Sarışın adam yavaşça Eyfel kulesi'nin karşısındaki bir banka oturdu.
Kızını okula yeni bırakmıştı ve bir süre de olsa düşünmek istiyordu.
Şu son 5 yılda olanları...
Plagg , sarışının ceketinin cebinden kafasını çıkardı. Sahibinin şu beş yılda ne kadar solduğunu farkediyordu o da. Ama elden ne gelirdi ki...
O da Tikki'yi çok merak ediyordu. İyi miydi şimdi? Peki Marinette?
"Adrien..."
"Bugün tam 5 yıl oldu Plagg. O gideli tam 5 yıl oldu."
"Üzgünüm Adrien. Ama ben ... Eminim ki onlar iyi ."
Hayır hiçte emin değildi küçük kwami. Ama elden ne gelirdi ki.
Bir süre sonra sarışının yanına birisi oturdu. Sweatshirtünün kapüşonunu kafasına geçirmişti yanındaki . Yüzü görünmüyordu.
"Şey buraya oturabilir miyim ?"
Yabancı konuştuğunda Adrien başını kaldırmadı bile. Ne kadar acı vericiydi. Eskiden leydisi otururdu yanında . Şimdi ise bir yabancı orada oturmak istiyordu. Leydisinin yerinde .Mecburiyetten konuştu.
"T-tabiki."
"Şey üzgün görünüyorsunuz? Özel değilse anlatabilirsiniz."
"Karım ... O o gitti . Bugün tam 5 yıl oldu."
"Oh ... Ben üzgünüm."
"Üzülmek bir işe yaramıyor . Elden bir şey gelmez ."
"Eşiniz nereye gitti?"
"Bilmiyorum. "
"Nasıl yani? Bilmeniz gere-"
"Bilmiyorum işte!"
Adrien'ın sesi biraz titrek çıkmıştı. Kafasını kaldırıp doğrudan yanındakinin yüzüne baktığında gözleri büyüdü. Yanındaki de gülümsüyordu ona en sıcak şekilde."L-leydim ..." Gözlerine inanamadı.
Yıllar önce izini kaybettiği leydisi şimdi karşısında ona gülümsüyordu.
Marinette kafasındaki kapüşonu omuzlarına attı.Adrien neler olduğunu kavrayınca kızı kendine çekti.
"Leydim .... Sevgilim ... Sen... Sensin!"
Kızın saçlarına daldırdı elini. Kokusunu iyice içine çekti.
"Marinette ..."
Marinette sarışının dudaklarını kendininki ile birleştirdi. Özlemişti bu hissi... Hemde çok fazla.
Ayrıldıklarında nefes nefese kalmışlardı.
"Leydim."
Adrien'ın gözleri dolmuştu ve Marinette çoktan ağlamaya başlamıştı bile.
"Ağlama Aşkım."
"Adrien. B-ben... Çok özledim. Seni , Bebeğimizi."
"Ben de prenses."
Adrien kızın gözlerini sildi.
"Marinette . Ben çok merak ettim seni.."
"Bağlantımız koptuktan sonra eğitimime devam ettim Adrien. Defalarca kez at mucizesi ile yanınıza gelmeye çalıştım. Ama Su-han izin vermedi. Sizinle iletişime geçmemi istemiyordu. Yani eğitim süresince.
Aklım hep sizdeydi. Şimdi geri döndüm Adrien. Bir daha gitmeyeceğim. "
"Seni seviyorum."
"Ben de seni Adrien."
Bir süre sessiz kaldılar.
"Adrien?"
"Hm ?"
"Emma nerede ?"
"Okulda leydim."
"Okula başladı değil mi?"
"Evet leydim. 2 . Sınıf artık o."
"Onu görmek istiyorum."
"Görebiliriz. Ama dersini bölmeyelim . "
"Neden? Onu gidip alamaz mıyız?"
"Bugün bir yarışmaya katılacak leydim. Haftalardır çalışıyor."
"Anladım ."
Uzun zaman sonra ilk kez beraber kahraman formlarına büründüler.
Kara kedi karısının elinden tuttu ve o önde Uğur böceği arkada çatılardan çatılara atlayarak okula geldiler .
Okulun bahçesinde bir sahne kurulmuştu ve muazzam bir kalabalık vardı.
Kara kedi sahneyi görebilecekleri bir çatı buldu.Kısa bir süre sonra beyaz elbiseli sarışın bir öğrenci sahneye çıktı. Emma'ydı bu.
Kara kedi leydisine gösterdi minik kızlarını. Uğur böceği koşup ona sarılmamak için zor duruyordu.
Minik kız başını gökyüzüne kaldırdı.
Çok heyecanlıydı ve kalabalığa bakamıyordu.
Çatıların birinde Kara kedi formundaki babası gözüne çarptı . Yanında da ... Eksikliğini kalbinin en derinlerinde hissettiği annesi.
Evet annesi oradaydı. Babasının yanında. Onu hep odasının duvarında asılı olan fotoğraftan biliyordu. Şimdi ise çatının birinde oturuyor ve ona bakıyordu. Evet ! Annesi gülümsüyordu.
Öğretmeninin yönlendirmesi ile piyanonun başına geçti. Babası ile çok çalışmıştı bu parçaya. Babası bu parçayı çok seviyordu. Annesinin de sevdiğini söylemişti Adrien ona.
Parmaklarını notaların üzerine koydu ve o çok sevdikleri şarkıyı çalmaya başladı.
Uğur böceği kulaklarını dolduran tanıdık melodi ile donup kaldı. Bu Adrien ile dans ettikleri müzikti. Çok seviyorlardı bunu ve şimdi yıllar sonra ilk defa gördüğü minik kızı bu şarkıyı çalıyordu.
Kara kedi ayağa kalktı ve elini leydisine uzattı.
"Dans edelim mi leydim?"
Uğur böceği dolmuş gözleri ile kedisinin elini tuttu ve ayağa kalktı.
Kara kedi belini kavradı leydisinin.
Yıllar sonra aynı şarkıda buluşmuşlardı. Lisede de bu şarkıyla dans etmişlerdi . Düğünlerinde de bu şarkıyla dans etmişlerdi ve şimdi gardiyanlık eğitimini tamamlamak için yıllar önce ayrılmak zorunda kaldığı Paris'e döndüğünde de bu şarkı ile dans ediyorlardı.
Uzun zamandır yazmayı düşündüğüm kurguyu tek bölümle bitirdim ehehehehe ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Miraculous: Oneshot
RandomMiraculous hakkında kısa kısa hikayeler ile karşınızdayım ... Bu kitapta kimisi üzücü kimisi ise mutlu sonla biten kısa kısa tek veya bir kaç bölümlük hikayeler var . Oku butonuna basıp bana ve kitabıma bir şans verirseniz çok sevinirim. Mantık hata...