Hiç uyumamıştım ve saat altıya geliyordu. Durumu kötüleşirse diye hep başında durdum. Karanın haraketlendiğini gördüm. "Sen ne zaman geldin" diye mırıldandı. "Akşam 11 gibi geldim" gerindi ve kendini toparladı. "Ben geliyorum" diyip gitti. Ayağa kalkıp Aytun'a doğru baktım. Bir haraketlenme olmuştu hızlıca koşarak doktoru çağırdım. "Aytun'a bir şey oluyor-" nefesim kesildi. Toparlanamadım ve koşarak Karanın yanına gittim. "K-Karan" nefesimi toparlamays çalıştım olmuyordu. "Aytu-n'a bir şey olu-" dememle Karan koşarak Üst kata çıktı.
"AYTUN İYİ OLUCAKSIN DİİMİ HEP OKULA GELİ-CEKSİN AYTUN KALK AYTUN HEP BENLE UĞRAŞ AMA KALK LÜTFEN" Karanın Aytun'a doğru söyledikleri kalp atışlarımı hızlandırdı. Sadece oturup olacakları bekliyordum. Tepki veremiyordum ağlıyamıyordum. Hayattaki şeylerin yaşam ve ölüm arasında olduğu bir tüneldeyiz tünelin sonu kara toprak olsada durma şansımız yok.Ona aşıktım delicesine ama onuj için hiç bir şey yapamıyordum. Her zaman mutlu olmak zor olandır mutlu olmak, çaresizliği getirir, bencilliği, seçim yapma gereğini,haksızken bile onun yanında olmayı gerektirir. O yüzden bu hayatta her zaman üzgünlüğü seçtim.
Üzgünlük asla bir şey gerektirmez. Üzgünlük koşulsuz şartsız yanınızda olandır. Mutluyken üzülmek insana zor gelir,üzgünken zor gelmez çünkü alışmışsındır artık her şey başına gelse şaşırmazsın oturur bir Köşeye ağlarsın. Ölmeyi beklersin aşk ise zorluk gerektirir aşk bencilliktir sen ona aşıkken onun sana aşık olması için zorlamak bencilliktir. Yada gitmek isteyene yol vermemek bencilce olur. Allah sevdiği kullarını yanına çağırır ben ölmeyi değil Allahın sevdiği kulu olmayı isterdim.
Sadece yapabildiğim şuanda beklemekti. Onun için dua etmekten başka şansım yoktu. Bu tünelde ona yardım etmek istiyorum ve yapacağım.
"Hasta yarım saate gözlerini açar. Geçmiş olsun" diyip giden doktora dolu gözlerle baktım. "Karan kendini çok harap ettin Aytun iyi hadi eve git duş al uyu ve gel tamam mı" başını hafifce salladı. Karanı hastaneden yolcu etmeye gittim ve elimi yüzümü yıkadım.
Allah'a bin şükür ki Aytun iyiydi. Yoğun bakım ünitesine ilerledim. Ama Aytunun yerinde olmadığını fark ettim." Hemşire hanım bakar mısınız şurda biri vardı nereye götürüldü o acaba" hemşire hanım düşünceli bakışlarla "150. Oda üçüncü kat" hemşirenin dediği odaya gittim. Aytun uyanmıştı. "İyi misin" başını hafifçe salladı. "Doktor bana bir şey söyledi" dedi. "Ne gibi?" diye mırıldandım. "Dün gece asla uyumadan beni beklemişsin." ve kalp atış seslerimle her şey birbirine girdi.
Yeni bölümmmm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölsem Unutur Musun?
Teen FictionBütün yaşanmışlıkları mı unutacaksın peki Beni unut ama yaşadıklarımızı asla ~İzgi..