Bölüm 5 : Russel'ın Hayatına Merhaba

461 36 3
                                    

Gecenin karanlığı yerini yavaş yavaş doğan güneşin aydınlığına  bırakıyordu.Günün ilk ışıkları Raltu ve yeni yoldaşı Rulp'ın yüzüne vurdu.Tüm gece ormanın içinde yol almışlardı.Epey yorgundular.Rulp şehire yaklaştıklarını anlayınca , Raltu' ya havadan eşlik etmeye başladı.Kuzey Dakota'nın Minot şehrinin yapıları , rahatlıkla görülebiliyordu.Raltu , şehir girişini görür görmez gitmesi gereken evin nerede olduğunu hatırladı.Rulp ona sürekli olarak havadan eşlik ediyordu.Gün doğumundan sonra yarım saat kadar daha yürüdüler.Raltu farkında olmasa da vücudu buz gibiydi.Bir insan vücudunun zayıflıklarını ve ihtiyaçlarını öğrenmesi zaman alacaktı.Anne Teressa tüm geceyi evinde , polislerden oğlu Russel hakkında bilgi alma umuduyla , ağlayarak geçirmişti.Evin kapısı çaldı.Bayan Teressa polislerin geldiğini zannederek yerinden fırladı ve kapıya koştu.Kapıyı açtı ve geçirdiği kötü gecenin etkisiyle bitap düşmüş vaziyette oğlunu karşıladı.Oğlunu görür görmez boynuna sarıldı.Sevinçten ve şaşkınlıktan adeta kendini kaybetmişti.Raltu'yu , hemen içeri aldı ve polisleri aradı.Vücudu soğuktan buz kesilen oğluna bir battaniye getirdi ve salona oturtturdu.Raltu ne diyeceğini bilmiyordu ve boş boş Bayan Teressa'ya bakıyordu.Bayan Teressa ise sürekli oğlunun üstünü kontrol ediyor,ona birşey olmadığından emin olmaya çalışıyordu.Raltu biraz ısınmanın da verdiği etkiyle konuşabileceğini hissetti:

''Anne ben iyiyim.Hiçbirşeyim yok.''

''Tanrı'ya şükürler olsun.Ben sana sıcak bir fincan kahve getiriyim.Birazdan polisler gelecektir.Elbette seninle konuşmak isteyecekler.''

Raltu kafasında polislerle arasında geçebilecek diyalogları kurguluyordu.Annesi ona kahve getirdi.Raltu kahvenin kokusunu alınca , içmeyi düşünmediği bu içecek ona çok hoş geldi.Bir yudum aldı.Oldukça lezzetliydi.Kahvesini birkaç dakika içinde içtiği sırada polislerde evin önüne gelmişti.İki polis kapıyı çaldı.Bayan Teressa açtı kapıyı.Polisleri içeri aldı.Polisler gence kendileriyle polis merkezine gelmeleri gerektiğini söyledi ve Raltu'yu aldılar.Bayan Teressa da oğlunu yalnız bırakmadı tabi.Polis merkezinde geçen 2 saat Raltu için oldukça zordu.Ancak polisleri ve Bayan Teressa'yı  istediği senaryoya inandırabilmişti.Raltu'nun senaryosu ise şöyleydi;hırsızlar önce Russel'ı öldürecekti.Ancak içlerinden biri buna gerek olmadığına diğerlerini inandırdı.Birkaç saat sonra ormanın kenarında Russel'ı bayıltıp bıraktılar.

Rulp , Raltu'nun sorgusu boyunca dışarıda , onların çıkmasını bekledi.Raltu'nun adeta gölgesi gibiydi ve öylede devam edecekti.Kendi de insanları tanımaya çalışırmışcasına sürekli olarak etrafındaki insanları inceliyordu.Onların yaptığı her türlü eylemde anlam ve amaç arıyordu.Rulp, Bayan Teressa ile eve dönen Raltu'ya kapıdan içeri girene kadar havadan eşlik etti.Raltu da , Rulp'ın daima tepesinde olduğunun farkındaydı.

Eve girdiklerinde stresinden kurtulmuş bir şekilde Bayan Teressa :

''Birkaç gün evden çıkmanı istemiyorum.O hırsızlar fikrini değiştirip peşine düşebilirler.Ayrıca kafanıda toplamış olursun.Tüm bu olanlarıda en kısa sürede unutmalısın oğlum.Odana çık ve dinlenmene bak.''

''Sen nasıl istersen anne.'' dedi Raltu.Ancak anne demek ona garip geldi ve alışması da zaman alacaktı.

Odasına çıkan Raltu'yu penceresinde Rulp bekliyordu.

''Gayet iyiydiniz efendim.İnsanlarla iletişim kurmaya çabuk alışacaksınız.Zaten bir insanın onsekiz yıllık tecrübesine de sahipsiniz.Size tavsiyem izleyeceğiniz yol doğrultusunda herzaman somut şeyler aramanız ve bu ırk arasında gerektiğinden fazla kalmamanızdır efendim.Buraya geliş amacınızı asla unutmayın.En büyük korkum, Russel'ın anılarının ve arzularının sizi ele geçirmesidir.Bulunduğunuz vücut ondan izleri taşıyor ve herzaman da taşıyacak.Asla kendinizi bir insanın yaşamına kaptırmayın.Ayrıca karşı cinsinize duyacağınız ilgi odaklanmanızı dağıtacaktır.Bilgeliğiniz sayesinde bu durumlardan sıyrılıp çevrenizdeki insanlara yol göstereceğinize eminim.Bunun yanısıra herzaman yardımınıza hazırım.''

''Teşekkür ederim dostum.Dinlenmem gerek.Daha doğrusu bu vücudun dinlenmesi gerek.Galiba geçirdiğimiz yorucu geceyi kaldıramadım.''

''Tabi efendim.Artık bazı fiziksel şartlara da dikkat etmeniz gerekecek.''

Raltu hissettiği yorgunlukla uykuya daldı.Sabah saatlerinde yattığı yataktan, gece yarısına doğru kalkabildi ancak.Uykusu sürdüğü sırada annesi saat başı onu kontrol etti. Yaşadığı yorucu günün etkisiyle Bayan Teressa'da uyuyakalmıştı.Saat gece yarısını gösterirken Raltu aşağı kata indi ve evi biraz dolaştı.Acıktığını hissetti.Mutfağa girdi ve buzdolabında açlığını yatıştıracak birşeyler buldu.Russel'ın en sevdiği yemek olan biftek vardı dolapta.Dolayısıyla Raltu'da biftek seviyordu.Yemeği ısıtıp karnını doyurdu.İyi hissediyordu.Bu his onun hoşuna gitmişti.Zira meleklerin herhangi bir ihtiyacı olmaz.Bir ihtiyacı olmayan kişinin ihtiyacıda karşılanamaz.Yani bir meleğin hissedebileceği tek olumlu duygu , verilen görevi başarıyla tamamlamayla kazanılır.Doğal olarak Raltu'da bu kadar basit bir yolla mutlu olmanın şaşkınlığı içerisindeydi.
Raltu'nun önündeki birkaç gün genç bir insanın sıradan bir yaşamını yansıtan bir şekilde devam edecekti.
Ancak Durulon Diyarı daha önce şahit olmadığı şeyler yaşayacaktı.

Raltu EfsanesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin