İçimiz dışımız Örümcek Adam oldu. Sürekli senin yüzünden onu izliyoruz. Bi kere de değişik bir şey izleyelim." demesi üzerine ablamın seçtiği başka bir aksiyon filmi izlemiştik. Her ne kadar izlemek istemesem de yapacak daha iyi bir uğraş bulamadığım için somurtarak onlarla beraber filmi seyrettim.
Bir sahnede başroldaki erkek tüm koridor boyunca kötü adamlardan kaçmaya çalışıyor en sonunda onu yakaladıklarını zannederken hemen arkasındaki pencereden dışarı atlıyor, o atlar atlamaz da bina patlıyordu.

Şimdi düşününce bu gayet mantıklı gelmişti. Beynim izlediğim filmin etkisinde kalmış bu da shiftlenmemi etkilemiş olmalıydı. Evet en mantıklı açıklama bu olabilirdi.

Ben kendi içimde bunu düşünürken o sırada Peter çoktan alevlerin arasından bir bebek bir kedi ve bir de yaşlı teyzeyi kurtarmıştı bile. Herkes onu alkışlıyor ve tezahürat yapıyordu. Bebeğin annesi gözlerinden akan yaşlarla neredeyse onun ayaklarına kapanacaktı. Yaşlı teyze ise maskesinin altında yanaklarını sıkıyordu yani en azından sıkmaya çalışıyordu. Bu tatlı görüntü karşısında kıkırdadım. Ama sonra beni şaşırtan bir şey fark ettim. Peter ... hiçbir şey söylemiyordu. Konuşmuyordu. Rica ederim bile dememişti. Aklıma direk yaralanma olasılığı geldi. Bu ihtimal aklıma gelir gelmez ise gözlerim fal taşı gibi açıldı ve ona doğru koşmaya başladım. İyice kalabalıktan uzaklaşmıştı. Ağlarını atıp uzaklaşmadan önce çok az bir zamanım vardı. Tüm gücümle ona doğru koştum.
"Peter! Yani Örümcek Adam bekle bekle!"
Sesimi duyunca tam ağlarını atmak üzereyken durdu. Yavaşça arkasını döndü ve beni gördü. Kafasını eğmiş bir şekilde bana bakarken kafası karışmış gibi görünüyordu.
"Hanımefendi iyi misiniz? Binada Peter diye biri mi kalmış?" dedi bana bakarken.
"Rol yapmana gerek Peter herkes şuan yangınla ilgileniyor. Kimse bizi duyamaz."dedim nefesimi düzene sokmaya çalışırken. Sonunda ona yetişebilmiştim. Scriptime birbirimizi tanıycağımızı yazmıştım. Bu yüzden bilerek ismiyle hitap ediyordum. Ama kimliğinin açığa çıkmasından endişe ediyordu sanırım. Ama şuan herkes yangınla o kadar meşguldü ki birinin bizi duyması imkansızdı.
"Afedersiniz ama benim ismim Peter değil. Sizi tanımıyorum."
"Hadi ama Peter şakanın sırası değil. Beni o kadar koşturdun zaten beni daha fazla yorma." sonunda yanına gelebilmiştim ama o hala benden uzakta duruyordu. İsmiyle seslenmem konusunda bu kadar hassas olabileceğini tahmin etmemiştim.

Ama sanki onda bir farklılık var gibiydi aynı zamanda. Boyu mu uzamıştı onun? Kostümü de her zamankinden daha farklı gibi duruyordu. Tom Holland gerçekte bu kadar uzun muydu? Ya da kostümü neden her zamankinden farklıydı? Ayrıca şimdi fark ettim de sesi bile daha değişikti. Hayal ettiğimden bu kadar farklı olması normal miydi?

"Bakın hanımefendi beni her kim sanıyorsanız yanılıyorsunuz şimdi eğer izin verirseniz gitmem gerek."
"Peter Benjamin Parker benimle konuşmadan gidersen May Hala'ya her şeyi anlatırım!" diye seslendim ona tam ağını fırlatıp gidecekken. Blöf yapıyordum. May Hala'ya ne söyleyebilirdim ki ama dikkatini çekmem gerekiyordu ve aklıma tek bu gelmişti. Dediklerimi duyunca arkasını dönüp bana baktı. Şaşırmış gibiydi. Şaşırmaması lazımdı. İkimizi de çocukluktan beri arkadaş olarak yazmıştım. Sırrını ilk paylaştığı kişiydim. Peki şimdi neden böyle davranıyordu? Bana yavaş ve temkinli adımlarla yaklaşırken aklımdan bunlara benzer tonlarca soru geçiyordu. En sonunda cılız bir sokak lambasının altında durdu, aramızda bir metreden az bir mesafe vardı.
Lambanın ışığının altındaki bedene gözlerimi kısarak dikkatli bir şekilde baktım. Bir şeyler tersti. Bir şeyler değil hatta her şey tersti. Tüm bunlar neydi böyle? Neden istediğim hiçbir şey olmuyordu? Neyi yanlış yapmıştım ben?
Sonunda dibime kadar yaklaştı. Nefesimi tutarken sonunda konuştu.
"Sen kimsin ve beni nasıl tanıyorsun?"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Herkese yeniden merhaba! Umarım yeni bölümü beğenmişsinizdir. Bölümlerin uzunluğu yavaş yavaş artıcak. Aslında daha fazla uzatırdım ama bu sefer kesicek yer bulamadım. Burası durmak için en doğru yerdi. Her neyse umarım zevkle okumuşsunuzdur! Tepkilerinizi yorum yaparak paylaşmayı ve beğenmeyi unutmayın<3
Not: Bölümlerin başlarına şarkı eklemeyi düşünüyorum size Peter Parker ya da Örümcek Adam Vibe ı  veren şarkıları yazabilirsiniz. Belki Spotify'da bir playlist bile oluşturabilirim.Gelecek bölümde görüşürüz^_^

Wrong Peter ParkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin