Oy atmayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın.
Hikaye akışıyla ilgili yorum bekliyorummmm. Yorum yaptıkça yazma isteğim artıyor.
Telefonun çalmasıyla telefonu duvara fırlatıp bana döndü, ya kapanmıştı ya da kırılmıştı. Artık çalmıyordu.
Üzerindeki cropu sinirli çıkarıp yere fırlattığında çıplak göğüslerimle karşısındaydım. Yüzü yüzümün hizasındaydı. Beni kucağına oturtup dudaklarımı yeniden öpmeye başladı. Sıcak elleri soğuk belimde gezinirken tüylerim diken diken oluyordu. Alt dudağımı emerken üst dudağını dişlediğimde küfür eder gibi dudağımı bırakıp bir daha kavradı. Ellerim boynundaydı. Ben sadece etek şortumla o da pantolonuylaydı.
Üstsüz oluşu kaslarını ve kusursuz vücudunu belli ediyordu. Bu ise beni daha çok etkiliyordu. Telefon yeniden çalmaya başladığında ettiği küfürü duydum. Beni son kez öpüp kucağından yatağa bıraktı. Ayağa kalkıp yere attığı telefonu aldı.
Yakışıklı yüzü ve kasları bana inanılmaz bi manzara sunuyordu şuan. Ayağa kalktığımda gözleri beni buldu fakat telefonda kendisini arayan kişiye şaşırmış gibi duruyordu.Telefona baktığımda Sedef Doğanay yazısını gördüm. O ise gergin bir şekilde açtı telefonu.
"Efendim? " dedi ve duyduğu şeylerle kaşları çatışmış gibi duruyordu." Nasıl yani? " dedi şok ile. Ben ise gözlerimi ayırmadan onu izliyordum Sedef ne diyor olabilirdi bu kadar önemli. Telefonu açmış olması ise asla gözümden kaçmamıştı.
" Tamam geliyorum. " diyip telefonu kapattı. Bana döndüğünde " İşim çıktı, gitmem gerek. " dediğinde beni yatakta öylece bırakıp gitti.
Evet bu yatakta sadece cinsel dürtülerim yüzünden bulunmuştum fakat beni bu yatakta öylece bırakıp gitmesi ve Sedef aradı diye gitmesi beni çok, çok kötü hissettirmişti. Öylece duvarı izledim bi süre. Hayır gözlerim dolmayacaktı. Hayır ağlamak istemiyordum. Hayır duygusal bişey olmamıştı ağlamamam gerekiyordu.
En azından bir açıklama yapmasını beklerdim ne bileyim. Beni böylece bırakması ve beni bırakıp Sedefe gidiyor olması çok, çok onur kırıcıydı. O utanmış mıydım bilmiyorum ama şuan kendimden çok utanıyordum.
Gururum incinmişti. Kendimi daha fazla tutamayıp ağlamaya başladım. Hıçkıra hıçkıra ağladım.
Ne kadar ağladığımı bilmiyordum fakat canım acıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Günahkar Gece
RomanceGünahkar geceden kalan minik bir bebek vardı ortada, peki bu bebek iki farklı hayatı, iki farklı insanı, siyah ve beyazı bir araya getirebilir miydi? Bir savcı, karanlık bir adama aşık olabilir mıydı ? Aşk için her yol mübah mıydı? Hayat insanı hiç...