Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
arctic monkeys, arabella
-
Kim Taehyung hayran çığlıklarını duyuyordu, konser sona ermiş olmasına rağmen devam ediyordu. Üzerindeki ceketi çıkardı, stilistlerden birinin eline verdi. Saat gece yarısını geçmişti, her an bayılacak kadar yorgun hissediyordu. Jeongguk üzerindeki gömleği çıkarmış, sweatini giyiyordu. Sevgilisinin beyaz teni başını döndürüyordu. Dilini dudaklarının arasında gezdirdi, gömleğinin düğmelerini açmaya başladı. Stilist onun için bir kazak hazırlamıştı. Yorgundu, Jeongguk kendi ekibinden biriyle gülüşüyordu. Ona bakmak iyi hissettiriyordu. Kim Taehyung ona her zaman mı aşıktı yoksa yeni mi oluyordu, bilmiyordu. Çok zordu, ona dokunmamak için kendini frenlemeye çabalıyordu. İlişkilerinin bir düzene oturmasını istiyordu.
Yeni kıyafetler giymiş, gerekli görüşmeler yapılmış ve konser alanının sanatçı çıkısına siyah minibüsler getirilmişti. Jeongguk, Yoongi ve Taehyung yanı arabaya binerek kurulmuşlardı. Omega yorgunluktan başını onun omzuna yaslamış, gözlerini kapatmıştı. Onların grubunun menajeri ön koltuğa yerleşti, araba hareket etti. Yoongi sakin bir şekilde elindeki telefona bakıyor, Jeongguk gözleri kapalı sakin nefesler alıyor, Taehyung kalabalık caddeyi izliyordu. Konserden yeni çıkmış kalabalıklar sakin bir şekilde evlerine giderken gürültü yapıyorlardı. "Jimin ile konuşmam gerek." Yoongi sessizliği bozarak konuştu, arkadaşı hâlâ tam olarak Yoongi'ye güvenmiyor, uzak tutuyordu kendinden. Taehyung iki tarafa da belirli konularda hak veriyor olsa da uzatmanın anlamı olmadığını düşünüyordu, ileride kaybettikleri bu zamanlar için pişmanlık duysunlar istemiyordu.
Araba otelin önünde durdu, Jeongguk uyuyakalmıştı. Ona seslense de Omega uyanacak gibi durmuyordu. Taehyung arabadan indi, Jeongguk'u kollarına aldı. Baş göğsüne düşmüştü. Yoongi, Jeongguk'un kollarını zarar görmemesi için düzeltti. Otel kapısından içeri adımlarken diğer arabada gelmişti yanlarına. "Odaya çıkalım biz, sen de Jimin'i bir şekilde durdur ve konuş. Odasına gitmen gerekirse git. Biraz kuralcılığını kenara bırak hyung, tüm bu yaşananların sebebi o." Yoongi onun tavsiyelerini dinlerken başını arkasına çevirmiş, yorgun bir şekilde otele giren Omega'ya bakıyordu. Taehyung asansöre bindi, kollarındaki Jeongguk anlamsız bir şeyler mırıldandı. Seokjin asansörün gitmesine izin vermeden yetişti onlara, kapı yeniden kapanırken asansörde üçüydü.
"Hayatımız beklemediğimiz yönlerde ilerliyor, birkaç ay önce Jeongguk ile bu duruma geleceğini tahmin edebilir miydin?"
Tahmin edemezdi, ona karşı içinde büyük bir öfke vardı. Her zaman sevdiği, koruduğu, herkesten sakındığı insanın davranışları bitirmişti onu. Anlam veremiyordu. Jeongguk tüm yaptıklarının sebebi olarak sevgisini öne sürdüğünde ne yapacağını bilememişti, Omega güzeldi ve ilgi çekiciydi ama sevgi? Üstelik onun sevgisinin öfkesini de tatmıştı. Jeongguk yakıp yıkmayı seviyordu. Yutkundu, derin nefesler alarak sırtını aynaya verdi. Düşünmenin anlamı yoktu, kolları arasındaki bedeni seviyordu ve o istediği sürece yanında olacaktı. "Sizin oda kartını da teslim aldım." dedi Seokjin, biraz önce sormuş olduğunun gerçek bir soru olmadığını Taehyung da tahmin etmişti. Kapıyı açtı, oda kartını Taehyung'un ceketinin cebine koydu ve kendi katına gitmek için yanlarından ayrıldı.
