-Diana'nın Ağzından
Yeni bir güne huzurlu başlamak kadar güzel bir şey var mı? Hayır. Geçirdiğim şu son 2 hafta kadar güzeli varmıydı? Tabiki HAYIR. Harry'nin doğum gününden beri tek yaptığımız dışarda gezip tozmak. Tiffany ve benim sayemde çocuklarda gezmiş oldular. Zaten amaçları buydu çünkü albüm çalışmaları bitmiş yeni albümleri çıkmış ve rahatlardı. Ödüle ödül demiyorlardı zaten. Directioner'lar o kadar fazla ki..ve gerçekten onlara değer veriyorlar. Öncelikle her bir boklarını biliyorlar. Keşke benimde öyle bir hayran kitlem olsaydı.
-----------------------------------------------
London Eye'a 9. Kere binmenin zevkiyle gözlerimi kapattım ve kendimi uçuyormuş gibi hayal ettim. Eminim ki çevremdeki insanlar bana şizofren gözüyle bakıyorlardı. Fakat umrumda mı ?
"Bundan sonra da korku tüneline bineriz değil mi ?" diye cıvıldadı Tiffany.
Benim dışımda herkes onu onaylar şekilde sesler çıkardı.
"Hayır." itiraz etmemin sebebi ise korku tünelinden ölesiye korkmam. En son 13 yaşımda iken Tiffany ile birlikte binmiştim.O zaman tünelde çığlık atarken kafama bir şey vurmuşlar ve beni kaçırmışlar. Fakat ben bunların hiçbirini hala hatırlamıyorum. Zaten uyandığımda bir hastane odasında serum takılıyken,Tiff başımda ağlarken uyanmıştım.
"Neden istemediğimi biliyorsun Tiff."
"Korkularını yenmen gerektiğini biliyorsun Anderson." sanırım bana soy adımla hitap ettiği için bu sefer kabul edeceğim. Bana sadece kızdığı zaman soy adımla hitap ederdi ama bu benim çok hoşuma giderdi. Çünkü ailemden bana kalan tek şey soy adımdı.
"Tamam."
------------------------------------------------
-Harry'nin ağzından
Gişeden biletlerimizi alıp yerlemize oturmuştuk.Benim yanımda Lou, Tiff in yanında Diana diğer herkeste sevgilisiyle oturuyordu. Tren harekete geçtiği anda Diana nın ne yapacağını merak ettim. Henüz hiç bir şey başlamadığı halde o çığlık atmaya başlamıştı. Bir süre sonra tam en korkunç yerde tren durdu ve her yer kapkaranlık oldu. Diana nın çığlıkları artmıştı ve bir anda onun çığlıkları da kesildi. Hemen ardından tren çalışmaya başladı. Sanırım herkes iyiydi ve her şey normaldi.Tanrım bu korku tüneli gerçekten korkunçtu fakat herkesin çığlık attığı yerlerde Diana nın sesi gelmiyordu.Hem de hiç. Ne oldu ki bu kız ? Sanırım dilini yuttu.Kendimi bu düşüncelerimden ayırdıktan sonra her şey bitmişti.
Korku treni maceramız da burda sona erdikten sonra bizimkilere baktım. Diana neredeydi ?
"Tiff Diana nerede ?" şaşırmış görünüyordu.
"Ben nerden bileyim en son korku tünelinde tren durduktan sonra yanımda olmadığını fark ettim sizin yanına geldiğini sanmıştım.Aman Tanrım." Tiffany ağlamaya başladı. Burda neler oluyordu böyle.
"Sizde onu kaçırd-" sesim telefonuma gelen mesaj sesi ile kesildi.Mesaj gizli bir numaradandı.
"Onuda öteki gibi kullanamayacaksın.Aslında Diana ya iyilik yapmış oldum.Onu senin cehenneminden kurtardım Styles." yazıyordu.
Durumumu fark eden Tiffany telefonumu elimden aldı ve mesajı okudu.Yaklaşık 15 saniye boyunca kitlendi.
"N-nasıl bunu kim yapabilir." dedim.
"Sanırım ben biliyorum Harry."
İşte o an aklıma dank etti. Onun intikamını almak isteyen biriydi ve ben bu kişiyi yakın zamanlarda Diana nın yakınında görmüştüm.
*3,5 k olmuşuz ! Okuyan herkese teşekkür ederim. Burdan ayrılmayın çünkü her şey daha yeni başlıyor.*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Burning Desire (Harry Styles Fanfiction)
FanfictionNormal bir Hayatım olmayacağını başından beri biliyordum.İnsanlar ona karşı koymamı ve aramızdaki her şeyi unutmamı istediler.Onların söylediklerine hiçbir zaman aldırmadım.Aldıramazdım.Ona karşı koyamazdım.Buna uğraşmadımda zaten.Ben sadece onundum...