Her zaman ki gündü. Ama bu sefer bir değişiklik vardı. Ben değişmiştim. Bir hafta okuldan izin almıştım. O kadar çirkin kız değildim. Ama insanlar bana bakınca nasıl desem tiksiniyorlardı sanırım. Nedenini bilmiyorum. Belki onların yaptıklarına ses çıkarmadığım içindir. Selin beni anlaması gerekirken en yakınım bile anlamıyorken insanlar beni nasıl anlasın.
Bugün yeni hayatıma yeni bir ben, hayata doğuyordu. İnsanları anlamıştım acırsan acınacak hale düşersin ve emin olun bu sizi içten içe çürütür. Ama bu seferki Ayça öyle olmayacaktı. Önüme gelen herkesi ezmek üzerine oturmak istiyordum. Bana davranılan şeklin aynılarını onlarda yaşasın istiyordum. Bilmiyorum belkide bu içimdeki fırtınayı durdurup sakin bir ben olmalıydım ama artıkın herşey için çok geçti. Baştan aşağı kendinizi süzdüğünüzde şöyle dersiniz; ben insan mıyım? Yoksa başka bir şey mi? İşte şuanda o iki sorunun ortasındayım.
" Hazır mısın Ayça? "diye kendime sordum. Gerçekten hazır mıydım? Ezilmek yok ezmek var. Dim dik durmalıyım. Çanta mı alıp evden çıktım. Amcam sayesinde kendime ufak bir ev almıştım. Bu hafta içinde. Gerçekten içime sinen tek şey oydu. Üzerimdeki dar deri pantolon ve gögüslerimi ve hatlarımı belli eden bluz değil. Ama buna alışmalıydım. Derin bir nefes alıp. Taksiye bindim. Bugün aslında okula gitmeyi düşünmüyordum. Kahvemi ve kitabımı alıp bir köşede okumak sakinleşmek istiyordum hem bu uyuz kıyafetleri giymek zorunda kalmayacaktım. Biliyorum fazla ileri gidiyorum ama bu hayatta kalmak istiyorsan bunu yapmak zorundasın. Ben artıkın dayanamıyorum. Okulun oraya geldiğimizde taksiden indim. Okulun karşında durdum. Şuanda içimde fırtınalar kopuyordu. Bunu kimse görmesini istemiyordum. Okul bana kocaman ve ürkütücü gelmişti. İlk defa yeni hayatımdan kaçmak istedim.
Bizim okulun formasını giymiş kızlar bana bakıyordu. Birbirlerine birşey fısıldıyolardı. Onlara gülümsedim. Bu daha başlangıçtı. Okulun bahçesine girdiğimde sıra olmuş öğrenciler yavaş yavaş içeri giriyolardı. Etrafta oturan kişiler beni görünce birbirleriyle konuşuyorlardı. Şuanda onların suratlarını gülmek istesemde onu bulmak istiyordum.
"Ayça bu sen misin? Naptın kendine. "dedi tanıdık ses. Arkamı döndüğümde en yakın arkadaşım Selini görmüştüm. Kocaman açılmış ağzı ve pörtlemiş gözlerle bana bakıyordu. Daha fazla dayanamadım ve kahkaha atmaya başladım. " Kendine gel evet benim. "dedim ve yanına gidip koluna girdim. " Hadi sınıfa gidelim ilk günden dersi kaçırmak istemiyorum. " Dedim ve yürümeye başladık. Ne kadar o cümleleri kurmak istemesemde bir yerlerden eski Ayça çıkıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Minicik
Romanzi rosa / ChickLitMinicik. Tehlikeli bir erkek. Asi bir kız. Onların hikayesi.