-Diana'nın ağzından
Uyandığımda hiçbir şeyin farkında değildim ve ondan sonra bir arabanın bagajında gittiğimi fark etmiştim.Bir anda hani insan öldüğünde tüm hayatı gözü önünden geçer ya onu yaşadım ve kaçırıldığım sonra da bu bagaja kapatıldığım aklıma dank etti.Evet işte şuan cidden korkmaya başladım.Beni kaçıran bu adi şerefsiz kimdi? O değilde bunların hepsi Tiffany yüzündendi.Bir şekilde böyle olacağını hissedip o lanet trene binmeyeceğimi söylemiştim fakat kimin umrunda ki? Diana ölsün zaten.Şu an benim kaçırıldığımın farkında bile değillerdir bence.
Ben bunları düşünürken bir yandan ağlamaya başlamıştım. Artık beni bırakmaları için ölesiye bağırıyordum. Birinin benim sesimi duyup kurtarması için bunu yapmam gerekiyordu çünkü Hollywood filmlerinde böyle olurdu.
Bir anda bagajın kapısı açıldı ve bana çok tanıdık gelen eller beni kucağına aldı.Tabikide kim olduğunu göremiyordum çünkü bu şerefsiz benim gözlerimi bağlamıştı.Fakat şundan emindim ki o bir erkekti ve kokusu bana o kadar tanıdıktı ki..
Sanırım beni depo gibi bir yere getirdi ve burası iğrenç kokuyordu.Adam beni sert bir zemine bıraktıktan sonra bulunduğum mekandaki kapıyı sertçe çarpıp beni burda tek başıma bıraktı.Neden her şey tam ben mutluyken bok olmak zorundaydı? Şuan ki tek tesellim birinin beni buradan kurtarmasıydı.Bu kişi düşmanım bile olsa gider onu alnından öperdim.Ah tanrım.Merak etme Diana her şey düzelecek.En yakın zamanda buradan kurtulacaksın.
---------------------------------------------------------------
-Harry'nin ağzından
Tanrım Diana kaçırılalı 4 saat olmuştu ve biz göt korkusundan polise bile gidememiştik. Onu hangi şerefsizin kaçırdığını biliyordum. Çünkü hiçbir zaman Karlie'nin peşinden ayrılmazdı. Her neyse. O sürtüğün adını ağzıma almayacağım. İlk başta ne kadar üzülsem de geberdiği iyi oldu. O sürtük başına gelen her şeyi hak ediyordu.
"Acaba artık polise gitsek olmaz mı ? En yakın arkadaşım kayıpta." Tanrım bu kız sinirimi bozuyor ama haklı.
"Bunu kendi başımıza halletmeliyiz Tiffany onun neler yapabileceğini biliyorsun."
"Peki madem öyle olsun."
ve beklemeye başladık. Kendimizi olabilecek her şeye hazırladık. Şuan konu Diana olunca ona bir şey olacağına yaptıklarımın bedelini ödemeye razıydım. O da aynı Karlie kadar güzeldi. Birbirlerine ne kadar benziyorlardı fakat Diana Karlie'nin aksine o kadar masumdu ki. Ah Tanrım lütfen bu bir kabus olsun ve ben artık uyanayım.
-------------------------------------------------------------
-Diana'nın ağzından
Ne kadar zamandır burada tek başımaydım bilmiyorum fakat şundan eminim ki birazdan ölecektim. Zaten istiyordum keşke ölsemde kurtulsam. Lanet olsun o kadar yalnızım ki. Kusura bakmayın ama herkesin Tate Langdon ve Violet Harmony gibi bir ilişkisi yoktu. Her neyse. Sanırım biraz uyumalıydım.
Tam uykuya dalmışken beni kaçıran şerefsiz kapıyı kırarcasına açtı. Sanırım beni kaçıran bir ergendi.
"Seni burada saatlerdir tuttuğum için özür dilerim bir şeye ihtiyac- ah tabiki öncelikle yüz yüze konuşmalıyız değil mi?" dedi ve gözlerime sardığı şeyi çıkardı.
İşte o kişiyi gördüğüm anda gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Burada olduğuna inanamıyordum. Şimdi karşımdaydı. Beni hem ağlatan hem güldürten adam karşımdaydı ve o çok değişmişti.
*Merhaba arkadaşlar yeni bölüm ile karşınızdayım. Vay canına ilk defa bu kadar yeni bölüm yükledim. Diğer bölümleride yazmak için sabırsızlanıyorum. Aklımda muhteşem bir kurgu var. Fakat bunun için oylarınıza ve iyi-kötü yorumlarınıza ihtiyacım var. Bu arada sizce Diana yı kaçıran kişi kim ve Karlie kim ? Yorumlarınızı bekliyorum.Sizi seviyorum.*
Yb için +10 Vote
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burning Desire (Harry Styles Fanfiction)
FanfictionNormal bir Hayatım olmayacağını başından beri biliyordum.İnsanlar ona karşı koymamı ve aramızdaki her şeyi unutmamı istediler.Onların söylediklerine hiçbir zaman aldırmadım.Aldıramazdım.Ona karşı koyamazdım.Buna uğraşmadımda zaten.Ben sadece onundum...