Halisünasyonlar görüyordun ama neyse ki artık hepsi bitti...
Güneşin doğuşunu izleyip kahvemi yudumlarken aklımdaki saçma sapan düşüncelerden kurtulmaya çalışıyordum
Tek unniem Jisoo kalmıştı o da bu akşam ingiltere'den dönüyordu ve şimdi onu da kaybetmek istemiyordum
Bu yüzden artık fotoğraf makinem etrafta pek durmayacaktı hatta elime bile almayacaktım
Balkondan hafif esen soğuk rüzgar yüzünden içeri girmek zorunda kaldım
Taehyung yatağımda uzanmış eşyalarımı kurcalıyordu
“Hey bu yaptığın çok ayıp özel mahremim var benimde defol"
“Peki Nini"
“Ne sen az önce ne dedin bana?"
“Nini ismin öyle telafuz edilmiyor muydu yoksa?"
“Her neyse burdan kaybol hemen"
Taehyung'u dışarı attıktan sonra üstüme gündelik kıyafetlerimi giydim
Dışarıdan Jisoo için çikolatalı bir pasta alacaktım
Jisoo'ya özel bir sürpriz yapmak istedim
Her pastaneye girdiğim gibi elim boş çıktım hala aramaya devam ettim
Pastanenin camında duran ufak minik bir pasta vardı yeni, taze ve sıcak...
İçeri girip pastayı aldım artık tek yapmamız gereken beklemekti
Saat:18:17
Hala gelmemiş olan Jisoo bana mesaj atmıştı yanında ise uçakta çektiği bir selfie vardı
Jisoo-shi:
Yoldayım geliyorum!
*Görüntü*Tatsızlık çıkmaması umuduyla masayı hazırladım ve her şeye özenle uğraştım
Umarım Jisoo unnie bunları beğenecektir
Yarım saat geçmeden kapı çalmıştı, kapıyı açmaya gittim
“Jennie ne kadar büyümüşsün böyle!"
Hemen boynuma sarılan kolları kendime sardım ve sıkıca tutundum bir dala tutunmaktan farksızdı...
“Jisoo seni çok özledim, iyiki geldin meleğim!"
Jisoo ile sarılırken arkadaki Taehyung bana sırıtıyordu, yine ne piçlik peşindesin sen?