•nice to meet you•

1.2K 123 27
                                    

Bu bölümü bana ve kitabıma çok destek olan timmylett' e ithaf ediyorum. Çok teşekkür ederim 💖🙏🏻
Oy vermeyi ve düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın.
İyi okumalar^^
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
"Tamam tamam her şeyi açıklayacağım sana yemin ederim. Ama lütfen beni burdan çek korkudan söyleyeceğim kelimeleri unutuyorum."
Sonunda beni o çatının dibinden geri çekti. Kalbim o heyecanla öyle bir atıyordu ki her an göğüs kafesimi parçalayıp bir anda dışarı çıkabilir gibi geliyordu. Ayaklarım tamamen zemine bastığı anda fikrini değiştirme ihtimalini beklemeden yere oturdum. En sonunda biraz da olsa kendimi güvende hissediyordum..

"Yerde yoga yapmaya devam edicek misin yoksa kelimeleri hatırlaman için seni tekrar çatıdan aşağı salladırayım mı?" dedi alay ettiği her tınısından belli olan bir sesle.
"Sadece nefesimin düzene girmesini bekliyorum. Bazılarımız her gün gökyüzündeki martılarla yarış yapar gibi binadan binaya uçmuyor." dedim sinirli bir şekilde. Aptal çocuk. Asıl beni öldürürse istediği cevapları asla alamayacaktı. Yere düştüğüm anda yatağımda uyanacaktım ve kendisi burda birden nasıl kaybolduğumu düşünüp hiçbir cevap alamayacaktı.Şanslıydı ki ben geri dönmek istemiyordum.

En azından şimdilik...

Ben bir yandan nefesimi düzene sokmaya çalışıp bir yandan ise duruma en uygun yalanı bulmaya çalışıyordum, o ise bu eylemi tepemde dikilerek iyice zorlaştırıyordu.
"Biraz geri çekilir misin? Sen tepemde dikilirken geriliyorum."
"Gerilmelisinde zaten hem bu sayede kelimeler aklına daha çabuk gelir" dedi alay eder bir sesle. Göz devirerek en sonunda ayağa kalktım. Önümde kollarını kavuşturarak dururken konuşmaya başladı. Şimdi biraz daha sakinleşmişe benziyordu.

"Anlat şimdi teker teker her şeyi en ince ayrıntısına kadar." dedi durgun ve düz bir ses tonu ile.
"Yani bunu anlatmak için gerçekten en iyi yerin rastgele bir binanın çatısı olduğunu mu düşünüyorsun? Ayrıca üstüm ince ve burası iyice soğumaya başladı. Bence-" lafımı tamamlayamadan ayaklarımda birden o tanıdık vıcık vıcık hissi tekrar hissettim. Yere doğru baktığımda ayaklarımı resmen örümcek ağıyla yere yapıştırdığını gördüm.
"Ne kadar hızlı konuşursan o kadar hızlı bir şekilde burdan gideriz. Ya da istersen seni tekrardan binalar arasında bir gezintiye çıkarabilirim. En son hatırladığım kadarıyla çok eğlenmiştin yolculuktan."
"Haha çok komik! Espri yeteneklerin çok gelişmiş bakıyorum."
"Espri yaptığımı kim söylemiş? İstersen hemen şimdi ne kadar ciddi olduğumu sana gösterebilirim." bir anda kolumdan tuttu. Öbür eliyle karşıdaki binaya ağını atmak için tam kolunu kaldırıyordu ki elimle hızlı bir şekilde kolunu tutup hemen konuşmaya başladım.
"Tamam tamam anlatıcam her şeyi. Lütfen kalbim böyle bir vakayı ikinci defa kaldıramaz." blöf yapıp yapmadığını bilmiyordum. Ama kesinlikle böyle bir riski göze alamazdım.
"Şimdi, hadi artık tüm zamanımı sana harcayamam."

Derin bir nefes alıp boğazımı temizledim. Zaman kazanmak buraya kadardı. Artık bundan sonrası beynimin ne kadar yaratıcı olduğuna kalmıştı.

