0.8

1.3K 197 80
                                    

Minho babası tarafından yurt dışına sürülmüştü. Jisung ise bir umut ondan haber alabilmek için Minho'ya mesaj atıp duruyordu.

Oysa Minho'nun telefonu birlikte gittiği Chan'a verilmişti ve asla Minho'ya verilmemesi söylenmişti. Chan gelen bütün mesajları okuyordu. Hem gözlerinin önünde eriyip yok olan Minho'ya, hem de Kore'de her gece ağlamaklı mesajlar ve ses kayıtları atan Jisung'a üzülüyordu.

Ancak elinden Minho'ya destek olmaktan başka bir şey gelmiyordu.

Minho üzülüyordu. Acı çekiyordu. Tüm gün odasında ifadesiz bir suratla izliyordu gökyüzünü. Geceleri ise sessiz ve tutulmaya çalışılan hıçkırık sesleri kaçıyordu odasından.

Chan onun yanındaydı, yemek yedirmeye ve dışarı çıkarmaya çalışıyordu. Onu geri hayata döndürmeye çalışıyordu. Ama Minho çoktan geri dönülmez şekilde yaralanmıştı.

******

(21 nisan)

jisung: hyung.

jisung: bugün okuldan atıldım.

jisung: çok da üzülmedim itiraf etmem gerekirse, herkes değişik değişik arkamdan konuşuyordu.

jisung: annem de benim sana aşık olduğumu öğrenmiş, psikoloğa gidecekmişim. hasta olduğumu söylüyor.

jisung: hyung... bana verdiğin papatyaları suya koydum, hala yaşıyorlar. onlar solmadan...

jisung: geleceksin, değil mi?

******

(16 mayıs)

jisung: hyung annem telefonumu benden alıyor, sana mesaj atamıyorum.

jisung: bugün felix ve hyunjin beni çok mutsuz olduğumu söyleyerek sinemaya götürdüler.

jisung: biliyor musun, bence birbirlerinden hoşlanıyorlar. ikisi de kaçamak bakışlar atıyor birbirine.

jisung: hyung... senin verdiğin papatyalar solmaya başladı sanırım. başlarını yere eğmişler...

jisung: sularını veriyorum, düzgün bir toprağa da yerleştirdim neden soluyorlar anlamadım.

jisung: belki senin yokluğundan dolayı soluyorlardır falan...

jisung: çabuk gel.

******

(27 Haziran)

jisung: hyung... psikolog beni psikiyatriste yönlendirdi... ciddi bir şey yoktur değil mi?

jisung: biraz korkuyorum açıkçası. annem neyimin olduğunu söylemiyor ama çok garip bakıyor bana. bir an bile yalnız bırakmıyor.

jisung: geçen gün ona senden bahsettim, ilk defa kızmadı.

jisung: bana... acıyor gibiydi?

jisung: her öğünde ne olduğunu anlamadığım tonlarca ilaç alıyorum.

jisung: başımı ağrıtıyorlar ve uykum geliyor.

jisung: iyi geceler hyung..

daisies | minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin