Senin Yerin Benim Yanım

Her şey nasıl başladı ?

"Armina DERİN" Yine kimseyi şaşırtmayıp sıkıcı geçen bir tarih dersi yine kimseyi şaşırtmayıp derste uyuyan ben ve yine kimseyi şaşırtmayıp bağıran -anıran- hocam. Ve Armina Derin uyanır. Hazin son..."Bugünkü uykumdan uyandırılmamın sebebini öğrenebilir miyim acaba? " Hocaya dönüp en kötü bakışlarımı fırlattım.Ve tabiki işe yaradı. Adam hafiften geri çekildi. Süt dökmüş kediye dönmüştü kısaca. "Iıı, müdür seni çağıttırıyo Armina'cım." Eee işte böyle cicim okulun kötü kızı Armina'yı uykusundan uyandırmak bu kadar kolay değil. Bir dakika hoca çağıttırıyo demişti yani zavallı bir çöm beni çağırmaya gelmişti. Yani bütün atarımı ona yapabilirdim. O zavallıya bakmak için kafamı çevirdim ve bana piç smileyla bakan Sineray'ı gördüm. Tamam belki bu uyanmama değerdi.Kalktım ve birlikte sınıftan çıktık. Benim cadı kuzenim nöbetçiydi. Canı sıkılmıştı ve beni almaya gelmişti. Tatlış ya.Tam nöbetçi sandalyesine gidip oturacakken "Hey müdür cidden çağırmıştı." diyerek Sineray bütün hayyallerimi söndürdü. Arkamı dönüp müdürn odasına gidecekken"Gel buraya şapşik. Bu koltuğa oturmana izin veremezdim" diye seslendi Sineray. Gıcık bu ya valla. İnsan der iki yaş büyüğüm yer vereyim saygıda kusur etmiyim ama bu öyle mi?Pis cadı. Yanına gidip onun rahatını bozacak şekilde masasına oturdum. Havadan sudan konuşuyorduk ki birden erkek tuvaletinin kapısı açıldı ve benim dünyayla bağlantım kesildi.Yanlış anlamayın sapık falan değilim. Benim biricik yakışıklı sarışınım tuvaletten defileye çıkarmış gibi çıkınca ister istemez insan soyutlanıyordu. Sınıfına doğru ilerlicekken beni gördü. Göz kırpıp bana doğru yaklaşırken bir yandan da saçını düzeltiyordu. Bu çocuk kesinlikle çok havalıydı. Tabi biricik kuzenim bütün havasını söndürene kadar."Sanki tuvalette ayna yok. Niye saçını orada düzeltmiyo ki? Gerzek." Ona doğru dönüp kötü bakış atmaya çalışırken Sarp yanımıza geldi ve "Naber Armina" deyip bana elini uzattı. Tam elini tutacakkenSineray çocuğun eline vurdu. "Ellerini yıkadın mı sen. Pis şey" Ciddi. Olamazdı. Değil. Mi. Ben Sineray'la kavga etmeye hazırlanırken Sarp "Hahah Sen de mi buradaydın ufaklık" diyerek araya girdi. Tamam bu çok kötüydü. Sarp ve Sineray birbirlerini hiçbir zaman sevmemişlerdi. Sineray Sarp'a beni fark etmediği için çok kızgındı ve bu fazlasıyla belli oluyordu. Sarp anlıyor mu dicek olursanızAptal sarışın diye bişey var bilir misiniz? Ama yine de acayip yakışıklıydı. Yani aramızda birkaç IQ nün lafı mı olur ?"Belki de maviş lenslerin bozulduğu için görememişsindir?" Tamam belki gözleri lens olabilirdi ama gözlük takmasından iyidir. Ve bana sakın şeffaf lensler de var demeyin.Sarp yine alttan aldı ve cevap vermedi. Sineray'a göreyse cevap vermediğinde söylicek birşey bulamamış oluyormuş. Hiçte bilem :("Her neyse" diyip omuz silkti ve bana döndü. "Yarın akşam işin var mı?" Heyecanla Sineray'a döndüm. O da şaşırmış bana bakıyordu. Beni özgüvensiz eziğin biri sanmayın. Güzeldim ve tabiki kendime güvenim vardı. Tamam açık konuşmak gerekirse egom tavan yapmıştı. Mutlu musunuz? İstediğim hemen hemen bütün erkeklerle çıkabilirdim. Hemen hemen diyorum çünkü Sarp'la çıkmayı 3 aydır istiyordum ama SADECEARKADAŞTIK. Aslında arkadaş bile sayılmazdık. Babası bizim şirkette çalışıyordu. İşte bu yüzden benimle iyi geçiniyordu."Hayır yok" diye atıldım direk. "Yarın akşam bir parti veriyorum gelmek ister misin?" Tam düğünlerde bağıran gelinler gibi evet diyecektim ki Sineray atlayıp "Misin derken? Biz neciyiz burada" dedi. Şapşal."Tabii sen de" "Heralde oğlum" dedi Sineray elini omzuma atarak "Okulun popülerleri olmadan parti olmaz." dedi sırıtarak. Kuzenimin en belirgin özelliği : tam bir parti delisi.
"Ah harika. Bu arada gelmeden Simge'lere uğrayıp onu da alır mısın? Ailesi izin vermiyo ama sen bir şekilde halledersin. Çok sağol şimdiden sonra görüşürüz." dedi ve yanağımdan öpüp gitti. Ne yapmam gerektiğini şaşırmıştım. Beni öptüğü için sevinmeli miydim yoksa sürtük sevgilisi için beni kullandığından üzülmeli miydim?
¨¨¨¨¨¨¨¨¨¨¨¨¨
Tabiki de Simge'nin evine gitmedim. O kadar da değildi. Sadece annesini arayıp izin istemiştim. Ve o da benim ne kadar cici bir kız olduğumu (!) bildiğinden hemen izin vermişti. Okuldan sonra Sineray'la bize uğrayıp direk çıktık.Aslında mutlu olmam gerekirdi çünkü yarın okulun son günüydü. Ama bu parti fazlasıyla moralimi bozuyordu. Ahhh Simge'den nefret ediyordum. Ve beni kullandığı için Sarp'tan da nefret ediyordum. Daha doğrusu nefret etmek istiyordum ama yapamıyordum. "Tamam buldum." diye bağıran Sineray sokaktaki bütün ilgiyi üzerimize toplamıştı. Çatlak şey. "Yine ne buldun acaba?" Evet bunu soruyordum çünkü cidden korkuyordum. Onu son dinlediğimde bir gece nezarethanede kalmıştık. Canı sıkılıp yolun ortasında dans etmek isteyen Sineray tüm trafiği tıkamıştı. Bu kız cidden normal değil. Ya zaten okulun amigo takımındayız. Yani hergün dans ediyoruz. Ne gerek var böyle ekşınlara-not: Sineray'dan 5 dakika sonra deli gibi dans etmeye başladı.- "tamam bak şimdi şu Sarp salağından ne kadar nefret ettiğimi biliyorsun." İç geçirdim. "Bilmeyen var mı ki? Bütün okulun önünde onu aşağılayarak bunu fazlasıyla belli ettin." Güldü."napıyım elimde değil. Hem konumuz bu değil. Bak şimdi şu Simge işine çok kızdığını biliyorum. Ve Sarp hala ondan hoşlandığını anlamadı falan filan. Neden intikam almıyoruz ki?" dedi. "Birincisi Sarp'ın beni farketmediğini yüzüme vurup durma. İkincisi aklında ne var?" Tamam Sarpı seviyorum ama aklını başına toplaması için her şeyi yaparım.