Evimin direği:
Jimin seni çok özledim
Nolur yanıma gel
Gittiğinden beri tir tir titriyorum
Sensiz yapamamAngel baby🧚🏻♂️:
Jungkook
Giden sendin?
Beni bir başıma bırakıp gittin şimdi ne bu tavırların
Aş artık beniEvimin direği:
Aş artık beni mi?
Bu kadar kolay mıydı?
Jimin ben gitmek zorundaydım
Neden anlamıyorsun?Angel baby🧚🏻♂️:
Yazma bana Jungkook
Hayatıma devam etmeye karar verdim
Başkalarına şans vericem
Rahatsız etme beni"Seni sikerim." Odanın kapısından kafasını uzatan Jungkook kaşlarını çatarak bana bakıyordu. Yan odaya Bam'a mama vermeye gitmişti. Bam yemeğini yiyene kadar yanından ayrılmıyordu. Bizde biraz drama yapalım demiştik.
Gülümsediğimde koşarak yanıma yatmıştı. "Başkası olmaz bebeğim." "Olamaz zaten. Manyak mısın nesin." Cık cık diye ses çıkardığımda beni tutup üstüne yatırmıştı. Genelde üstünde yatıp kafamı boynuna gömmek favorimdi. Bunu çok iyi biliyordu.
"Şimdi de bu bebeğimi beslemem lazım. Kahvaltıda ne istersin?" "Hmm bilmem. Omlet olabilir. Ya da pankek falan." "Dışarıda yiyelim." Kafamı kaldırıp koşa koşa dolaba gitmiştim. Burada bir hayli kıyafetim birikmişti.
Birden koştuğumda Jungkook bu halime kıkırdamıştı. "Hemen duş alıp geliyorum." Kafamı salladığımda arkamdan geçerken sarılmış biraz durup öyle girmişti banyoya.
Burs konusunda rahatlamıştım. Jungkook'la beraber yeni burslara başvurmuştuk. Burs verenin Jungkook olmadığında emin olduktan sonra yaşlı bir teyzenin verdiği bursu kabul etmiştim.
Açıkcası bu bursu sadece Taehyung'la ortak kaldığımız evin kirası, elektriği ve suyu için istiyordum. Jungkook kendi de çok yemeyi sevdiğinden bize gelirken tonlarca yemek alıyordu zaten. Ayrıca internette görüp bana yakışacağını düşündüğü her şeyi alıyordu.
Ondan gelen her şeyi kabul ediyordum çünkü bunu bana yardım etmek için falan yapmıyordu. Beni sevip mutlu etmek istediği için yapıyordu.
Uyumadan önce duşa girdiğim için kabaran saçlarıma kremle şekil vermiştim. Üstümü giyinip Jungkook'da hazır olana kadar Bam'ı sevmiştim.
- Jungkook'un ağzından -
Bebeğimi fazla bekletmemek için çıkıp hemen giyinip, Bam'a sonradan yemesi için su ve mamasını koyup aşağı inmiştim. Aşağıda gülerek Bam'la oynayan bitaneme uzun uzun bakmıştım.
"Gidelim mi güzelim?" Sesimi duymasıyla hemen ayağa kalkıp kapıya zıplaya zıplaya gitmişti.
Elim belinde arabaya kadar gitmiştik. Kapımı açarken geçen gün attığı taşın izini görüp gülümsemiştim.
"Nereye gidiyoruz?" Parlayan gözleriyle sormuştu. "Bilmem nereye gidelim istersin?" "Şey şimdi..." "Hm?" Onun gibi elimi çeneme koyup ona yaklaşmıştım.
"Benim lisedeyken neredeyse hergün gittiğim çoooook eski bi kafe var. Şuan açık mı bilmiyorum ama oraya gidelim mi?" "Tabii. Yolu tarif et."
Yolu tarif ede ede müzik eşliğinde yolumuza devam etmiştik. "Şimdi şurdan sola dön." Tanıdık mahalleye girdiğimizde kaşlarım çatılmıştı. Çocukken bu mahallede otururdum. Bu sokaklarda hiç oyun oynayamamıştım ama. Odamda kilitli kalmakla meşguldüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
everythingship -jikook
Teen Fiction"Önce yaralarını temizleyelim, sonra yemeklerimizi yiyelim, sonra da birbirimizi yiyelim ne dersin? Sevgilim olmaya en yakın kişi." "Direk birbirimizi yiyelim derim. En iyi sevgili adayım." Düzyazı + texting -mini fic