16' I'll be right here ready to hold you

10.6K 1.2K 164
                                    

Seni sarmak için tam burada bekliyor olacağım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Seni sarmak için tam burada bekliyor olacağım.

-

Kim Taehyung çalan telefonu ile gözlerini okumakta olduğu dergiden çekerek yatağın içindeki aleti aramaya başladı, katlanmış yorganın içinde bulduğunda gözlerini devirdi. Ekranda yazan "Jeon Omega Jeongguk" yazısı kaşlarını çatmasına sebep olurken telefonu açtı. Kesik nefesler, anlamsız mırıltılar ile omuzlarını düşürerek kucağındaki dergiyi yana koydu. "Jeongguk, iyi misin?" diye sordu Taehyung, küçük olanın minik iniltisi ile telefonu kapatmak, bir daha iletişime geçmek istemedi. Jeongguk, kızgınlıktaydı. Elbette bunun geleceğini tahmin ediyordu ama kendisini araması beklenmedikti. "Jeongguk..." diye mırıldandı yeniden, küçük olanın iniltileri aklını kaçırmasına sebep olacaktı bu gidişle.

"Hyung..."

Jeonggik ona seslendiğinde bir şey diyemedi, "Hyung, lütfen gel." dedi bu kez Jeongguk, onun yanına gitmenin tehlikenin en büyüğü olduğunu biliyordu Taehyung. Bir kez yaşamışlardı bunu ve her şey birbirine girmişti. Şimdi yeniden aynılarını yaşamak istemiyor olsa da, onun iniltilerinin baştan çıkarıcı olduğu bir gerçekti. Yerinde kıpırdandı, Jeongguk bir kez daha gelmesini isterken iradesinden kalan son kırıntıları kullanıyordu Kim Taehyung. Küçüğüne karşı içindeki hisler giderek sıcacık bir hâl alıyordu, Jeongguk'un ona duygularını açık bir şekilde dile getirmiş olmasından hoşnuttu. "Kahretsin." Jeongguk telefonun ucunda kendi kendine mırıldandığında dikkatini yeniden ona verdi. "İyi misin?" diye sorarken anlamsız olduğunun farkındaydı, "Yetmiyor." diye sızlandı Jeongguk, anladığı şey olmamasını umdu Taehyung. "Benim parmaklarım yetmiyor, seninkilere ihtiyacım var." Taehyung gözlerini kapatarak Jeongguk'u hayal etmemek için direnmeye çabaladı, zordu. Jeongguk sızlanmaya, iniltiler çıkarmaya devam ediyordu ve buna ne bedeni ne de kurdu dayanabilirdi.

Telefonu kapatmadan yataktan kalktı, oda kartını eşofmanın cebine sıkıştırarak çıktı ve koridorda ilerlemeye başladı. Asansörün önünde dururken ne yaptığını sorguluyor olsa da dayanmak çok zordu. Asansöre binerken Jeongguk onun adını mırıldanarak inlediğinde bacaklarını birbirine bastırdı, diğer insanların anlaması için derin nefesler alıp veriyordu. Feromonlarını tutmak zorundaydı. Omega katında inerken birkaç kişinin ters bakışlarına maruz kalsa da umursamadı, Jeongguk'un odasının önüne kadar ilerledi. "Jeongguk." diye fısıldadı telefonu, Omega'nın dudaklarından büyük bir inleme dökülürken dudaklarını birbirine bastırdı, adını fısıldamasının bile Jeongguk üzerindeki etkisine bayılmıştı Taehyung.

"Kapındayım. Senin için geldim."

Telefon kapandı, Taehyung minik adım seslerini duyduğunda gülümsedi. Kapı hafif bir şekilde geriye doğru açılırken kimse görünmüyordu. Koridoru kontrol ettikten sonra içeri girdi, Jeongguk kapının arkasında duruyordu. Bakışları Taehyung'un gözlerine sabitlenmiş hâldeydi. Feromonları Alfa'nın boğazını yakıyor, onu kendine çekmemek için zor duruyordu. Jeongguk'un üzerinde dün gece kendisinin üzerinde olan tur tişörtü vardı, uyluklarını bile kapatmıyordu. Kapı kapandı, Jeongguk dolan gözleri ile ona yaklaşarak kollarını beline doladı Taehyung'un. Hareket edemiyordu, Jeongguk'un kokusu ile sarmalanmış hâldeydi. "Hyung..." diye sızlandı, dudakları boynuna değerken kollarını onun ince beline doladı Taehyung. "Bana dokun." Jeongguk'un sıcak nefesi boynuna çarparken geri çekilmesi gerekiyordu ama yapamadı, parmakları belini sıkı bir şekilde kavrarken ona dokunmak istiyordu onun da istediği gibi...

Jeongguk ondan uzaklaşarak ellerinden birini belindeki esmer elin üzerine koyarak onu çekiştirdi yatağa. Taehyung itiraz etmeden onun peşinden gitti yatağa doğru, Jeongguk onun yatağa oturmasını sağlarken itiraz edemiyordu Omega'ya. Jeongguk feromonlarını kontrol edemiyordu, Taehyung'un nefesleri sıklaşarak elleri yeniden ona uzandı ve kucağına doğru çekti. Omega bacaklarını iki yana açarak kucağına kurulurken tişörtü tamamen sıyrılmış, penisi vücuduna değiyordu. "Omega." diye fısıldadı, Jeongguk kollarını onun boynuna dolarken biraz daha hareket etti kucağında. Taehyung tişörtü yukarı doğru çekerek parmaklarını Jeongguk'un sıcak teninde dolaştırmaya başladı. "Bana dokunmayacak mısın?" diye sordu Jeongguk, başını Taehyung'un omzuna yaslamıştı ve onun kokusunu içine çekiyordu.

"Sana dokunuyorum, Gguk."

Başını birden omzundan kaldırarak kızgın gözlerle ona bakarken bile sevimli görünüyordu, kızgınlık gözlerinin dolmasına sebep olmuştu ve bu bile, Taehyung'un oldukça hoşuna gidiyordu. Jeongguk onun belindeki ellerinden birini tutarak aşağı doğru indirirken itiraz etmedi, parmakları Jeongguk'un sertleşmiş ve sızdıran penisine değdiğinde Omega'dan kısıl inlemeler döküldü. "Taehyung..." diye fısıldadı Jeongguk, gözlerindeki dolu fakat karanlık bakış, Taehyung'un içindeki bir yeri ezip geçiyordu. Ona direnmek için elinden geleni yapıyor olsa da Omega karşısında bu kadar aciz bir şekilde feromonlarını salarak onu isterken nasıl karşı koyabilir, nasıl dayanabilirdi onun bu güzelliğine?

Parmakları penisi sararken Jeongguk alt dudağını dişlemeye başlamış, alnını Taehyung'un omzuna yaslayarak kısık nefesler ile inliyordu. Taehyung hareket ettirmedi elini, parmaklarından birini penisin başına değdirdi ve ıslaklık parmağına bulaştı. Jeongguk'un boğazından gelen derin ve yüksek sesli inleme ile başını hafif yana yatırdı, kucağındaki beden daha fazlasını istemek için yerinde kıpırdandı ve penisinin onun kalçasını tamamen hissetmesine sebep oldu. Dudaklarından bir inleme kaçmaması için sıkı bir şekilde birbirine bastırdı et parçalarını. "Burada olmam yasak." dedi Taehyung fısıltıyla, Jeongguk iç çekti, "Ama buradasın." diye mırıldandı. Parmakları Taehyung'un üzerindeki tişörte sıkı bir şekilde tutunmuştu. "Buradayım ve sen benim için inliyorsun, deliriyorsun, sana dokunmamı istiyorsun." Jeongguk başını onun omzundan kaldırarak gözlerinin içine bakarken tüm o arzunun dışında bir şeyler daha gördü Taehyung. Yıldızların sindiği gözlerde kendisine doğru akıp gelen sonsuz bir duygu seli vardı.

"Çünkü sana aşığım, bedenim de kalbim gibi seni istiyor Kim Taehyung."

Taehyung dudaklarını Jeongguk'un alt dudağının aşağısında kalan bene değdirdi dudaklarını, elini penisten çekerek yeniden onun bedenine sararken Jeongguk bundan hoşlanmadığını belirten mırıltılar çıkardı. "Uyumak ister misin?" diye sordu Taheyung, Omega ona büyümüş göz bebekleri ile bakarken kıkırdamadan edemedi. "Ben bu hâldeyken uyumayı mı düşünüyorsun?" Jeongguk'un kızgın sesi kahkaha atmasına sebep olurken dudaklarını bu kez onun alt dudağına değdirerek minik bir öpücük bıraktı oraya. "Çok uykum var, Omega." diye mırıldandı, Jeongguk ona kaşlarını çatarak bakıyor, ciddi olup olmadığını anlamaya çabalıyordu. Kucağında sertleşmiş, tamamen onu ister bir şekilde oturuyorken gerçekten de uyumayı mı düşünüyordu Alfa?

Ani bir hamle ile Taehyung'un kucağından kalkarak bedenini geriye doğru çekti ondan, Taehyung ne kadar  onun adını mırıldansa da dolmaya başlayan gözleri ile uzaklaşmaya devam etti. "Beni sevmiyorsun." dedi Jeongguk, dolmuş olan gözleri daha fazla dayanamayarak gözyaşlarını dökmeye başlamıştı. "Beni istemiyorsun." Titreyen sesiyle konuşmaya çabalarken ayaklandı Taehyung, ona doğru adımlar atmaya başlasa da Jeongguk ellerini kaldırıp durmasını istedi. "Beni istemiyorsun. Beni sevmiyorsun." diye tekrarlayıp duruyordu, Taehyung kollarını ona dolamak istiyordu. Jeongguk'un şehvet dolu feromonları bir anda yönünü değiştirerek tüm odayı hüzne boğmuştu şimdi. Taehyung gözlerinin dolmaya başladığını hissediyordu Omega'nın hüznüyle. Ona yaklaşmak istiyor ama Omega istemediği sürece bunu yapmanın bir anlamı olmadığını da biliyordu.

"Jeongguk..."

Omega başını kaldırarak ona bakarken yanına gitmek için izin istedi ondan, kolları ince bedene sarılırken dudaklarını saçlarında gezdirdi. Omega'nın kolları yeri oraya aitmiş gibi beline dolanarak sıkı bir şekilde sarıldı ona. "Çirkin miyim ben?" Jeongguk'un sorusu ile onu yavas bir hareketle kendinden uzaklaştırdı. "Çirkin olduğum için mi sevmiyorsun beni?" Bu yüzden mi istemiyorsun?" Taehyung'un parmakları hâlâ yanaklarına inmekte olan gözyaşlarını silerken gülümsedi Alfa. "Hayır Jeongguk." diye fısıldadı, dudaklarını onun yanağındaki yara izinin üzerinde gezdirdi.

"Sen görüp görebileceğim en güzel şeysin."

-

selam

hellbound' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin