Onbir

107 13 6
                                    

Meyra

Mars'ı şala sıkıca sarıp kendime biraz daha bastırdım. Hava çok soğuktu ve ben bu soğukta Mars yine hastalandığı için onu veterinere götürüyordum.

"Annecim bizi düşürdüğün duruma bakar mısın?" Ona dediğimi anlayıp başını yukarıya doğru kaldırdı ve alnını çeneme sürdü. "Şımarık." Bana minik iniltiler çıkartarak eşlik etti. Sanırım bana sövüyordu. Olsundu.

Yüzümdeki gülümsemeyle veterinere girdim. "Merhaba Meyra hanım, Batuhan beyin içeride hastası var minik kediyi biraz bekleteceğiz." Başımla selamına karşılık verip bekleme koltuğuna oturdum.

İçeriden çıkan müşteriyle ayağa kalktım. Çıkan kadın, yanındaki adamla Batuhan hakkında konuşuyordu. "Batuhan Bey'in kolundaki kesiği gördün mü? Resmen kolu kopmuş." Dehşetle onlar konuşmaya devam ederken odaya girdim.

Masayı dezenfekte edip temizliyordu. Yüzüme bakmadan "Hoşgeldiniz." Diye mırıldandı. "Hoşbuldum." Sesimi duyunca yüzü bana döndü. Kolunu ister istemez arkaya doğru çekti.

Masayı silmesi yarım kalmıştı. "İyi misin?" Sorumu duymamazlıktan gelip diğer eliyle masayı silmeye devam etti.

Masaya Mars'ı koydum. "Öğürmeleri var. Bir de nefes alırken sesi normalden de fazla hırıltılı çıkıyor." Elindeki ufak şırıngaya sıvıyı doldurdu. "Şu sıralar çok fazla iğne yiyorsun, Mars." Başını hafifçe okşadı.

Arkadaki dolaptan yaş mama çıkartıp masaya sürdü. Batuhan, Mars'a iğneyi yaparken Mars hiçbir zaman yapmadığı bir şey yapıp Batuhan'ın koluna dişlerini geçirdi.

"Hay sikim!" Acı dolu inlemesiyle ona doğru yaklaştım. Gömleğini sıyırıp kolunu açtım. "Noldu buna." Kolunu iki elimle öyle sıkı tutuyordum ki bu canını daha da çok yaktığına emindim. Ama eğer öyle tutmasam ellerimden kolunu çekicekti. "Çizdirdim." Böyle çizdirmeyi sanırım testereyle yapmıştı çünkü neredeyse boylu boyunca bir kesik vardı. O kadar kötü görünüyordu ki benim içim bile acımışken onun canımın nasıl yandığını tahmin edememiştir.

Elimi yavaşca yarasının üstüne koyup gezdirdim. "Hala kabuk bağlamamış bunu neden sarmadın? Canın daha çok yanar böyle." Kolunu en sonunda çekip gömleğiyle geri kapattı.

"Canım yanmıyor. Çünkü hakkettim."

"Neyi hakkettin?" Diye soru yönelttim.

"Canımın yanmasını hakkettim." Marsın ağzına hap verirken bir yandan da bana cevap veriyordu.

"Yaş mama yedir. Kuru mama yedirme, kendini zorlamasın. Hatta geceleri patatesi haşlayıp yedir." Marsı kucağıma verirken gözlerime baktı. "Teşekkür ederim." Gülümsedi bana.

"Mars adına özür dilerim."

"Sorun yok. İyi günler Meyra." Odadan çıkıp Mars'ı tekrar şalıma sardım.

Küçük yaramaz doktorunun canını yakmıştı.

---

Akıllı bir yazar olup sizleri bekletmiyorum ✌️🥺

Gattara °texting°Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin