Günahkar geceden kalan minik bir bebek vardı ortada, peki bu bebek iki farklı hayatı, iki farklı insanı, siyah ve beyazı bir araya getirebilir miydi?
Bir savcı, karanlık bir adama aşık olabilir mıydı ? Aşk için her yol mübah mıydı? Hayat insanı hiç...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❄️
Günahkar bir geceden kalan minik bir bebek vardı ortada, benim bebeğim. Tüm masumluğuyla kucağımdaydı. Henüz 2 hafta olmuştu daha çok küçüktü. Onu emzirdikten sonra uyuyunca yatağa bıraktım ve o minicik yanağını öpüp kokusunu içime çektim.
Öpmeye doyamıyordum, bu kadar tatlı bir bebeğin benden çıktığına inanamıyodum. O uyuyunca bebeğim ve benim için gayet yeterli olan minik evimi düzenlemeye koyuldum. Salondaki dağınıklıkları hızlıca topladım ve yatak odasındaki kıyafetleri toplayıp makineye attım.
Mutfaktaki bulaşıkları makineye dizdim ve sonunda oturmaya vaktim oldu.
Telefonum çalıyordu, ekrana baktığımda baş komiser Ferit Kaya arıyordu. Telefonu açtığımda sesi duyuldu.
"Sayın savcım, biliyorsunuz ki siz izne ayrılmadan önce uyuşturucu baronunun baş lideri Uygar Doğanayı köşeye sıkıştırmıştık, çok az kalmıştı, sizden sonra Yiğit savcı görevlendirildi ve bir anda ulaştığımız tüm bilgiler tüm kanıtlar yok oldu, savcım biliyorum bebeğinizle ilgileniyorsunuz ama siz gittiğinizden beri işler sarpa sarıyor. Gerçekten size ihtiyacımız var." dediğinde Uygar Doğanay dosyasını kapatamadan doğum iznine ayrılmak benim içimde ukteydi ve Feritin anlattıklarına görede uzatanda olsa işi takip etmem gerekiyordu.
Doğum izninin bitmesine iki ay vardı. Bebeğimi bırakamazdım henüz iki haftalıktı ama mesleğindende geri kalamazdım.
" Uzaktan takip edeceğim, senden tek ricam kimsenin haberi olmadan dosyayla ilgili tüm detayları benimle paylaş, iki ay sonra dönüyorum zaten ama o zamana kadar uzaktanda olsa elimden geleni yapacağım." dedim mesleğine aşık bir savcıydım ben.
" Saolun sayın savcım, her adımda sizi bilgilendireceğim iyi günler." dediğinde telefonu kapattım.
Beni merak ediyorsunuz değil mi? Ben Vera Doğan. Hayatımı mesleğine adamış bir savcıydım. 27 yaşındayım, evet minik bir bebeğim var ve evli değilim.
Bebeğimin babasını mı merak ediyorsunuz? Bir Kıbrıs tatilinde şans eseri bir mekanda denk gelip saatlerce sohbet etmiştik. O an onun hayatımın aşkı olduğuna inanmıştım bir an. O gece bişeyler yaşamıştık. Bir kaç ay sonra hamile olduğumu öğrendiğimde onu tabiki araştırmıştım.
Çağan Alp Saygıner.
İllegal işlerle uğraştığı belliydi, hukuken araştırdığımda en ufak bir pürüz görünmesede adam resmen mafyaydı, sadece suç üstü yapamıyorduk. Uyuşturucu baronun lideri olduğu düşünülüyordu. Kim bilir mesleğime geri döndüğümde en çok üzerine vakit ayırıp içeri artıracağım kişiydi. Düşmanımdı, karşısında durduğum kişi olacaktı. Hakkındakileri araştırdığımda, nişanlısı olduğu biliniyordu. 2 yıllık bir nişanlılık süreci vardı, ve nişanlısını o gece benimle yatarak aldatmıştı.
Onunla yattığım gece ise onun bir mafya lideri falan olduğunu bilmiyordum. Ona bebek konusunda haber vermemin nedenleri gayet açıktı, adam nişanlıydı ve en büyük düşmanlarım arasında yer alıyordu.
