Yıllar Sonra

958 59 16
                                    

°İ𝚗𝚐𝚒𝚕𝚝𝚎𝚛𝚎- 𝙻𝚘𝚗𝚍𝚛𝚊
°2008
°06.27 𝚊.𝚖

Telefonuna sürekli bildirimler gelmeye başlamıştı. Eski yattığı kişilerden olduğunu sanmıştı ama kimse 2 saattir yazmazdı ve Ellie'nin telefon numarasını bilen çok az kişi vardı. En sonunda dayanamadı ve telefonu açmaya karar verdi.

"Ben Ellie Rayne Stark. Acil olan durum nedir acaba?" Oldukça sakin bir şekilde söylemşti ama alaycılığını unutmamıştı. Telefondaki sesin cevabı geçikmedi.

" Ben Pepper, Pepper post." Kadının nefes almak için bir kaç saniye duydu. Pepper adı hiç yabancı gelmiyordu. Konuşmaya devam etti.

"Ben Tony Stark'ın asitanıyım kendisi... Kendisi kaçırıldı. Buraya gelmeniz gerek." Aldığı habere ne tepki vereceğine şaşırdı. Tony ile çocukluğunda mükemmel bir kardeş ilişkileri olsada geçen zaman ile bu ilişki iyice zayıfladı. Şimdi ise onun kaçırıldığı haberini almıştı.

"Ne demek kaçırıldı? Benimle kafa mı buluyorsunuz?" Şimdi ses sonu sertleşmeye başlamıştı. Tony'nin bir şakası olabilirdi sonuçta yapmadığı şey değildi. Telefondan ağlama sesleri gelmeye başladı.

"Malesef hayır. Lütfen New York'a gelin." Ananç bir ses tonu ile konuşmaya başladı.

"Sakin ol Pepper." Şimdi anne olmuştu ve sanki oyuncağını kaybeden bir çocuğa yardım ediyordu.

"Şimdi olayı kısaca ve sakin bir şekilde anlat." Pepper konuşmaya başladı.

"Karışık bir konu lütfen buraya gelin." Başka çaresi yok gibi gözüküyordu. Eğer bu şaka çıkarsa Tony'yi dövücekti.

"Elimden geldiğince hızlı bir şekilde oraya varmaya çalışıcam. Görüşürüz Pepper."

°°°
°𝙽𝚎𝚠 𝚈𝚘𝚛𝚔
°04.50 𝚙.𝚖

Kafasını sağ sola salladı. "Anlamıyorum. Bir insan nasıl bu kadar dahi olup bir o kadar da salak olabiliyor?" Pepper ve Happy bir şey demeden Ellie'yi dinliyordu. Kadın sandelyesine iyice yaslandı.

"Ürdünlüler iyi insanlardır, Suudiler ise hem iyi hem kötüdür ama Suriyeliler... Zaten terör bölgesi. Hangi akıl ile gider? Bazen tam bir göt gibi davranıyor. Durun zaten götün teki."
Aklına gelen eski anılardan nedeniyle hafif bir gülümseme oluştu. Annesinden az azar yememişti Tony'ye göt dediği için. Keşke Tony ile eskisi gibi olsak diye iç geçirdi. Pepper'ın hafif kıpırdanması bugüne dönmesini sağladı.

"Bir şey mi sorucaksın Pepper?" Pepper biraz daha yaklaştı."Bunları nereden biliyorsun?Araplar ile ilgili yani?"

Ellie gülümsedi. "Zamanında orada yaşadım ve Arabistan prensi ile evlendim. Yaklaşık iki buçuk saatlik süren bir evlilikti." Önünde duran şaraptan bir yudum içti. Onun için flört, sevgililil, nişan, evlilik sıradan şeylerdi. Bugüne kadar kaç kişi ile flört etti ya da yattı saymamıştı.

"Neyse işimiz Tony'yi bulmak ama bu kolay olmayacak. Onlar çok iyi saklanır. Yanlarında olan kişiler ise hiçte zayıf değildir. Yani bizim yapabileceğimiz bir şey yok gibi. Bu tamamen Tony'ye kalmış."

Zilin çalması ile konuşması bölündü. "-Bu kim? " Pepper kapıyı açmak için fırladı. Ellie, onun sadece bir "asistan" olmadığını anlamıştı.

"Happy acaba hiç Tony ve Pepper birlikte oldu mu?" Tanıdık gelen bir ses ile hemen arkasına döndü. Kel ve gri-beyaz sakallı bir adamdı.

"Hey bu Rayne değil mi? Starkların en iyisi." Ellie, ona doğru gelen adama sarıldı.

"Selam moruk." Stane'i gördüğüne sevindi. Babasının en yakın arkadaşıydı. Uzun süre Tony ve Ellie'ya bakmıştı. Stane ona sarıldı.

"Nasılsın Rayne?" Sıkıntılı bir ses ile karşılık verdi.

"Nasıl olabilirim? İkizim kayıp. Onun evine ilk defa geliyorum ve bunun nedeni kaçırılması..." Stane, kadınım omzunu sıvazladı.

"Sen uzun bir yol geldin dinlen biraz. Ellie acı bir şekilde gülümsedi.

"Haklı olabilirsin Stane." Adam bir kahkaha patlattı.

"Hadi o zaman Pepper. Rayne'mizin odasını göster." Pepper bir şey söylemeden yürümeye başladı. Ellie uysal bir köpek gibi onu takip etti. Üst katta çıktılar. Sola döndüler ve Pepper üçüncü kapıyı açtı.

"Burası senin odan." Ellie bir şey demeden odaya girdi. Uykusunu alamadan uçağa binip İngiltere'den, Amerika'ya gelmiş ve 40 dakika boyunca Tony'nin kaybolmasını konuşmuşlardı. Bir bulunsa Tony diyordu bir bulunsa onu pataklayacaktı. Odayı incelemeye koyuldu. Sanki Tony bir gün geleceğini biliyordu ve onun için hazırlamıştı.

"Ah seni dahi şey." Birbirlerinin olduğu fotoğrafları komidinlerin üstüne koymuş. Birlikte yaptıkları ilk robot -bir şeyi getirip götürmeye yarıyordu. Sonuçta evin en küçükleri idiler ve ebeveynleri şunu getir, bunu getir demelerinden bıkıp robot icat etmişlerdi.- makyaj masasının üstündeydi o küçük robot.

"Beş yaşımızdayken yapmıştık hala saklıyorsun ha." Yüzünde buruk bir gülümsemeye yol açtı. Bu oda geçmişlerini yansıtıyordu. Birlikte yaptıkları çiplerden bir çervece, ilk robotları, birlikte tasarladıkları küçük bir araba modeli, aile fotoğrafları. Ailesini genç yaşta kaybetmesinin acısını hala içinde bir yerde duruyordu. Tony, babasına karşı daha soğuk olurken Ellie için bu durum tam tersiydi. Babasının yeri hep farklıydı. Onu rol modeli olarak görüyor, yaptıklarını taklid ediyor, babasına benzemek için her şeyi yapıyordu ve benzmişti. Bunu babası görse gurur duyar mıydı yoksa evlatlıktan red mi yerdi? Bu tamamen bir soru işareti olarak kalıcaktı. Saate baktığında kırk beş dakikadır odayı incelediğini fark etti. "Artık dinlensem iyi olucak."

Geçmiş Bugün Gelecek // MarvelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin