Arkadaşlar bazı celişkiler olduğu için sizlerden Özür dilerim. En kısa zamanda düzeltmeye çalışıcağım. Teşekkür ederim
"Babam nerde bu arada" diye sorarken babım nerde olduğu aklıma geldi. Nerdeydi acaba?
"Sana güzel şeyler almaya gitti" ne gibi şeyler ndnd
"Nasıl yani?" En kibar böyle sorulurdu galiba. Neden ona karşı kibar oluyordum ki!
"Bilemiyorum da" pis ergen ya.
"E peki senin babamın yanında staj yapıp aynı anda yemek yapmanın ne mantığı var" aynen çok ironikti.
"Para alıyorum. Baban güzel para veriyor." Paragöz ya.
"Anladım ama ben senin yaptığın seyi falan yemem. Şimdiden söyliyeyim de."
"Tamam yeme. Sadece babana yedim dersen sorun olmaz." Yuhh yüzsüz insan bi ye falan der. Ne biçim bi odun bu ya? Tabi masa meselesi yani.
"Ben babama yalan falan söylemem yani." Aslında söylerim ama şu an altta kalmamam gerekiyor.
"Tamam küçük prenses yemek zorundasın o zaman." Ne dedi o ya? Küçük prenses mi dedi? Ne hakla der?
"Bana küçük prenses deme! " şu an cidden çok sinirlenmiştim. Bana sadece Baran öyle der.
"Neden?" Şaşırmış gibi bi hali vardı.
"Çünkü ben-" ağlamaya başlamıştım. Durduramıyordum ağlamamı.
"Esin bak ben cidden çok özür dilerim. Yanlış bi şey söyledim galiba. Lütfen ağlama. " o konuştukça daha da ağlıyordum. Çünkü hayatımda ilk defa biri bana ağlama diyordu. Hayatımda ilk defa biri benim yanımda oluyordu.
"Esin," üzülmüş gibi bi hali vardı.
"Özür dilerim Arda. Senin suçun yok sadece ben-" parmağıyla susturdu beni.
"Tamam konuşma artık. Iyisin ama dimi?" Hayır Arda berbat haldeyim. Çok kötüyüm.
"İyiyim. Belki bi laviva beni mutlu edebilir. " bunu söylerken gülümsemiştim.
"Hemmmmmen geliyor. Birazdan gelirim" göz kırptı. O sırada telefonum çaldı. Arayan Barandı. Oha Baran beni arıyor!!!
"Alo?" Umarım sesim sakin çıkmıştır.
"Alo Esin." Sesi çok kötü geliyordu.
"Baran bi şey mi oldu??"
"Yanıma gelebilir misin?" Kıyamam ya sesi ne kadar da masum çıkmıştı.
"Nerdesin?" Hemen geliyoruum mantığı vardı.
"Benim evdeyim"
"Tamam geliyorum. " dışarı çıktım o sırada aklıma bana laviva almaya giden Arda geldi. Aman banane ya! Daha çocukla tanışalı bir gün bile olmamıştı. Ki Baran ise benim herşeyim. Evet tek yapmam gereken şey gitmek.
Hemen bir taksi çevirip Baranların evine doğru yön tarifi verdim. Baranların evine geldiğim gibi hemen zile bastım. Kapıyı Selen açtı. Selen? Ne işi vardı. Aslında benim ne işim vardı?
"Selen?" Derken sesim gayetinde de soğuktu.
"Ne işin var senin burda ?"
"Ba Baran aramıştı."
"Baran mı? Saçmalama şu an çok güzel bir andaydık ve sen bunu bozdun. " Nasıl ya?
"Yani siz şey mi yapıyordunuz?"
"Evet güzelim. Şimdi siktirip gidiyo musun? Yoksa ben mi tekme atiyim sana?" Küfretmişti. Selen bana küfretmişti! Tek kelime dahi etmeden direkt çıktım apartmandan. Baran bilerek yapmıştı sırf onların o hallerini göriyim diye yapmıştı! Nasıl bunu yapardı? Ben ona napmıştım? Sevmek dışında napmıştım???
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE
Teen Fictionben Almina . 14 yaşındayım ve bu hikayeyi aslında içimi dökmek için yazıyorum. Teşekkür ederim. ... yorumlarini bekliyorum