Bölüm 4 : Hadlon Muharebesi'nden İzler

534 38 2
                                    

Hiç enerjisi bitmeyen bir volkan.Bir ateş kuyusu.Karlas'ın sillünoruydu (güç kaynağı) bu dağ altı ateş kaynağı.Kendisi de ordusu da bu sillünordan varedilmişti.Dört büyük melek için sillünorlar kutsaldı.Kendi sillünoru olup olmaması farketmezdi.Çünkü dört büyük melekte bu sillünorların nimetlerinden yararlanıyorlardı.Madenler Duroyen'in sillünorundan elde edilebiliyordu.Bu madenleri işlemek için ise diğer meleklerin sillünorları gerekiyordu.Durulon Diyarı Ordusu , tüm silah ve zırhlarını bu sillünorlar sayesinde elde etmişti.Durulon'un eşsiz madenlerinden nice zırhlar,kalkanlar ve silahlar yapıldı.Tüm bu savaş teçhizatları dört sillünordan da faydalanarak elde edildi.Evrenin düzenini sağlamak kolay olmayacağından güçlü bir orduya sahip olmak gerekiyordu.Yaratılan çeşitli ırklar arasında elbet birgün , elindeki gücü kötüye kullanmak isteyecek biri olacaktı.Dünya zamanıyla binlerce yıldır , evrenin çeşitli yerlerinde yapılan savaşlar da böyle canlılar olduğunun kanıtıydı.Bu savaşların en büyüğü ise Hadlon Muharebesi'ydi.Bu büyük savaş sadece Durulon Ordusu'nda değil,dört büyük melekte de ağır izler bıraktı.

Binlerce yıl önce Hadlon adında bir gezegen vardı.Bu gezegen , şuan insan ırkı içinde çok değerli olan elmas madenleriyle doluydu.Bu maden Durulon Madeni'nden sonraki en dayanıklı maddeydi.Hadlon halkı çok uzun süre bu madenleri hayatlarının çeşitli alanlarında kullandı.Hadlon sahip olduğu bu değerli maden sayesinde evrendeki çoğu ırktan daha gelişmiş vaziyete geldi.Hadlon'un bu madene sahip olması sonucunda gelişmesi birçok ırk tarafından duyuldu.Nice diyarların liderleri bu maden için Hadlon Kralı Mardu'ya anlaşma teklif etti.Hadlon bu anlaşmalardan sonra çok zenginleşti.Kral Mardu ise bu zenginliği kullanacağı yeri belirlemişti.Hadlon'un kazandığı tüm zenginliği ve kendi madenlerini , müthiş güçte bir ordu yaratmak için kullandı.İstediğini elde etmesi uzun sürmedi.Kendi madenlerinden elde ettiği elmas ile ordusunu zırhlarla kuşandırdı.Bu gelişmeleri öğrenen Durulon Diyarı Kral Mardu'yu takip edip olası bir savaş durumunda Durulon'a haber vermesi için , ikinci kademe bir melek gönderdi.Bu meleğin ismi Sronles'di.Sronles Hadlon Ordusu'nun hazırlanış sürecinin tamamını takip etti.Bu süreç içerisinde anladığı şey , bu ordunun savunma için değil saldırı için hazırlandığıydı.Ordu tahrip gücü çok yüksek olan Krus patlayıcılarını kullanıyorlardı.Krus maddesi yıldızlar üzerinde çok nadiren bulunabilen bir tür tozdu ve müthiş güçte patlayabilen bir maddeydi.Sronles Kral Mardu ile konuşması gerektiğini düşündü ve Kral'ın huzuruna çıktı.Kral Mardu halkı gibi, sahip olduğu zenginlik ve gücün sarhoşluğunu yaşıyordu.Kralın karşısına çıkan Sronles önce kendini tanıttı:

''Ben Sronles.Durulon Diyarı'ndan geliyorum.Sizinle bir konuda konuşmak için geldim.''

Kral Mardu bu diyarı ilk kez duymuştu.Yüksek bir sesle:

''Durulon da neresi?Nereden ve ne için geldiğini bilmediğim birini neden dinleyeyim?

''Benim nereden geldiğimin bir önemi yok Kral.Sen Hadlon'un kralısın ve halkından sorumlusun.Şimdi söyleyeceklerimde seni ve halkını ilgilendiriyor.Sahip olduğun orduyla ne yapmayı düşünüyorsun ?''

''Halkımı savunuyorum.Ayrıca ben şuanda bulunduğun yerin kralıyım.Yani kimseye açıklama yapma gibi bir zorunluluğum yok .''

''Dinle kral ! Halkını savunman gereken bir tehdit yok.Bunca askere ve silaha sahip olmanın sadece halkını savunmak için olduğunu sakın söyleme bana.Seni uyarmak zorundayım Kral Mardu! Eğer başka bir ırka sebebi ne olursa olsun saldırırsan , karşında Durulon Ordusu'nu bulacaksın.Elindeki kaynakları sadece gezegenini iyileştirmek için kullanmalısın.''

Kral Mardu çok sinirlenmişti.Aniden bulunduğu tahttan kalktı.Hemen önündeki basamaklardan aşağı indi.Üzerinde bir tür pelerin olan ve oldukça yaşlı görünen Sronles'in yanına yaklaştı.Elinde bulunan asa görünümlü silahı tüm gücüyle Sronles'e doğru savurdu.Silahın Sronles'e temas etmesiyle müthiş bir gürültü koptu.Bir tür ışık patlaması oldu ve Kral Mardu metrelerce gerisindeki tahtının yanına uçtu.Bu sırada oluşan ışık dalgası mekanda bulunan tüm askerlerin gözlerini açamamasına neden olmuştu.Bu ışığın etkisi geçtiğinde ise Sronles'ten bir iz yoktu.Kral Mardu ise içine düştüğü bu durum yüzünden çok sinirlenmişti.

Raltu EfsanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin