Bir Genç Kızın Annesine Mektupları

4.BÖLÜM(İlk Karşılaşma)

(Merhaba arkadaşlar bu şarkı benim en sevdigim sarkılardan birisi dinlemenizi tavsiye ederim iyi okumalar 😉❤❤)
Yağız;
Bu kız beni mi takip ediyor acaba nerden çıktı karşıma güzel müzel ama uyuzun teki
-Yağız
-Efendim Deniz ne var
-Sakin ol orda benim kardesim var!
-Oğlum bana ne senin kardeşinden. Benim senin kardeşinle bir sıkıntım yok sadece karsımdaki gerizekali hanim efendi ile var😡😡
-Sen kime diyorsun önce sen kendine baksana be gerizekalı bebe. Asıl sen benim karsıma çıkıp duruyorsun😠😠
-Ceydanur
-Ne diyon Nehir
-Sakin ol biraz onların içinde benim abim var!
-Banane kızım senin abinden 😡😡
-Tamam Ceydanur birşey demedim😔😔
-Ceydanur sakin ol tamam gel gidelim sinirden elin ayağın titriyor
-Saçmalama Nazlı hem o çocuk gelip beim en sevdiğim tişörtüme meyve suyu dökecek ve ben sakim olacam olacam öylemi. Nasil sakin olmamı beklersin.
-Özür diledik ya nesine uzatıyorsun Ceydanur musun nesin!
-Evet ismim Ceydanur ama senin gibiler ismimi kulanmaya layık değiller😡😡
-Yağız gel gidelim yoksa olay daha büyüyecek büyüklük sende kalsın.
-Haklısin Buğra bazı kişilerin seviyesine düşmektense gitmek daha iyi Deniz sen hesabı ödede gidelim artık.
-Tamam Yağız sen biraz sakin ol en iyisi siz dışarı çıkın ben geliyorum hemen.
Yazarının ağzından;
Deniz hemen hesabı ödeyip kızların yanına gitti.
-Kızlar sizden arkadaşim adına özür dilerim izin verirseniz kardeşimle biraz konuşabilirmiyim?
-Tabikide abinin yanına gitmek istermisin Nehir?
-Olur Ceydanur siz yurda gidin isterseniz ben arkanızdan gelirim.😊
-Tamam Nehir☺
Ceydanur cafeden çıkıp Yağız gilin önünden gerçerken birbirlerinin birsey söylemeden birbirlerinin gözlerinin içine baktılar. Sonra hiç birsey olmamış gibi yollarına devam ettiler ama gözlerindeki öfkeyi hiç birsey bastıramadı.
Nazlı;
Şimdi ben bu kızı nasıl sakinleştirecem ama kankamin tartıştığı çocuğun yanındaki baya yakışıklıydı inşallah bir daha karşılaşırız. Neyse ben kankama Burakla konuştuğumuzu söyleyim de kızin biraz moreli yerine gelsin ona bakarak seslendim.
-Ceydanur
-Efendim Nazlı
-Sana birsey söyliycem ama bu konu hakkında değil.
-Ne söyliyceksin Nazlı?
-Geçen gün beni eski lise arkadaşımız ola Burak varya o aradı biraz hal hatır konuştuktan sonra nerde olduğumuzu sordu bende Eskişehirde okuduğumuzu söyledim. Oda burda okuyormuş buluşmak istiyor bizimle.
-Kabul etmişindir inşallah
-Tabikide kızım
-Ne zaman bulusacaz?
-Haftaya saat 15:30'da bizi yurdun önünden alıcak arbası ile.
-Hmm iyimiş desene alışveriş icin vaktimiz olucak ama biz gene de bugün alışverise gidelim.
-Olur ama önce sen bi üstünü değistir sonra gideriz. Hem bende elimde ki kitapları bırakmış olurum.
-Haklısın Nazlı, yakınlarda taksi durağı var taksiye binip gidelim. Çünkü tranvay duravına çok var hemen binip gidelim. Nazlı?
-Efendim Ceydanur
-Nehiri arada bizi tranvay duraginda aramasin bizim taksi ile gideceğimizi söyle.
-Tamam Ceydanur
-Bu arada saat kaç Nazlı?
-Saat 12:00 yani derslerin bitmesine daha çok var.
-Aynen ya bide dersler saat kaçta bitiyordu hatırlıyormusun.
-Saat 5 gibi bitiyordu hatirlarsam.
-Anladim hadi gidelim yurda bir an önce üstümü degistirmek istiyorum.
-Tamam hadi gidelim.
Yanimizdan taksi geçerken elimi kaldırdım ve taksi durunca hemen bindik 15 dk sonra yurda vardik. Biz yurda gelince hemen odamiza çıktık. Odamizdaki islerimizi haledip ders çalışmaya basladık. Biz ders çalışırken saatin farkina varmadık. Saate baktiğimizda saat 17:30 olmuştu. Bu sırada Nehir de gelmişti biraz endiseli gibi duruyordu ne olduğunu sorunca derin bi nefes alip anlatmaya başladi;
-Kızlar abim bana bi arkadaşinin partisi olduğunu söyledi, ve Yağız abi'den dolayı yani aranizda ki buzları eritmek icin bizi de davet ediyor ben size sormadan kabul  etmek istemedim.
-Abin bence çok düşünceli birisi. Ona teşekkür ettiğimizi söyle ve abinin teklifini kabul ettiğimizi söyle. Bize partinin saat kaçta ve mekanin adresini öğrenmen lazim. Bide biz partinin yapilacağı yere bilmedigimiz için onu da sorabilirmisin?
-Tabiki de sorarim canım sen yeterki iste hemen abimi arar sorarim.
-Tamam Nehir biz sen konusana kadar biraz ders çalışırız.
Nehir kafasini salayip odanın bi köşesine geçip abisiniyle konusmaya basladi bizde dersimize donduk, tam dersimize odaklandiğimiz sırada Nehirin sesi ile irkildik.
-Tamam Ceydanur halettim parti işini abim bizi akşam saat 18:30'da alıcak parti saat 19:00'da başliycakmiş.
-Parti ne zamandı?
-Yarin.
-Hmm tamam şimdi biraz daha ders çalışıp sonra parti için elbise almaya gidelim ne dersiniz kızlar.
-Yaşa deriz. Hazir dışarı çıkmışken Mehmet hocanin bizden istediği ödev vardı ya onu çıkartırız.
-Hay aklınla bin yaşa Nazlı ama o ödevin teslim tarihine daha var diye hatırlıyorum.
-Olsun şimdiden çıkartalım da son güne kalmasın o ödevde bir sürü araştırmamız gereken bir sürü şeyler vardı hatırlarsanız.
-Evet evet hatırladım. Neyse bu kadar sohbet yeter biraz ders çalışalım sonra yakında sınavlar başlar.
-Tamam Ceydanur
Kızlarla tam 1 saat ders çalıştık sonra yarım saat'te hazırlanıp dışarıya attık kendimizi, yakınlarda tranvay durağı vardı orda bi 10 dk bekledikten sonra tranvay geldi ona bindik. Çarşıya gelince orda inip elbise alıcağımız yerlere bakmaya koyulduk. İlk baktığımız mağzada istediğimiz gibi bi elbise bulamadık. Bir süre mağzaları gezip durduk ama bir türlü istediğimiz gibi bi elbise bulamadik. Tam pes edicekken Nazlı'nın gösterdiği son mağzada tam istediğimiz bi elbise bulduk. Ben ben beyaz arkasi hafif dekolteli uzun bi elbise, Nazlı'nın elbisesi ise siyah arkası hafif dekolteli ve mini etekli bi elbise, Nehir'in elbisesi ise uzun toz pembe ve arkası hafif dekolteliydi. Uzun olmasinin sebebi abisi kısa elbiselere kızğından dolayı uzun almışti ama ona uzun elbise çok yakışmıştı. Neyse elbiselerimizi aldıktan sonra bizi bi sitres daha aldı acaba ayakkabı ve çantayı nerden bulucaz diye düşünürken elbiselerimiz seçmemize yardımcı olan bayan personel bize bakarak tebessüm etti ve bize " Mağzamızın yan tarafınsa çanta ve ayakkabı satan bi mağza var onlara Candan hanım bizi gönderdi ve ve selamı var derseniz size fiyatta yardımcı olabilirler" dedi. Bizde Candan hanıma teşekkür edip ordan ayrıldık, yan mağzaya gittiğimizde o kadar çok ayakkabı çanta seçenekleri var ki hangisini seçeceğimiz karar vermemiz uzun sürecek gibi duruyor. Biz ayakkabı çantalara bakarken yanımıza bayan bi personel geldi bize nasıl yardımcı olabilirim diye sordu, bizde ona elbisemize gore ayakkabi ve çanta baktığımızı söyledik. Ayakkabı ve çantalarımızı seçtikten sonra kasaya ayakkabı ve çantalarımızı ödemeye gittiğimizde toplam fiyat bizim ödeyemeceğimiz kadar yüksek bi miktar çıktı ordaki görevliye yan mağzadan Candan hanımın bizi gönderdiğini ve selamı olduğunu söyledik onlarda bize fiyatta baya yardımcı oldular. Her şeyimizi tas tamam aldığımıza göre artık yurdun yoluna düşebilirdik. Biraz yürüyüp yakınlardaki tranvay durugindan tranvaya binip yurdun yoluna koyulduk. Yurda vardığımızda saat 22:00'dı üstümüzü değiştirip gelirken yol üstünden dürüm alıp onları yiyip biraz daha ders çalışıp yataklarımıza kavuştuk. Günün yorgunluğu ile hemen uyuduk.

Yağız;
-Abi sen onları niye çağırdın ki bu kızları anlamadım valla.

-Oğlum o kızla bence yakışırsınız size, bu işin şakası ama kız güzel aramızdaki buzlar erirse bence çok güzel bi ilişkiniz olur bence. Doğru değil mi Buğra?

-Doğrudur abi.

-Kızlarla tartışacaksan gelme istersen.

-Yok gelicem ama o bana sataşırsa bende ona sataşırim ona göre heberiniz olsun.

-Peki tamam onu bunu boşverinde yarin biz partin de ne giyicez onu hiç düşünmedik.
Bir süre düşündükten sonra Deniz buldum diye bağırdı ve biz bi an yerimizden sıçradık. İçimden sabır çektim.

-Buldum ne giyiyceğimi,ben siyah tisört ve siyah pantulon giyerim. Sen giyceksin Yağız?

-Ben kot takımlarımı giyerim. Sen giyiceksin Buğra?

-Ben beyaz tişört siyah pantulon giyerim.

-Neyse giyceğimizi kararlaştırdığımıza göre artık biraz ders çalışıp sınavlara hazırlanıp yatmamız lazım.

-Haklısın Yağız biraz ders çalışıp yatarız.
1 saat ders çalışıp kendimizi uykunun kollarına bıraktık.