Raltu Efsanesi

Bölüm 9: Savaş Çanları Çalsın

'' Durma !'' diyordu Drufo yaratığına.Çok korkmuş bir vaziyetteydi. Durulon'un ücra bir yerine iniş yaptı.Azmettirici efendisi Karlas derhâl yanına geldi . Drufo nefes nefese başından geçen herşeyi anlattı. Hatta Raltu'yu kurtaran savaşçıyı bile tarif etti. Karlas'ın aklında tarife uyabilecek birisi vardı ancak imkânsız olduğunu biliyordu ve bu ihtimali olmayan duruma inanmak istemedi.

''Sen şansını denedin Drufo. Bu iş sandığımız kadar kolay olmayacak. Galiba cepheye çıkma vakti geldi. Durulon'un Savaş Çanlarını çalıcam ve kardeşlerimi toplayacağım.'' dedi gözünü karartmış bir şekilde.

''Ya onun kurtarıcısı ne olacak.Onun için birşeyler düşünmelisiniz efendim. Hafife alınmaması gereken biri.''

''Onu sana bırakıyorum Drufo. Bu başarısız hizmetin karşılığında en azından bunu başarmalısın. İşlerimizi epey hafifletecektir. Onu heryerde ara. Yüzyıllardır evrenin dört bir yanını talan ettin. Onu bulmak senin için zor olmayacaktır.'' dedi Karlas kibirli bir ses tonuyla.

''Onu halledeceğim efendim.'' diyen Drufo Karlas'ın yanından ayrıldı.

Yoğun bakım odasında uyuyordu yaralı melek Raltu. Odada kimse yoktu.Odaya Saat başı bir hemşire gelip bazı şeyleri kontrol ediyordu ve başka kimsenin girilmesine izin verilmiyordu. Sadece annesi birkez görebilmişti onu. Vücudu epey hasar almıştı. Aslında doktorlar Raltu ilk geldiğinde hayati tehlikesinin olduğunu bile düşünmüşlerdi.

1 hafta kadar geçti ve Raltu bulunduğu kritik durumdan kurtulmuştu. Henüz 2 gündür uyanıktı ama hastaneden çıkmak için can atıyordu. Bir an önce Dünya için izlenilecek yolun planlanması ve bir şekilde yetkili birileriyle de paylaşılması gerekiyordu. Aslında ülkenin başkanı veya başka bir üst düzey devlet adamıyla konuşması hiçte zor değildi. Yani tüm olanlardan sonra. Bütün haber bültenleri olayın olduğu günden şimdiye kadar Drufo'nun saldırısının görüntülerini yayınlamıştı. Her nasıl olduysa o kaosta canını düşünmeyen biri tüm olanların görüntüsünü çekmişti. Tüm Dünya o gün gelen ''uzaydan misafirler''in sırrını merak ediyordu ve bu sırrı açıklayabilecek tek kişinin de Raltu olduğunu biliyordu. Anlayacağınız tüm Dünya Raltu'nun uyanmasını ve olanları anlatmasını istiyordu. Doktor içeri girdi :

''Merhaba Russel. Yaraların çok hızlı iyileşiyor hiç beklenmedik şekilde. Daha önce bu kadar derin yaraların bu kadar hızlı kapandığını hiç görmemiştim. Bu gidişata bakarak 4 gün içinde taburcu olabileceğini söyleyebilirim. Birde dışarda federaller ve kudurmuş bir basın ordusu durumu var. Tüm Dünya senin peşinde sayılır. Burdan çıkınca uzun bir süre seni rahat bırakmayacaklardır. Hatta birazdan federal ajanlarda içeri girecektir. İyi birine benziyorsun genç adam. Eğer ne kadar hızlı ve doğru şekilde açıklarsan durumu onlarda o kadar çabuk düşerler yakandan.''

''Teşekkürler doktor. '' dedi Raltu yorgun sesiyle.

Bu konuşmadan birkaç dakika sonra Bayan Teressa geldi odaya. Birşeyler atıştırmak için kafeye gitmişti. Yerinde duramıyordu ve hemen söze girdi:

'' Bak Russel . Birazdan bazı polisler içeri girecek ve seninle uzun bir sohbet edeceklet. Daha neler olduğunu bana bile söylemedin , herkesle birlikte ögrenirsin dedin. Lütfen artık ne olup bittiğini söyle en azından onlara.''dedi endişeli bir ses tonuyla.

Raltu garip bir şekilde Bayan Teressa'ya baktı ve bir anda söze girdi:

''Bakın bayan Teressa ben aslında oğlunuz değilim. Yani oğlunuzum ama bu beden oğlunuza ait. İçindeki ruh oğlunuz değil , benim yani Raltu. Aslında ben bir meleğim ve gezegeninize yardım için burdayım , oğlunuzdan bir fedakârlık istendi ve o da kabul etti.Eğer herşey yolunda giderse ona tekrar kavuşacaksınız. Karışık bir durum ama anlatabildiğimi düşünüyorum. '' dedi gizli bir sırıtmayla.