"İşte bende telefonu kapatıp yapıştım dudağına." "Oha dimdirekt mi?" "Dimdirekt." "Bişey demedi mi?" Gözlerimi devirmiştim. "Öptüğüm için bana teşekkür bile etti Taehyung. Ne dicek." Teşekkür etmemişti ama eminim devam etseydik ederdi.
Taehyung omzuma vurup hınzırca gülmüştü. "Seni fahişe." "Kötü laf kullanma sikerim." "Hadi ya neyle?" "Sen-" gözlerimi büyütüp üstüne atlayacaktım ki beni bir ses durdurmuştu.
"Dövüşmeyin guzum." "Aman ne dövüşcem şu sırıkla." "Kes be." Hoseok hyung gülerek bizi izliyordu. "Ee naptın Jimin." "Çekip öptüm hyung. Dimdirekt."
Gözlerini devirmişti. "Of onu demiyorum. İkizlerin doğum gününü diyorum." "Dün gece pasta alamadım ama bugün alacağım. Küçük bi kutlama yaparız diye düşünüyorum ama sen gelmeyeceksin." "Ben niye gelmiyomuşum?"
"Çünkü Eunmi seni benden daha çok seviyor. Ve onun dikkatini dağıtıyorsun." "Ay haspam gelirken sana mı soracaktım?" "Tabi bana sorucaksın lan." "Sen kimsin lan?" Veee gene birbirimize girmiştik.
Telefonuma gelen bildirimle ondan ayrılmıştım.
Jungkook:
DövüşmeGözlerim gördüğüm bildirimle yerinden çıkacak gibi olmuştu. "Ne oldu?" "Jungkook mesaj atmış." "Ne diyo göster hemen." Elimden alıp bakmışlardı. "Dün ki mesajı silmiştin demi? Mesaj silindi bildirimi gittiği için numaranı görmüş olmalı. Cidden çok salaksın."
"Sorun benim salak olmam mı yoksa Jungkook'un şuan burada olması mı?" "İkisi de sanırım." "Burada okuyor olabilir mi?" Burada okuması büyük bir ihtimaldi ama gördüyse beni yanıma gelmeliydi.
"Mesaj atsana." Sanki bunu bekliyormuş gibi hemen yazmaya başlamıştım.
Jimin:
Anlamadım?Jungkook:
Arkadaşına vurma diyorumJimin:
Nerdesin??
Nerden görüyosun beni
Sapık mısın yoksa😱😱
Tanrım neye bulaştım böyleJungkook:
Saçmalama sapık değilim
Ayrıca eğer bi sapık varsa o da sensinJimin:
Ama vücudun hiç rahatsız olmuş gibi değildi
FahişeJungkook:
FAHİŞE?
Ayrıca vücudum hiçbi şey yapmadı Jimin-ssi
Sana öyle gelmiş olmalıJimin:
Hiçbir şey yapmadı mı???
😃😃
Küçük Jungkook'un bundan haberi var mı??Jungkook:
Deneyelim???Jimin:
Ne????Jungkook:
Arşive gel?????
(Görüldü)
Kızardın bakıyorum
Öyle kalırsın işte ;)
Fahişeymiş"Sikişe çağırıyo bu seni." Saol cidden hiç anlamamıştım. "Gidecek misin?" "Saçmalama tanımıyorum etmiyorum. Ayrıca beni denemek için söylemiş belli." "Bir şey dicem." Taehyung konuştuğunda ikimiz de ona dönmüştük.
"Ay bakmayın öyle heyecanlandım." Omzuna vurup konuşmasını beklemiştik. "Şimdi bu Jungkook öğrenciyse ve övdüğün kadar yakışıklıysa illa görürdük. Demek ki yeni geldi. Bence gitmelisin." "Yok istemem. Zaten derse gireceğiz şimdi." "Korkak." "Fahişe." "Şerefsiz." "Götü-"
"Yeter be." Taehyung'la kurduğumuz güçlü göz bağını sevgili Hoseok hyung o bülbül sesiyle bölmüştü. Gözüm etrafta Jungkook'u araya araya sınıfa girmiştim. Koca sınıfta en öne oturmuştuk yan yana.
Oturup sıkıcı dersimizin bir o kadar sıkıcı ihtiyar hocasını bekliyorduk. Çok yaşlıydı dedem gibi seviyordum onu. Ama bence ders anlatmamalıydı artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
everythingship -jikook
Teen Fiction"Önce yaralarını temizleyelim, sonra yemeklerimizi yiyelim, sonra da birbirimizi yiyelim ne dersin? Sevgilim olmaya en yakın kişi." "Direk birbirimizi yiyelim derim. En iyi sevgili adayım." Düzyazı + texting -mini fic