"Öncelikle ben Örümcek Adam'ın yani senin büyük bir hayranınım ve kesinlikle hiçbir kötü amacım yok. Bunu belirtmek isterim. Normalde bu şehirde yaşamıyordum bile. Sırf Örümcek Adam'ı yani seni daha yakından tanıyabilmek için bu şehre taşındım. Gözünde sapık stalker gibi bir izlenim yaratmak istemiyorum. Dediğim gibi sadece seni yakından tanımak istediğim için buraya geldim." ve o an şimdiye kadar fark etmediğim bir şeyi fark ederek durdum. Bir çanta kolumda sallanıyordu. Nasıl bunu daha önce fark edememiştim? Tüm bu zamandır gerçekten bu çanta benimle miydi? Binadan binaya doğru uçarken bile düşmemiş miydi?Ve ben bunu neden şimdiye kadar fark etmemiştim? Gerçekten çantayla alakalı hiçbir şey hatırlayamıyordum.Donmuş kalmış sırada çantaya bakarken aklıma aniden bir fikir geldi. Bir umut içinde işime yarayacak bir şey çıkabilirdi. Belki bu sayede bu durumdan kurtulabilirdim.İşe yarayacak mı emin değildim ama mutlaka denemek zorundaydım. Başka bir seçeneğim yoktu.

Duraksayışımı gördüğünde ne olduğunu anlamak için benim baktığım yere baktı. Çantama doğru kafam karışık bir şekilde baktığımı görünce ne olduğunu anlamak amacıyla ilk önce yüzüme daha sonra da tekrar çantaya baktı. En sonunda ben daha çantama elimi süremeden o bileğinden çıkardığı ağıyla hızlıca kolumdan çıkarıp kendine çekti.
"Hey geri ver onu! İnsanların kişisel eşyalarına kafana göre el koyamazsın!"
"Bir anda boşu boşuna normal bir çantaya odaklanman normal mi yani? Hiç sanmıyorum. Bakalım burda neler var. Gizli bir silah mı? Ya da başın sıkıştığında yardım çağırmak için bir düğme falan mı?"
"Hayır ben sadece inandırıcı olmak için kimliğimi gösterecektim." dedim çantanın içinde ne olduğunu ya da çantanın bana ait olup olmadığını bile bilmezken. Ama belki bir ipucu bulabilirdim. Tabi bu ağ kafalı çantayı benden önce kapmasaydı.
"Şimdi öğreniriz bakalım kim olduğunu küçük stalker" diyip eliyle çantayı yokladı. En sonunda aradığı şeyi bulamamış olucak ki çantanın ağzını sonuna kadar açıp içindeki her şeyi yere boşalttı. İçinden anormal olan hiçbir şey çıkmadı. Birkaç makyaj malzemesi,ayna, cüzdan,mektup,bir anahtarlık ve garip şekilli bir defter.
"Hey bir kızın çantasını izinsiz bu şekilde karıştırman hiç de hoş değil!"
"Evet evet genç bir kızın da benim kimliğimi öğrenmek için beni bir sapık gibi takip etmesi de hiç hoş değil. Ama hepimiz bazı şeyler yapıyoruz değil mi?" tam ağzımı açıp ona sapık veya Stalker olmadığımla ilgili uzun bir nutuk çekecektim ki bir anda ilk bakışta göremediğim küçük bir kart dikkatimi çekti. Bu bir kimlik kartıydı! Gerçek bir kimlik kartı! Bu dünyaya ait bir insanın kimlik kartı. Üzerinde bir fotoğraf dahi olan bir kimlik kartı!İşte şimdi gerçekten köşeye sıkışmıştım.

"Hmm bir bakalım burda neler var. Ah evet işte bir kimlik kartı ve yeni bir okul kabul mektubu. Bu arada memnun oldum 'Luna Hill'."
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Tekrardan merhabalar! Nasılsınız bugün? Umarım bölümden keyif almışsınızdır. Evet bu 'Luna Hill' in kim olduğuna dair aklınızda bir fikir var mı?
Luna: Ay
Hill: Yüce
anlamlarına geliyor.
Her neyse umarım bölümü keyifle okumuşsunuzdur. Oy vermeyi ve yorum yazmayı unutmayın lütfen her bir yorumu okuyorum ve emin olun beni çok mutlu ediyorlar. Playlist'i hala hazırlıyorum tamamlayamadım daha önerilerinizi bekliyorum.
Bir dahaki bölümde görüşmek üzere...
YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN

Wrong Peter ParkerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin