Takipçiler

70 6 4
                                    

Yenebilir mantarların  içine karışmış zehirli mantarlar vardı. Muhtemelen diğer mantara benzediği için karıştırılmıştı.

" Büyük kardeş Nate "

" Evet "

" Bu mantarların içine karışmış bazı zehirli mantarlar var ."

" Nasıl ? Hepsi aynı değil mi ?"

" Şu mantarı görüyor musun ? Diğer mantarlar göre sapı daha boğumlu ve kalın , olgunlaşmadığı için benekleri görünmüyor  bu yüzden diğer mantar ile karıştırılabiliyor."

" Evet , haklısın "

"Bu mantarlar şiddetli halüsinasyona neden olur. Genç evrelerinde olduğu için hafif kusma ve bulantı olacaktır. Yine de çok tüketilirse bağımlılık yapar. "

" Tanrım ! Bunu hemen bildirmeliyim. Beni burada bekle , tamam mı ? "

Dokuz kafasını evet anlamında salladıktan sonra Nate mantarlı tabağı alarak ayrıldı.

Dokuz orada bir süre sessizce oturdu. Sonra Nate , beyaz önlüklü başı bir bezle sarılı biriyle çıka geldi.

" Bu Klein , yemekleri yapma sırası ondaydı  , sayende kimseyi zehirlemedi."

" Aslında , tamamen benim suçum değil , Jordan bana yardım etmekte gönüllü olmuştu. Bana mantarların zehirli olmadığını söylemişti fakat o da bu konuda benim kadar cahilmiş . "

Dedi kollarını birbirine dolayarak sonra konuşmaya devam etti.

" Ve sana da teşekkür ederim . Sen olmasan herkesi zehirlerdim ."

Dokuz'un içi biraz ısındı çünkü ilk kez biri ona teşekkür ediyordu.

" Rica ederim. "

" Merak ediyordum da mantarların zehirli olduğunu nasıl anladım ?"

Dokuz bu beklenmedik soru karşısında biraz afalladı ama hemen bir yapan uydurmayı başardı.

" Annem bitkilerle ilgileniyordu ve bana da biraz öğretmişti. "

Dokuz'un zehirli bitkileri bilmesi gayet doğaldı , o bir suikastçiydi. Ama annesinin bilmesi yalanı belki biraz kötü olmuş olabilirdi. Sonuçta 21. yüzyılda kim bitkilerle , zehirli olduklarını anlayacak kadar ilgili olurdu. Belki botanikçi ama inandırıcı gelmiyordu.

Neyseki Nate ve  Klein yalan olduğunu düşünmüyor gibi görünüyorlardı. Ama yüzlerinde şaşkın bir ifade vardı.

" Acaba annen kendine şifacı diyor muydu ? " Dedi Nate

Dokuz tahmin biraz şaşırdı . Artık şifacı gibi bir meslek yoktu , doktoru mu kastediyordu ? Yine de Nate kafasında bir şey kurmuş gibi gözüküyordu . Ona uymak en iyisi olurdu.

" Evet "

Nate ve Klein , Dokuzu duyunca yüzleri biraz ekşidi , ona acıyan bakışlar atıyorlardı.

" Acaba size hiç cadı dendiğini duydun mu ?" dedi Nate yumuşak bir ses tonuyla .

Dokuz cadı kelimesini duyunca daha da şaşırsada belli etmedi . Nate'e uymaya  karar verdi . Sonuçta Nate'in kafasındaki kurguyu anlamıştı.

" Evet , anneme hep öyle söylerler "

Nate ve Klein'in acıyan bakışları arttı.

" Acaba annen şuan ... "

Nate son kelimeyi söyleyemedi , takıldı. Ama Dokuz onun ne söylemeye çalıştığını anladı.

" Annemi yaktılar." Dedi Dokuz üzgün bir sesi taklit ederek

Second Chance Of The Female Assasin / Kadın Suikastçinin İkinci ŞansıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin